üyükşehirlerde insanların nefes alabilecekleri, dinlenebilecekleri, biraz olsun stresten uzak kalabilecekleri tek yer parklar. Ancak Ankara'daki yeşil alanların sayısı hızla azalıyor. Gençlik Parkı 2005'ten bu yana kapalı, 50. Yıl Parkı mezbele görünümünde, Güvenpark ve Kuğulu ise yollarla kuşatılmış durumda, insanlar egzoz gazı arasında dinlenmeye çalışıyor.
Başkentin park ve bahçeleri, plansız kentleşmeyle birlikte yok oluyor. 1934 yılından bu yana başkentlilerin özellikle hafta sonları ailece zaman geçirdikleri bir yer olan Gençlik Parkı ve kentin en önemli yeşil alanları arasında yerini alan 50. Yıl Parkı, içler acısı durumda. Parklarda bulunan ağaçlar, bakımsızlık yüzünden kurumaya yüz tutarken, ortalığa saçılan çöpler de hoş olmayan görüntüler oluşturuyor. Özellikle Gençlik Parkı, Anakent Belediyesi'nin 6 Mayıs 2005 tarihinde başlattığı yeniden düzenleme çalışmalarının hâlâ tamamlanamamış olması nedeniyle tam bir virane görünümünde. 260 bin metrekarelik parkın tam ortasında bulunan 35 bin metrekarelik boş havuzun kenarında bulununan işletmeler kapanırken, parkın çeşitli yerlerinde bulunan inşaat pislikleri de ortalığa saçılmış durumda.
Abdi İpekçi ve Güvenpark'taki durum da pek farklı değil. Güvenpark'taki Güvenlik Anıtı temizlenmediği için kuş pislikleriyle kaplı. Duvarları is içinde ve kirli. Abdi İpekçi Parkı'ndaki büyük havuz ise çoğu zaman boş ya da pislik içinde. Kuğulu Park, yapılan altgeçitler ve kavşak nedeniyle yollarla kuşatılmış durumda. İnsanlar egzoz gazları ve araç gürültüleri arasında dinlenmeye çalışıyor. Son olarak Meclis Parkı'nda sondaj çalışması başlatıldı. Çalışmanın "su kuyusu açmak için" yapıldığı belirtiliyor. Ancak bu çalışma için de yine ağaçlara kıyıldı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Zafer Şahin , başkentte Cumhuriyetin ilanıyla birlikte oluşturulan Jansen ve Lörcher Planları'nın, kent içinde yeni park ve bahçelerin oluşturulmasını öngördüğünü söyledi. 1970'li yıllardan sonra kırsal alanlardan kente yaşanan göç sebebiyle, başkentin planlı bir kesiminin etrafında gecekondu kuşağının oluştuğunu dile getiren Şahin, bu gecekondulaşmayla birlikte de ortaya çıkan çarpık kentleşmenin, başkentte daha önce oluşturulan yeşil alanları görünmez kılmaya başladığına işaret etti.
Ankara'da bulunan park ve bahçelerin kent içindeki kirli havanın, kent dışına çıkarılmasında çok önemli bir rol oynadığını vurgulayan Şahin, "Kentin en önemli yeşil alanları arasında yer alan Kurtuluş Parkı, 50. Yıl Parkı, Abdi İpekçi Parkı, Gençlik Parkı vs. gibi park ve yeşil alanlar yaşanabilir bir kent ortamına katkı sağlamakta. Ancak son yıllarda kent içerisindeki yeşil alanların kullanımı konusundaki anlayış büyük ölçüde değişti" dedi.
Parklar tercih edilmiyor
Kentte hızla artan betonlaşmaya karşı yeni park ve bahçelerin oluşturulamaması durumunda, başkentte daha büyük bir altyapı sorununun gündeme geleceğine de işaret eden Şahin, şöyle konuştu:
"Kentsel kaynakların daha önceden var olan parklara ayrılmamasıyla birlikte bir zamanların en önemli eğlence yerleri haline gelen parklar, temizlik ve güvenlik gibi sorunlarla karşı karşıya kaldı. Dolayısıyla da yurttaşlar, kent içinde başka eğlence alanlarında şansını aramak zorunda kaldı. Büyük alışveriş merkezleri bu parklardan daha fazla tercih edilir oldu. Burada yurttaşları suçlamak da yersiz ancak yine de geç kalınmış değil. Çünkü bütünsel bir planlama yaklaşımlarına dayalı yeşil alan sistemleri bir kenti yaşanabilir hale getirebilecek en önemli unsurlardır. Bu planların oluşturulmasında da yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütleriyle ortaklaşa hareket etmesi, hayati bir önem taşımaktadır."
|