STRONG>İzmir Limanı’nı versinler hem yaparım hem
tanıtırım
Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Lucien Arkas, İzmir Limanı’nı terk etmeyeceğini belirterek,
liman için kurtuluşun kamu-özel sektör ortaklığında olduğunu
söyledi.
İhale sürecindeki İzmir Limanı’nın en büyük müşterisi Arkas’ın
Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, limanı terk etmeyeceklerini belirterek,
“İzmir Limanı’nda sıkıntı var, çünkü çok bekleniyor ve bekleme parası çok
tutuyor. Bu nedenle de Aliağa’ya gidiyorlar ama ben İzmir Limanı’nı terketmem"
dedi. Arkas, iptal edilen liman ihalesi ile ilgili olarak, "Bana görev verilsin,
ben İzmir Limanı’nı hem yaparım hem de tanıtırım. Müşteri problemi olmaz"
şeklinde konuştu.
Nasıl yük gidecekti?
Arkas
şöyle devam etti: ”İzmir’e çok güzel bir liman yatırımı yapmak, zemini taramak
lazım. Bakan yatırım yapacağını söyledi. 500 milyar dolar ihracat hedefi
konuluyor. Hangi limanla yapılacak? Nakliye işin temel taşı. Bizim limanımız
Marport’u kimse söylediği için yapmadık, müşteri dışında da kimse teşekkür
etmedi. Ama 1 milyon 700 TEU kapasitesi var. Biz yapmasaydık İstanbul’dan yük
nasıl gidecekti?”
Liman planlaması yapılması, kamu ve özel sektörün
biraraya geldiği bir model oluşturulması gerektiğini vurgulayan Arkas, bu
noktada Ankara’ya giderek ne yapabileceğini soracağını söyledi. Arkas, “İzmir
Limanı’na iptal edilen ihaledeki 1 milyar 275 milyon dolarlık rakamı artık kimse
vermez. Çözümüm şu: 49 yıllığına vermiştiniz. 30 yıla düşürün. Bölün 1.3 milyar
doları 49 yıla. 26 milyon dolar yıllık. Çarpın 30’la 780 milyon dolar. Bu
fiyattan 49 değil 30 yıl için verin. Bunu da kamu-özel birlikte yapsın. Benim
projem şu: Sanayi odası; ’Yüzde 25 ile ben girerim’ dedi, belediye de... Gerisi
de işadamları... Ben yüzde 4-5 ortak olayım. Dönüşte, Binali Yıldırım’a ne ve
nasıl yapmak istediklerini bir sormak istiyorum. Biz yapabiliriz. Gerekirse ben
uyayım size diyeceğim. ’Cek-cak’a da kalmasın. Yoksa uzun yıllar kalıyor. Biz
Marport’u yaparken yabancı bankalar ipotek yapacağımız araziye değil,
gemilerimizi nasıl işlettiğimize baktılar” diye konuştu.
Adım
Lucien dedim, ‘Hüseyin’ kaldı
Lucian Arkas: “Lise 2’deyim.
Edebiyat öğretmeni adımı okuyamadı. ’Nedir adın?’ dedi. ’Lucien’ dedim. ’Hah
tamam Hüseyin’ diye düzeltti!.. Ondan sonra okulda adım Hüseyin kaldı. Ama ben
normal bir adam olmadığım için bir de ’binormal’ lakabı takıldı. Sonra adım ’Bi
normal Hüseyin’e döndü.
Sanat koleksiyonunun değeri 50 milyon $,
en değerlisi Renoir
Sanat koleksiyonu bilinen Arkas,
“Türkiye’nin özel en geniş koleksiyonlarından biri bende” dedi. Portföyünde 800
kadar resim olduğunu anlatan Arkas, toplam değeri sorulduğunda “Bilmem 40-50
milyon doları geçer herhalde” yanıtını verdi. En kıymetlisi hangisi sorusuna ise
Arkas New York’ta bir müzayedede çok büyük bir şans eseri uygun fiyatla Renoir
aldığını anlattı. Arkas, hevesi birkaç kez kırılsa da müze açma isteğinin devam
ettiğini sözlerine ekledi..”
‘İşler açılıyor, fırsat var’ dedi en
büyük konteyner gemisini aldı
Gemi yatırımlarına devam eden
Arkas, Hegemann Yard Group’un Volkswerft Stralsund Tersanesi’nde inşa edilen 2
bin 500 TEU kapasiteli iki konteyner gemisini daha filosuna kattı. Arkas,
Almanya’da teslim aldığı en yeni gemisi olan Vivien A ile birlikte filosundaki
Türk Bayraklı gemi sayısını 31’e çıkardı. Türkiye’nin en büyük konteyner gemisi
olma özelliğini de taşıyan ve 23 milyon euroya malolan bu gemiye de Vivien A adı
verildi. Arkas, “Krizle dış ticarette yaşanan daralma, yerini canlanmaya
bırakıyor. Bu, konteyner gemi taşımacılığına da olumlu yansıyacağı için bu
gemileri aldık. İyi fiyat ve iyi kredi imkanı bulduk” dedi.
|