Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

‘Başkentte Katılımcı Kent Yönetimi Zayıf’

Atılım Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi, eski Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Dr. Savaş Zafer Şahin, kent yönetimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şahin, bir süredir Yenimahalle Belediyesi’nin kent meydanı yapmak için harekete geçtiği Çayyolu’ndaki bir araziyi Anakent Belediye Meclisi’nin Lunapark

Cumhuriyet Ankara
2 ‘Başkentte Katılımcı Kent Yönetimi Zayıf’

Atılım Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi, eski Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Dr. Savaş Zafer Şahin, kent yönetimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şahin, bir süredir Yenimahalle Belediyesi’nin kent meydanı yapmak için harekete geçtiği Çayyolu’ndaki bir araziyi Anakent Belediye Meclisi’nin Lunapark Alanı olarak kiralama kararı almasının gündemi işgal ettiğini belirtti. Benzeri bir olayın geçen aylarda Çankaya Belediyesi’nin Bahçeli 7. Cadde’yi yayalaştırma kararı alması ile başlayan ve sonuçsuz bir referandumla sonlanan süreçte de yaşandığını anımsatan Şahin, her iki olayın ortak yanının ilçe belediyeleri ile Anakent Belediye arasında yaşanan anlaşmazlığın Ankara’da yaşayan kentlileri göz ardı eden bir yaklaşımla çözülmeye çalışılması olduğunu dile getirdi. Şahin, çağdaş bir kent yönetiminde yurttaşları kent yönetimine katmanın böyle olmayacağını ifade etti. Çağdaş dünyada yurttaşların katılımıyla kentlerin yönetilmesinin sürdürülebilir bir kentsel yapının olmazsa olmaz koşulu sayıldığını vurgulayan Şahin, şunları ifade etti:

“Hatta bu yaklaşım öylesine ileri gitmiştir ki dünyanın birçok ülkesinde üniversitelerin müfredatları değişmekte, kent yönetimi ve planlaması ile ilgili meslek alanlarında yurttaş katılımına ilişkin donanımı sağlamak için çalışmalar yapılmaktadır. Dünyanın birçok farklı bölgesinde de çok önemli ‘katılımcı kent yönetimi’ uygulamaları gerçekleştirilmektedir. Örneğin Brezilya’nın Porto Alegre kentinde yaklaşık 20 yıldır deneyimlenen katılımcı bütçeleme uygulaması tüm dünyaya örnek olmaktadır. Ülkemizde de 1996 yılında gerçekleştirilen Habitat Konferansı’ndan sonra Bursa, Antalya, Çanakkale gibi birçok kentimizde katılımcı kent yönetiminin önemli örnekleri ortaya çıkmıştır. Özellikle ‘kent konseyi’ uygulamaları bu alana Türkiye’nin katkısıdır.”

Katılımcı kent yönetiminde katılımcı süreçlerin bir süs, makyaj ya da meşrulaştırma aracı olmadığını kaydeden Şahin, katılımcı süreçlerin yönetimin kendisi kadar önemli bir amaç olduğunu ifade etti. Katılımcı kent yönetiminin bir yere özgü olmadığını, kentin bütününe uygulanmadığı sürece ancak kamuoyunun kafasının karışmasına neden olacağını kaydeden Şahin, “Katılımcı kent yönetimi sürekli olmalıdır. Karar vermeden bütçeye, bütçeden uygulamaya ve hatta uygulamanın denetlenmesine kadar uzanmalıdır” dedi. Şahin, katılımcı kent yönetiminde yalnızca yandaşlardan oluşan bir süreci değil, toplumun tüm kesimlerinin paydaş olarak dikkate alındığı bir sürec olması gerektiğini ifade etti. Şahin, bu ölçütler dikkate alındığında Ankara’nın katılımcı kent yönetimindeki karnesinin iyi olmadığına dikkat çekti. Zaman zaman bazı iyi uygulama örnekleri gerçekleştirilmekle birlikte bütünsel bir katılımcı kent yönetiminin Ankara’da oluşmadığını kaydeden Şahin, şöyle devam etti:

“Birçok kentte başarı ile uygulamaya geçirilen Kent Konseyleri ve Yerel Gündem 21 Uygulamaları Ankara’da bir türlü etkinleştirilememiştir. Halen kent konseyleri bulunsa bile kent yönetimindeki etkileri neredeyse yok gibidir. Kent yönetimlerinin çoğunluğu sivil toplum örgütleri ile kavgalıdır. Sivil toplum örgütleri ile meslek odalarının öneri ve eleştirileri dikkate alınmamakta, hatta toplum gözünde küçük düşürülmeleri için özel olarak çaba harcanmaktadır. Kent yönetimleri başkent Ankara’daki inanılmaz kurumsal kapasite ile işbirliği geliştirememektedir. Kent yönetimleri ile kentteki 12 üniversite arasında ortak proje ve uygulama sayısı birkaç örnek dışında yok gibidir. Kent yönetimleri ve kent yöneticileri birbirleri ile de kavgalıdır. Kavga ve kutuplaşma ortamı siyasi ranta dönüştürülmektedir. Bu tür bir siyasi rant ise katılımcı kent yönetiminin önündeki en büyük engeldir. Kavga ve kutuplaşmanın olmadığı yerlerde de idareler arasında işbirliği ve eşgüdüm oluşmamaktadır. Buna en güzel örnek Ankara Stratejik Planı’dır. Ankara Valiliği’nce hazırlanan Ankara Stratejik Planı gibi katılımcı planlamanın en önemli örneklerinden birisinde bile Anakent Belediyesi sürece katılmamıştır.”

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2
http://www.yapi.com.tr/haberler/baskentte-katilimci-kent-yonetimi-zayif_76381.html

Read Comment Section
2 Yorum Yorum Yaz
  • Sayın Çıtak, Yorumunuzu tam anlayabildiğimden emin değilim ancak, söz konusu bir sürecin gerçekleşemeyeceğini düşündüğünüzü görüyorum. Haberdeki görüşler somut bir uygulamadan hareketle ifade edilmiştir. 2006 Yılında Ankara İli Stratejik Planını yapan ekibin koordinatörüydüm. Türkiye'nin bugüne kadar gerçekleştirilen en katılımcı planı olarak Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı tarafından tescillenen bir çalışmaydı. 1000 katılımcıyla tüm Ankara İlinin stratejik planı yapıldı. Hiçbir itiraz olmadı, davalar açılmadı ve plan dört yıldır yürürlükte. Bu örnekten sonra gerçek anlamda katılımcılığın uygulanabileceğini her platformda anlatmaya çalışıyorum. Konu ile ilgilenirseniz benimle, Ankara Valiliğiyle, Ankara İl Özel İdaresi ile irtibata geçilebilir. Devlet Planlama Teşkilatı internet sayfasında da plan görülebilir. Saygılarımla YANITLA
  • "Yarası olan gocunurmuş". Arzuladıkları türden katılımcılığın olduğu kent yönetimlerinde ancak kaos olabilir.... YANITLA
2 yorumdan 2 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!