''Problem var denilecek noktada değiliz'' Başçı, finans sektörü açısından, bankaların tahsili gecikmiş alacaklarının da önemli olduğuna işaret ederek, Lehman krizinden sonra bu alacaklarda artış olduğunu, şu anda firma kredilerinde tahsili gecikmiş alacakların Lehman krizinin öncesi rakamların bile altına ulaştığını dile getirdi. Türkiye'deki borçluluk seviyelerine de dikkati çeken Başçı, hane halkının Türk bankalarına olan borçlarının Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) oranının yüzde 19 seviyesinde bulunduğunu, bu rakamın gelişmekte olan ülkelerin pek çoğunun altında olduğunu dile getirdi. Başçı, firma kredilerine bakıldığında ise ülkeler arasında Türkiye'nin ortalarda bulunduğunu belirterek, burada da aşırı borçluluğun söz konusu olmadığını vurguladı. Konut kredilerinin GSYH'ye oranının yüzde 6 civarında olduğuna dikkati çeken Başçı, ''Problem var denilecek noktada değiliz'' dedi. ''Net istikrarlı fonlama oranı üzerinde bir tartışma var'' Başçı, 'Basel III' ile ilgili bilgiler vererek, şöyle konuştu:
''Nakit dengesi ile ilgili olan net istikrarlı fonlama oranı üzerinde bir tartışma var. Şu anda o, yüzde 100 netleşmiş değil. Orada temel hikaye şu, bankaların iki tür yükümlülükleri var. Bir tanesi çekirdek yükümlülükler yani mevduat, diğeri bankaların yabancı kaynaklarla borçlanması. Burada deniyor ki 'istikrarlı fonlama oranı yüksek olsun'. Henüz bu yüzde 100 netleşmedi, tartışmaya açıldı, özel sektörden görüşler alındı. Büyük ihtimalle önümüzdeki aylarda yavaş yavaş netleşecek.''
Basel III kapsamında yer alan kaldıraç oranının ve net istikrarlı fonlama oranının uygulama tarihlerinin uzun olduğunu, kaldıraç oranının dünyada 2018 yılında uygulanmasına başlanacağını, net istikrarlı fonlama uygulamasının da ileri bir tarihte başlayacağını dile getiren Başçı, Türkiye'nin başlangıç noktasının hem kaldıraç oranında hem de net istikrarlı fonlama oranında iyi bir seviyede olduğunu vurguladı.
Başçı, net istikrarlı fonlama için 2013 yıllarının başlarında adımlar atılabileceğine işaret ederek, ''Yavaş yavaş artık mevduata avantaj sağlayıcı, mevduat dışı yükümlülüklere bir miktar dezavantaj sağlayıcı, istikrarlı fonlama için çekirdek yükümlülükleri teşvik edici, ama çekirdek dışı yükümlülükleri hafif hafif caydırıcı kademeli küçük adımlarla bir takım tedbirler düşünülebilir. Bunu niyet beyanı olarak söylüyorum, açıklanmış bir politika metni değil ama o yönde de yavaş yavaş adım atsak iyi olur. 2018 için beklemeye ihtiyaç yok. İstikrarlı fonlamanın artırılması ve yabancı kaynakların caydırılması şeklinde olabilir'' diye konuştu.
|