BR> Esnafın, esnafı denetlemesinin yapılması gereken en doğru
şey olduğunu savunan Özdebir, hiç kimsenin yanındaki komşusu kadar o iş yerini
bilemeyeceğini anlattı. Belediyeler ve OSB'lerin çıkarılan yasalarla idare
edilen yapılar olduğunu belirten Özdebir, bu kurumlarda yönetim görevini
üstlenen kişilerin o bölgede faaliyette bulunan sanayiciler olduğunu ve devlet
memuru gibi sorumlu tutulduğunu, yargılandığını kaydetti. Özdebir, görevini
yapmayan bir belediye başkanının sorumlulukları ne ise görevini yapmayan bir
OSB'nin yönetim kurulu başkanının sorumluluklarının aynı olduğunu ifade etti.
''Patlamaya neden olan tüplerin çoğu
ithal'' OSB'lerde kaçak mazot
üretildiği, tiner üretimi yapan işletmelerin bulunduğunu, böylesi tehlikeli
maddelerin buralarda üretilmesinden diğer işletmelerin şikayetçi olduğunu
hatırlatarak, neden yanıcı ve patlayıcı madde üretim yapan işletmelerin OSB'ler
içerisinde üretim yapmasına izin verildiğinin sorulması üzerine Özdebir,
OSB'lerde yapılabilecek ve yapılamayacak işlerin belli olduğunu, OSB'lerde
üretim ruhsatı verilmiş yerlerin OSB kanununa göre yapılamayacak işlerden
sayılmadığını kaydetti. Boya, tiner üretimi gibi kanunların yasaklamadığı bir
faaliyeti OSB yönetimi olarak yasaklayamayacaklarını dile getiren Özdebir,
konunun incelenip bu tür ürünlerin OSB'ler içerisinde üretilmemeleri konusunda
belki ayrı bir yasal düzenleme yapılması gerektiğini söyledi. Yanıcı, yakıcı,
parlayıcı maddelerle ilgili özellikle küçük sanayi sitelerinden meydana gelen
OSB'lerden özel tedbirler alınması gerektiğini vurgulayan Özdebir, ancak bunun
kanunla yapılmasının gerekliğine işaret etti. Özdebir, hiç kimsenin kanunla
yasaklanmamış bir faaliyete engel olamayacağını belirtti.
Sorular
üzerine patlamaya neden olduğu düşünülen oksijen tüplerinin üretiminin söz
konusu OSB'lerde yapılmadığını, bu tüplerin çoğunun yurt dışından ithal
edildiğini belirten Özdebir, ilk patlamanın olduğu yere tüplerin dolumunu yapan
firma tarafından yarım saat önce getirilip teslim edildiğini, muhtemelen meydana
gelen gaz sarfiyatı sonucunda tüpteki maksimum basıncın da aşağıya doğru
indiğini ve yarım saat sonra da patlamanın gerçekleştiğini kaydetti.
İkinci patlamada ise sabahtan tüplerin iş
yerine geldiğini ve kullanılmaya başlandığını, işletmenin ön işliğinde bulunan
ve kullanıldıkça basıncı düşen bir tüpün patladığını düşündüğünü ifade eden
Özdebir, bu tüplerin özel olarak incelenmesi gerektiğini söyledi. Özdebir,
tüplerin basınçlarının ölçülüp ölçülmediğine bakılması gerektiğini ve konunun
savcılık incelemesi kapsamında olduğu için daha fazla bir şey söylemesinin etik
olmadığını bildirdi. Özdebir, bu tüpleri alan diğer firmalara gerekli uyarıların
yapıldığını da sözlerine ekledi.
|