Batan İskelenin Altından da Taşeron Çıktı

Karaköy İskelesi’nin 21 Kasım gecesi sulara gömülmesinin altından da taşeronlaşma çıktı. İDO’nun bakım ve onarım için kullandığı Haliç Tersanesi’nde kadrolu tersane işçisi bulunmuyor. Vasıfsız ve tersane deneyimi bulunmayan taşeron şirketlerle çalışmayı tercih eden İDO’nun vapurların bakım ve onarımını da Haliç Tersanesi’nde yapıyor olması, her gün binlerce kişinin kullandığı vapurların güvenliği ile ilgili kaygıları da arttırıyor.

Türkiye Liman, Dok ve Gemi Sanayi İşçileri Sendikası Başkanı Necip Nalbantoğlu, Haliç Tersanesi’nde şu an 130 işçi bulunduğunu, yılbaşında 50’sinin emekli olacağını dile getirdi. Nalbantoğlu, “Vapurlar TDİ’nin elindeyken bize bağlı bir işyeriydi ve 270 kadrolu işçi vardı. 6 ay önce İDO’ya devredilen tersaneye bir tane kadrolu eleman almadılar. Haliç Tersanesi’nde İDO’nun kaç tane kadrolu elemanı var? Ben Tersane Müdürü Süleyman Genç’in dışında ikinci bir isim olduğunu sanmıyorum” dedi.

Gündüz batsa facia olurdu

Nalbantoğlu,1 Ocak’tan itibaren de tersanenin boş arazi olarak İBB’ye devredileceğini, ortada işçi de tersane de kalmayacağını belirtti. Nalbantoğlu, tersanede kadrolu eleman ile çalışılsa iskelenin batmayacağına dikkat çekerek şunları söyledi: “Bakımın taşeron işçiler tarafından yapılması büyük hata. Bakım yapılmadıysa, daha büyük bir suç var ortada. Bu iskele, günde yaklaşık 30 bin kişiyi taşıyor. Gündüz 17.00-19.00 saatleri arasında batsaydı büyük facia olurdu ve kimse lodosla, takdiri ilahi ile açıklayamazdı.”

‘İçerikten yoksun açıklamalar’

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden yapılan açıklamada da deprem yıldönümlerinde yetkililerinin afet çalışmaları kapsamında “Ulaşım yapılarını güçlendirdik” açıklamalarına atıfta bulunularak “İskelenin deprem olmadan batması; bu bilgilendirmelerin ne kadar yanıltıcı ve içerikten yoksun olduğunu açığa çıkarmıştır” denildi.

‘80 mile dayanıklı tasarlanır’

Doğa Savaşçıları Çevre Örgütü Başkanı ve kaptan Zafer Murat Çetintaş da Karaköy’deki gibi iskelelerin 80-85 mille esen rüzgâra dayanacak şekilde tasarlandığını vurgulayarak iskelenin 40 mil hızla esen rüzgârda batmasının bakımsızlıktan kaynaklandığını belirtti. Çetintaş, bu olayın sektörde altyapıya önem verilmediğini gösterdiğini söyledi.