BR> Çağlayan: Komşu ticareti 8 kat
arttı
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin
komşu ülkelere ticaretinin arttığını söyledi. Çağlayan şöyle devam etti:
“Ülkeler krizden dünya ekonomilerine entegre oldukları kadar etkilendiler. İKT
üyelerinin de olduğu gelişmekte olan ülkeler bu krizde daha fazla gelişme ve
performans gösterdi. Kriz ekseni kaydırdı. Dünyanın ekseni değişmiştir. Dünyanın
ekseni gelişmekte olan ülkelerin daha fazla söz sahibi olacağı bir kutupla
hareket etmektir. 7,5 yıl içinde komşu ülkelerle ticareti 8 kattan fazla arttı.
Dünyanın tüm ülkeleri ile özelikle IKT üyesi 57 ülke ile ticaretimizi çok daha
fazla geliştirmek istiyoruz. 57 İKT ülkesi dünyadaki ülke sayısının yaklaşık
yüzde 30’una yakın 1,5 milyar islam nüfusu ama dünya nüfusundan 4’te bir pay
alan 57 ülkenin dünya milli gelirinden aldığı pay ise yüzde 7’ler seviyesinde
4,5 trilyon dolardır. Birlik içi ticaret rakamı ise yüzde 16’dır. Bu rakamın
2015’te yüzde 20’e yükseltilmesi hedeflenmektedir. Bugün AB’nin kendi iç
ticareti ise yüzde 68’dir. Türkiye olarak da bu hedefi geçtik. Ar-ge yatırımları
ile teknoloji yatırımları ciddi şekilde artmıştır. GSYİH İKT ortalaması yüzde
0.4, dünya ortalaması yüzde 2’dir. Bu konuda önemli mesafe vardır. Ar-Ge
harcamalarının yüzde 80’ini gelişmiş ülkeler yaparken yüzde 1’ini İKT üyeleri
yapıyor.”
Vardan: İslam ülkeleri teknolojide tüketici değil
üretici olmalı
Toplantıda konuşan MÜSİAD Genel Başkanı
Ömer Cihad Vardan, temelleri 1995’de atılan ve 2006 yılından
itibaren de İSEDAK’ın resmi iş forumu olarak faaliyetlerini sürdüren IBF
Kongresi’nin IBF ile ISEDAK toplantıları ve akabinde yapılan MÜSİAD Fuarının,
“İslam iş aleminin dünyadaki en büyük buluşması” olma hüviyetini kazandığını
söyledi. Vardan, dünyanın ticaret, üretim, finans, teknoloji, enerji, iletişim
ve ulaşım kanallarıyla sıkı sıkıya birbirine bağlı, entegre bir yapıya
büründüğünü belirterek, şöyle devam etti: “İslam ülkelerinin birbirleri arasında
yaptığı ticaret de, son yıllarda bir miktar artmasına rağmen, genelde maalesef
kayda değer bir rakam teşkil etmemektedir. İslam ülkeleri; birbirlerine destek
olmak ve ihtiyaç duyulan alanlarda yardımlaşabilmek için karşılıklı olarak
pazarlarını birbirlerine açmak ve kendi zenginliklerini insanlarına kazandırmak
yerine, küresel dünyada gelişmiş ülkelerin açık pazarı, lüks tüketim üssü ve en
ağır silah pazarı haline gelmiştir.”
İnsani Gelişme Endeksi’ndeki
rakamlara göre, dünya çapındaki yaklaşık 50 İslam ülkesinin sadece 5’i, yüksek
gelişmiş ülkeler arasına girdiğini belirten Vardan bu zenginliğinde tabii
kaynaklardan geldiğini ve yüksek teknolojinin üreticisi değil tüketici olduğunu
söyledi. İslam Dünyasının tarihinin bilim ve teknoloji ile ilgili anlı şanlı
sayfalarla dolu olduğunu aktararak “İslam aleminin bilim ve teknolojideki
yüzyıllar önceki tarihiyle övünmemiz, bugün bize bir şey kazandırmıyor. Hz.
Mevlana’nın veciz ifadesiyle, “Düne ait ne varsa dünle beraber gitti cancağızım,
şimdi yeni şeyler söylemek lazım. İslam ülkelerinin gelişmesi için ileride neler
yapmamız gerektiğini tespit etmeye çalışacağız. Biz, insanımızın, dün olduğu
gibi bugün de teknoloji geliştirmeye kabiliyetli olduğuna inanıyoruz. İşte bu
sebeple, her sene İslam dünyasının ihtiyaçlarına binaen bir tema üzerinde ufuk
açmaya çalışan Forumumuzun bu yılki temasını, “İslam Konferansı Teşkilatı Üyesi
Ülkelerin Kalkınmasında Teknolojinin Önemi” olarak belirledik. “dedi.
|