Ankara Sanayi Odası (ASO) binasındaki ASO Tahkim, Arabuluculuk ve Uzlaştırıcılık Merkezi'nin (ASOTAUM) açılışında konuşan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, yatırım ve üretim ortamını iyileştirecek yapısal reformlar yapılmadan Türkiye'nin ekonomik büyümesi açısından anlamlı bir artışın sağlanamayacağını belirterek, söz konusu yapısal reformların başında hukuk reformunun geldiğini söyledi.
Dünya Adalet Projesinin raporuna göre, Türkiye'nin bu yıl kural hakimiyeti ve hukukun üstünlüğü sıralamasında 102 ülke arasında 80'inci sırada yer aldığını ifade eden Özdebir, "Bu durum hukuk reformunun ne kadar acil ve önemli olduğunu göstermektedir" dedi. Bir ülkede hukuk sistemi aksadığı, can ve mal güvenliği yeterince sağlanamadığı ve bireysel hak ve özgürlükler korunamadığı takdirde o ülkenin sürdürülebilir bir büyüme patikasına girmesinin çok zor olacağına dikkati çeken Özdebir, yabancı sermayenin böyle bir ülkede yatırım yapmak için iki kez düşüneceğini kaydetti.
Arabuluculuk sisteminde taraflar arasında ilişkilerin devamının sağlanmasının amaçlandığının altını çizen Özdebir, "Merkez bu açıdan, yargıdakinin aksine dostlukların devam etmesine imkan vererek, toplumsal barışın sağlanmasına katkı yapacak insan odaklı bir anlayışla çalışacaktır. Merkezimizin, özellikle içinde bulunduğumuz siyasi ortamda eksikliğini derinden hissettiğimiz uzlaşma kültürünün gelişmesine katkı sağlayacağını umuyorum" diye konuştu.
"172 milyon liralık uyuşmazlık çözüldü"
Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar da arabuluculuk sisteminin dünyanın çeşitli ülkelerinde uzun yıllardır uygulandığını belirterek, Türkiye'de sistemin hızlı bir şekilde yargı sistemine katkı sağlamasını beklediklerini söyledi. "Şu ana kadar çözdüğümüz uyuşmazlıkların maddi miktarı 172 milyon lira" diyen Öztatar, sistemin İngiltere'deki başarı oranının yüzde 98 olduğunun altını çizdi. Sistemin yaygınlaşması konusunda, kendilerine verdikleri destekten dolayı ASO yöneticilerine teşekkür eden Öztatar, ASOTAUM'un Türkiye'nin ikinci arabuluculuk merkezi olduğunu kaydetti.
Konuşmasının ardından soruları da yanıtlayan Öztatar, taraflardan birinin uzlaşma şartlarına uymaması halinde sürecin nasıl işleyeceğine ilişkin bir soru üzerine, "Tarafların görüşmelerinin ardından oluşturulan anlaşma metni, artık sözleşme niteliği kazanacak. Ben şu ana kadar Türkiye'deki uygulamalarda anlaşmadan cayanı duymadım. Taraflardan biri sözleşmeye uymazsa diğer taraf hemen mahkemeden 'icra edilebilir' şerhi alabilir. Hakim o arabuluculuk sözleşmesine şerhi verdiği andan itibaren artık mahkeme hükmü yerine geçecek" diye konuştu.
Öztatar, bir başka soru üzerine de şu an 2 bin 100 arabulucu avukatın bulunduğunu, yıl sonuna kadar bu sayının 3 bin seviyelerine ulaşmasını beklediklerini sözlerine ekledi.
|