Hiç kimse ahkâm kesmesin, Atatürk Kültür
Merkezi bin bir zorlukla yapılmış Türkiye’nin nazar boncuğudur,
Atatürk’ün kurduğu o kutsal Cumhuriyet ilkelerine uygun, dört dörtlük bir opera
binasıdır. Dünyanın her yerinde opera, bale, orkestra ve tiyatrolar; sanat ve
kültür ağırlıklı değerleri insanların algılamaları için dizayn edilmiş
yerlerdir. Opera binası, klasik modernizm tarzında nostaljik bir yapıdır.
Senelerce yurtdışında dans etmiş ve böyle bir değerin bilinciyle 2010
İstanbul Kültür Kenti arifesinde iken kentin neresinde Atatürk Kültür
Merkezi gibi Avrupai teknik ve ayrıntılı donanıma sahip bir yer var?
Kültür Bakanlığı’nca alınan yıkılmadan tadilat kararı
yerindedir. Yerel yönetimlerce güncel kültür programlarına uygun hale
getirilmesi ne demektir? Duygulanan, düşünen, heyecanlarını seslerle, konuşarak
ve hareketlerle ifade eden sanatçılar için bu gibi köstek hareketler
anlaşılabilir olabilir. Anlaşılmayan, bu yerin açılışında mimarı H.
Tabanlıoğlu’nun söylediği önemli sözlerdir: Burası stad operadır, iyi niyetli
olduğu muhakkak olan kuruluş şartlarına uygun olarak ahenkli bir şekilde
işletilebilsin ve topluluğumuzun kuruluş amaçlarına uygun hizmetlerde
bulunulsun.
***
Şekli, silueti ne olursa olsun, kim ne derse desin, ne karar alınırsa alınsın
senelerce medeniyetin seçkin örneklerine damgasını vuran bir ışıktır. Artık
tarihi bir yapıdır ve öyle de kalmalıdır. Atatürk Kültür Merkezi senelerce
insanlarımıza karanlıkta denizin ortasında rüzgâr ve dalgalarla boğuşan bir
teknenin ve umutsuz korkulu bir gelecek sonrasında, çok uzaklarda 5-6 saniye
arayla çakan çakarın ışıldağı onların kurtuluşu ve geleceği olmuştur imajı mı
yaratmıştır? Sanat insanın şekillenmesi, kültürü özümsemesi sonucunda insana
eğitsel bir kimlik verir. Sanat ve kültür, güzel ve iyinin ortaklığından güzel
ruh niteliği getirir. Aynı zamanda bu, insanlarımızda karaktersel bir biçimde de
yansır. Batıl inançlardan, önyargılardan, bencillikten kurtulmalarının, saf ve
temiz insan ilişkilerinin ve insanın güç ve yeteneklerinin gelişmesini ve
iyiliği özendirmesini sağlamak, sanat ve kültürü benimsemekle olur.
***
Dünyanın belli başlı metropollerinde merkezi ve en güzel meydanlarında
yapılmış opera binaları şehrin gurur kaynağı olup şehrin ismiyle anılır. Burada
sanat yapanların bu sanat yuvasıyla çağdaşlaşma adına Türkiye’ye ne büyük dev
adımlar attırdığının bilinmesinde çok fayda vardır. 17 Nisan 1969 yılında
Atatürk Kültür Merkezi’nin açılması ve daha sonraki yansımaları Avrupa basınında
Atatürk Türkiye’sinin o müthiş ilkelerinin devamı olarak görüldü. Bu haberler o
zaman Türkiye’nin gurur kaynağı olmuştu. 17 Kasım 1970 yılında saat 22.10’da
Atatürk Kültür Merkezi yanmaya başladığı zaman ve sonrasında ise Avrupa
basınında son derece kötü ve manşetlerdeki haberlerde, yıllar sonra yapılan
jenerik güzellikteki ilk opera binasının yanmasının Türkiye’nin çağdaş olma
yolundaki imajına ve bu yolda gayret gösterilen çizgisine çok zarar verdiğini
günlerce yazdılar.
***
Atatürk Kültür Merkezi hakkında Avrupa’nın gözü bizim üstümüzde iken en
hassas oldukları bu sanat konusunda yakma yıkma uğraşı verenlerin burada bir
eser seyretmelerini, kendilerini bu bilgiler doğrultusunda sanatçıların yerine
koymalarını çok isterim. 2010 Avrupa Kültür Başkenti olma şansını yaşayan
İstanbul, Atatürk Kültür Merkezi’nin bir an evvel yapılacak tadilat sonunda
kültür adına omuzlayacağı bu onurlu görevdeki dev adımında emeği geçen
yaratıcılarına ve kurtarıcılarına buradaki seyircilerin alkışları teşekkür
olacaktır.
Oğuz Özlem / Ankara Devlet Bale Sanatçısı
|