Bodrum Belediyeler Birliği Başkanı Mehmet Tosun,
Bodrum yarımadasındaki idari yapının iki ya da üç belediyeye
düşürülerek devam ettirilmesi durumunda, farklı belirsizlikler ve kaoslara
pencere açılabileceğini belirtti. Tosun, yaptığı açıklamada, Bodrum merkez
belediye ile Bitez, Konacık,
Ortakent-Yahşi ve Yalı belediyelerinin tek
belediye altında toplanmasını amaçlayan çalışmanın, eski Muğla Valisi
Ahmet Altıparmak tarafından İçişleri Bakanlığına sunulduğu
bilgisinin kendisine ulaştığını söyledi. Bakanlığa ulaşan çalışmada, bazı
evrakın eksik olduğu ve bu eksiklerin ilgili kurumlar tarafından giderilmeye
çalışıldığını ifade eden Tosun, ayrıca bu konuda Bodrum Belediyesinin alması
gereken meclis kararı ile Danıştay ve İçişleri
Bakanlığı boyutlarının bulunduğunu kaydetti.
Aynı zamanda Konacık Belediye Başkanlığı görevini de sürdürdüğünü anımsatan
Tosun, şunları kaydetti: ''Şimdi, '1999 yılında bu idari yapıyı neden kurduk,
bugün neden kapatıyoruz?' sorusunu sormak lazım. Konacık Belediyesi
penceresinden olaya baktığımız zaman 1999-2004 yıllarında Konacık belediyesinin
çok başarılı işler yapmadığı kamuoyu tarafından biliniyor -ki biz daha sonraki
dönemde seçildik- ama 2004 yılından sonra belediye kurumsal yapısını tamamlamış,
alt ve üstyapı sorunlarını çözmüş, birçok problemini halletmiş durumda. Bugün
yoluna devam ediyor. Hal böyleyken biz bu belediyeyi neden kapatalım. Kaçak
yapılaşmalar, inşaatlar 1999 döneminde yapılmadı mı? O dönemde Konacık, Bodrum
Belediyesi sınırları içindeydi ama bir denetimsizlik vardı. Şimdi böyle bir
tablo varken neden Konacık Belediyesini Bodrum Belediyesi sınırlarına
bağlayalım. Bodrum Belediyesi kendi sorunlarını çözmüştür, yapacak bi şey
kalmamıştır. Şimdi Konacık, Bitez, Ortakent-Yahşi ve Yalı'daki sorunları mı
çözecektir? Buna muktedir midir? Ben muktedir görmüyorum.''
Tosun, belediyeler nasıl köyden belediye tüzel kişiliğine geçerken oylama
yapılmışsa, belediyeler kapatılırken de referandum yapılması gerektiğini
savundu. Tosun, ''Biz belediyemizin kapatılmasına karşıyız. Bodrum
yarımadasındaki idari yapının iki ya da üç belediyeye düşürülerek devam
ettirilmesi durumunda farklı belirsizlikler ve kaoslara pencere açılacağını
düşünüyorum. Bu da Bodrum yarımadasının hayrına olmaz'' dedi.
1999 seçimleriyle geçildi ama...
Mimarlar Odası Bodrum Şube Başkanı Mahmut Yıldırım ise
Bodrum yarımadasında 1999 seçimleriyle çok parçalı sisteme geçildiğini
anımsatarak, ''Bu dönemde var olan belediyelere ilave olarak çok sayıda yeni
belediye oluştu. Şimdi Bodrum'dan Turgutreis beldesine gidene kadar 5 tane
belediyenin sınırlarından geçiyorsunuz. Bu da bu güzergah üzerinde 5 tane hak
sahibi ve otorite olduğu anlamına geliyor'' dedi. Bu durumun pozitif ve negatif
yönleri olduğunu belirten Yıldırım, şöyle konuştu:
''Mesela birçok bölge Bodrum'un banliyösü şeklindeyken, gözlerden ırak bir
noktadayken birden bire gözaltına alınmıştır, merkez olmuştur, denetim ve
ilişkiler artmıştır. Tabii bu kadar belediye oluşmasının negatif yanları da
oldukça fazla. Mesela her belediyenin itfaiyesi var ama hepsi aynı araçlar.
Arıtması olan belediyeler var, bu belediyeler arıtması olmayan belediyeler
tarafından kirletiliyor, plan bütünlüğü olmuyordu. Her belediye kendi içinde bir
'krallık' kurduğu için her 'kral' kendine göre bir yönetim tarzı belirliyor.
Oysa yarımadanın bir bütün olarak değerlendirilmesi lazım. Çünkü yarımada bir
bütündür, bu parçaları bir araya getirdiğiniz zaman bir anlam ifade ediyor.
Bunun dışında bazı temel şeyler var mesela ana yollar, arıtma, içme suyu,
mezarlık, itfaiye ve bu örnekler daha da çoğaltılabilir. Bunların bir plan
dahilinde bütüne dair olması lazım.''
Birbirine yakın ve iç içe geçmiş belediyelerin büyük bir belediye şeklinde
birleşebileceğini ifade eden Yıldırım, ''Şu andaki belediyeler birer müdürlüğe
dönüşebilir, bu bir çözüm ama bana göre doğru çözüm, Bitez, Konacık ve Bodrum
gibi belediyelerin 3030 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Yasası'yla tanımlanmış
ilişkiler içinde belki de özel bir kanunlu büyük bir belediye haline
getirilmesidir. Meclis üyeleri bu belediyeye taşınmalı ve üst ölçekli makro
düzeyde bütüne dair kararlar, başta plan bütünlüğü olmak üzere, hep beraber
demokratik şekil içinde alınmalı. Ancak o zaman Bodrum yarımadası bütün olarak
değerlendirilebilir'' görüşünü ifade etti.
|