İstanbul’un konutlaşmada giderek önemli bir bölgesi haline gelen
Esenyurt, Beylikdüzü,
Başakşehir ve Avcılar’ın batı yakasında yeni
bir ‘yatakhane bölgesi’ olup olmayacağı sorusunun cevabı
Proje Yönetim A.Ş.’nin 8’incisini düzenlediği ‘PY
Günleri‘ kapsamında ele alındı. Etkinliğe gayrimenkul ve inşaat
sektörünün önde gelen yatırımcılarının ve geliştiricilerinin yanı sıra
akademisyenler de ilgi gösterdi.
Özellikle 2008 yılından itibaren bölgenin nitelikli konut projelerinin
merkezi haline geldiğini belirten Proje Yönetim A.Ş. Projeler Koordinatörü
Serdar Serdaroğlu, buradaki, prestijli ve depreme dayanıklı
konutların orta ve orta üst gelir grubu tarafından tercih edilmeye başlandığıhı
ifade ederek, “Beş yıllık bir süre zarfında bölgede sosyal yaşamın önemli oranda
değişeceği tahmin ediliyor” dedi. Ancak, hızlı büyüme nedeniyle İstanbul’un
‘konut adası’ olarak nitelendirilen Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir ve
Avcılar’ın hızlı nüfus artışına paralel ‘yatakhane şehir’ olma tehlikesiyle
karşı karşıya kaldığını belirten Serdaroğlu, önlem için bölgede ‘business park’
adıyla iş merkezleri projeleri geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
1. çözüm
Yeni AVM’ler ve var olanlara yeni plan: Mevcut AVM’ler
bölgenin ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bölgede mevcut ve inşaatı devam eden
AVM’lerin toplam kiralanabilir alanı 660 bin metrekare. Ancak, birçok mevcut
AVM’de doluluk oranları yüzde 50 seviyelerinde. Özelikle yeni konut projeleriyle
beraber bölgede ikamet edeceklerin de sosyal yapısı ve alışkanlıkları ölçüsünde
AVM’lerin tekrar planlanması gerekiyor.
2. çözüm
İş merkezleri için teşvik: Yeni business park projeleri
geliştirilmeli. Çünkü bölge, konut yoğun bir yapılaşmayla büyüyor. Sadece konut
projelerinin geliştiriliyor olması, gece-gündüz nüfusu arasında büyük farklar
doğmasına sebep olacak. Bu da trafiği içinden çıkılmaz hale getirebilir. Bu
sebeple kamunun, yerli ve yabancı yatırımcıların bölgede bir ‘business park’
kurmaları için teşvik sağlanmalı.
3. çözüm
Çok paydaşlı bir planlama: Doğru bir gelişim ve büyüme, çok
paydaşlı bir planlama ile başarılabilir. Merkezi yönetim, yerel yönetim ve
belediyeler ile özel sektör yatırımcılarının ortak girişimleri ile çözümler
üretilebilir. İstanbul’un en güzel coğrafyasına ve doğal güzelliklerine sahip bu
bölgenin geleceği bu şekilde planlanmalı, İstanbul’un Avrupa’ya açılan kapısı
olan bu bölgenin İstanbul’un gelecek vizyonunu yansıtması
gerekmektedir.
|