IMF ve Dünya Bankası’nı protesto etmek için
gelen yabancı aktivistler, Taksim Meydanı’nda yaşadıklarını
Milliyet’e anlattı. Lena Govanni 29 yaşında, Beyrut’ta
Su Fakültesi’nde eğitim gören İtalyan bir öğrenci. Dünyanın
dört bir yanındaki eylemlere katılan Govanni, önceki gün Taksim Meydanı’nda
sendikacılara destek vermek üzere yerini aldı. Ancak üzerine sıkılan biber
gazının etkisiyle hem şok geçirdi, hem de korku dolu dakikalar yaşadı.
Govanni, “Eylemlerde birçok tepki, polis müdahalesi gördüm ama ilk kez biber
gazı yedim. Korkunçtu. O sırada caddedeki yaşlılar, çocuklar çok kötü etkilendi.
Bizse ne olduğunu bile anlamadan nefessiz kaldık” diyor. Gazın birlikte eyleme
katıldığı birçok yabancı protestocu için ilk deneyim olduğunu anlatan Govanni,
“Tüm yüzüm yandı, gözlerim kapandı, nefes alamadım, koşarak uzaklaşmaya
başladık. Bu durumda şanlıysan yanında gözlüklü biri olur, bunu öğrenmiş oldum.
Benim de vardı, beni kurtardı. Biz İstanbul’a saldırıda bulunmak için değil,
sadece protesto etmek için geldik. İnsanların dikkatini çekmeye geldik”
diyor.
Joao Romao ise 41 yaşında, Portekizli bir ekonomist.
Türkiye’de belgesel çeken Romao, Beyoğlu’nda yaşıyor. Dünyanın birçok yerinde
eylem, miting ve protestolara katılan, en çok da ırkçılığa karşı ve işçi hakları
için mücadele veren Romao, 6 Ekim sabahı sendikaların Taksim Meydanı’nda
toplanacağını öğrenince Beyoğlu’ndaki evinden çıktı ve IMF’yi protesto
edeceklere katılmak üzere yokuş yukarı doğru yürümeye başladı. Biraz geç
kalmıştı. Önce çığlıklar duydu, ardından önde onlarca kişi, arkasında da koşan
bir grup polisi gördü. Ne yapacağını şaşırmıştı. Romao yaşadıklarını şöyle
anlatıyor:
“Türkiye’deki 1 Mayıs görüntülerini görmüş ve çok şaşırmıştım, çünkü biz
Portekiz’de bin kişinin katılımıyla coşkulu ve eğlenceli bir piknik
düzenlemiştik. Taksim’deki olaylar benim için garip bir deneyim ve hatıra oldu.
Meydana doğru yokuş çıkarkan kaçışmaları gördüm ama vazgeçmedim, ilk kez
Türkiye’de de bir eyleme destek vermek üzere yola devam ettim. Ancak meydana
gelince dayak yiyen insanları, biber gazını gördüm. Benim için en acayibi biber
gazını yutmaktı. İlk anda ‘Bu ne’ diye şaşırdım, nefes alamadım, çok korktum. O
refleksle kaçmaya çalıştım.”
‘Polis tekmeliyor’
Soyadını vermek istemeyen Ban isimli Alman aktivist de,
“Gazı sıktıktan sonra, gözümü bile açamadım, nefes alamadım, yere
yığılmışım.. Polis bize ayrıca kötü davrandı. Protestolar sırasında
tekmeliyor, itiyor” diye anlatıyor ilk Türkiye
deneyimini...
|