Her hafta gerçekleştirdikleri rutin basın toplantısında Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’a yüklenen Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan, “Alan, şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın tasarrufunda görünüyor. Büyükşehir Belediyesi’nin kent merkezi ile ilgili cephe yenilemeleri gibi hedefleri var, ama sesi çıkmıyor. Çankaya Belediyesi’nin hiç sesi çıkmıyor ki, seçimler öncesinde yayalaşma politikalarını açıklamış; ilk örnek olarak da Kızılay, Konur Sokak, Sakarya ve İzmir caddeleri çevresi tarif edilmişti. Çankaya Belediyesi’nin sınırları içerisinde yer almasına rağmen plancı bir Belediye Başkanı’nın burayla ilgili ne düşündüğünü merak ediyoruz. Başkentin en önemli alanları dönüşüme açılmaya çalışılıyor, belediyeden ses yok" sözleriyle belediyeleri eleştirdi.
"Bizim gibi, belediyeler gibi kurumlar niyetlerini açıkça ortaya koymalı" diyen Hakkan, yerel yöneticilerin kendi alanlarında hiç bir şey söylememelerinden yakındı ve "Bunu eleştirmek gerekiyor. Bizim katılımcı olarak sürekli, 'Mimarlar Odası’nın birikimlerini kullanın' diyoruz ve bunu belediye başkanlarına, merkezi idarecilere, Başbakan’a da söylüyoruz. Bütün birikimimizle ve gücümüzle katılımcı bir yöntemin önünü açmaya çalışıyoruz. Herkes bu konuda kendi durduğu yerden bu süreci sahiplenmeli” şeklinde konuştu.
"Dikmen Vadisi'nde olanları kınıyoruz"
Dikmen Vadisi’nde yaşanan olaylara da değinen Hakkan, Dikmen Vadi halkının yanında durduklarını ifade etti. Dikmen’de vadi halkının barınma hakkına bir saldırı olduğunu söyleyen ve olayları 'meydan savaşı'na benzeten Hakkan, "Yaşananları, mücadele sürecini, yöntemini, sorumluluklar ve sorumsuzluklar açısından değerlendirmek gerekir. Taşeron firma aracılığıyla yıkıma gidiliyor; ama devam eden hukuki bir süreç var, insanların hakları gasp ediliyor. Odalar olarak birçok önerimiz olmasına rağmen, Büyükşehir Belediyesi farklı, mafyatik yöntemlerle insanların üzerine gidiliyor. Bunu kınıyoruz” dedi.
Tezcan Karakuş Candan ve Ali HakkanKent Düşleri Mamak Cezaevi yarışması halkla değerlendirilecek
Mamak Askeri Cezaevi ProjeFikir7 Yarışması'nda jürinin çalışmalarını tamamladığını aktaran Hakkan, değerlendirme konferansının da halka açık olarak 16 Ocak Cumartesi günü İnşaat Mühendisleri Odası’nda gerçekleştirileceğini söyledi. Konferansa, destekleyen kuruluşlar haricinde, Başbakan’dan Milli Savunma Bakanlığı’na kadar herkesi ve her kurumu davet ettiklerini belirten Hakkan, "Yirmi tane proje seçilmiş durumda. Katılımcılar, bütün projelerini anlatacaklar ve tartışacaklar. 10.00’da başlayacak olan konferansın, akşama kadar süreceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Saraçoğlu’ndaki risk ATO’nun projesi kapsamında mı?
Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan ise Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın 'kentsel dönüşümün ana ekseninde insanların yaşama hakkı, hayat hakkı ve can güvenliği bulunuyor' sözlerine göndermede bulunarak, söylem ile yapılanların birbirinden farklı olduğunu savundu. "Sulukule’de yaşananları, Dikmen’de yaşanan terör ortamını biliyoruz; nerde can güvenliği, nerde yaşam hakkı?" diye soran Candan, kentsel yenilemede insan odaklı bir çalışmaya gidilecekse, katılımcı yöntemin şart olduğunu savundu. Avrupa ülkelerindeki uygulamaların sosyal devlet ilkesi çerçevesinde herkesin katılımıyla gerçekleştirildiğini belirten Candan, sözlerine şöyle devam etti: "Hükümetin ben bilirim yöntemiyle yapması bu işin arkasında başka bir niyetin olduğunun göstergesi. Herhangi bir rant niyetimiz yok diyen Bayraktar’a sormak lazım; devletin, hükümete bağlı yerel yönetimlerin, insanların, rant beklentisi yoksa, niçin Büyükşehir Belediye Meclisi'nde son alınan kararlarda emsal artışlarıyla ilişkili emsal artışına denk gelmeyecek şekilde yurtlar yapılsın, başka bir şey yapılsın yaklaşımıyla bir 'kamusal rant' veriliyor? Ankara Ticaret Odası (ATO), Saraçoğlu için binaları yıkmayacağız diyor. ATO’nun açıklamaları 'eşyanın tabiatına aykırı'; adı üstünde 'ticaret odası'. ATO’nun kendi binasıyla ilgili Büyükşehir Belediyesi’nden dört buçuk emsalli, ama örtük olarak altı emsalli plan kararını geçirdiğini biliyoruz. Buna dair dava açtık. Saraçoğlu gündem gelince, hükümetten önce ATO açıklama yapıyor; hayırdır inşallah. Bu proje, ATO’nun projesi kapsamında mı risk alanı ilan edilmiştir, onu bilmiyoruz. Bu konuda Bakanlar Kurulu açıklama yapmalı”.
Mimarlar Odası’nın Saraçoğlu eylem planı
Candan, Saraçoğlu’na dair Mimarlar Odası’nın eylem programını şöyle açıkladı:
“Saraçoğlu için Kent Düşleri Proje Fikir Yarışması açıyoruz. Ulucanlar Cezaevi için Kent Düşleri yarışması açılmıştı; tüm toplum zımni olarak fikir belirtti. Saraçoğlu Mahallesi’nde de aynı şeyi yapmayı planlıyoruz. Saraçoğlu Mahallesi’nde oturan ya da daha önce oturmuş olan insanların ve bölgede yaşayan kentlilerin söz söyleme hakkı var. Saraçoğlu’na dair sözlü tarih çalışması da başlatacağız. Ankara ve Türkiye ölçeğinde önemli bir kültürel miras alanı olduğunu düşünüyoruz. Yarın kent yürüyüşçüleri ekibimiz orada fotoğraflama gerçekleştirecek. Ekip, 20 kişiyle oradaki insanlarla sohbet ederek görüntüleme yapacak. Saraçoğlu’nun halkıyla toplantı yaparak, muhtarlıkla bağlantı içerisinde, etkinlikler planlıyoruz. ODTÜ GİSAM ile yapılmış bir Saraçoğlu belgeseli var, onu insanlarla sokakta paylaşacağız. 'Saraçoğlu yıkılmasın, hep birlikte geleceğine karar verelim' şeklinde bir imza kampanyası başlatıyoruz. Mimarının Alman olması sebebiyle, Alman hükümetine yönelik olarak 'ortak kültürel mirasımıza sahip çıkalım' kampanyası yapacağız. Saraçoğlu Mahallesi, önemli bir mücadele ve eylem aksımızı oluşturacak. Başkent Dayanışması ile birlikte 20 Şubatta saat 18.00 Mimarlar Odası önünde Saraçoğlu Mahallesine yürüyüş gerçekleştireceğiz".
|