Foto: Bülent Uzun (AA)
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat
Ergün, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı
Nurettin Özdebir ve beraberindeki yönetim kurulu üyelerini
makamında kabul etti. Kabulün basına açık bölümünde konuşan Bakan Ergün,
organize sanayi bölgeleri konusunda Türkiye'nin 50 yıllık büyük bir birikimi
bulunduğunu ve şimdi bu tecrübenin çevre ülkeler ile paylaşılmaya başlandığını
söyledi. Çok başarılı organize sanayi
bölgelerinin yanı sıra Anadolu'da henüz emekleyen ve canlanmaya çalışan yerler
ile yer seçimi doğru yapılmadığı için atıl duran organize sanayi bölgeleri
bulunduğuna işaret eden Ergün, ''50 yıllık tecrübenin içinde bu olumsuzlukları
da görüyoruz. Fakat, 50 yıl sonra ortaya çıkan tecrübeleri de dikkate alarak
bütün sanayi bölgelerinin bir bütün olarak yeniden ele alınması lazım'' diye
konuştu. Türkiye'de henüz organize sanayi bölgesi kurma konusunda bir bütünlük
olmadığını, ilçelerde ve değişik yerlerde sanayi parsellerinin kolaylıkla
oluşturulabildiğini anlatan Ergün, dağınık sanayileşmenin derlenip toparlanması
için ıslah organize sanayi bölgesi ile ilgili bir yönetmelik değişikliği
gerçekleştirdiklerini, yeni dönemde bu yönde çalışmalar yürüteceklerini
bildirdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile sanayi bölgelerinin planlanması
konusunda bir çalışma yapılması gerektiğini kaydeden Bakan Ergün, şöyle konuştu:
''Türkiye hızla sanayileşiyor, insanlar yatırım yapmak istiyorlar. Bir kısım
küçük sanayi siteleri artık kabına sığmaz haline gelmiş. Bir taraftan da bazı
organize sanayi bölgelerinde boşluk da var. Vaktiyle arazi kapatılmış, fakat
hiçbir yatırım yapılmamış. Yer arayıp da bulamayanlar varken, uzun yıllar boş
kalan arazi tablosu iyi bir tablo değil. Bizim organize sanayi bölgelerindeki
arazi tahsisleri bugün yatırım yapılsın diye tahsis ettiğimiz işler. 50 yıl
sonra torunlar yatırım yapsın diye tahsis ettiğimiz araziler değil. Torunların
yatırımcı olmak isterse onlara o zaman buluruz.''
Sanayinin yapısının da ileri teknoloji doğru dönüştürülmesi gerektiğini
kaydeden Ergün, hem ileri teknoloji üreten hem de ürettiği ileri teknoloji
yöntemleriyle üreten sanayi tesislerinin ortaya konulması gerektiğini söyledi.
Sanayi bölgelerine demir yolu ve
karayolu Önümüzdeki dönemin önemli
hedeflerinden birinin de Anadolu'daki bütün organize sanayi bölgelerini
demiryolu ve karayoluyla limanlara bağlamak olduğunu belirten Ergün, ''500
milyar dolar ihracatı yapacak olan büyük limanlarımız mevcut mu? Sanayi Strateji
Belgesi'ni bir taraftan da bunlar oluşturuyor'' dedi. Bugün birçok
işletmenin büyümek arzusu içerisinde bulunduğunu, fakat nitelikli iş gücüne
ulaşmak konusunda yatırımcıların kaygısı bulunduğunu anlatan Bakan Ergün, bunun
için mesleki eğitimin ihmal edilmemesi gerektiğini ifade etti.
''Bu konuda geçen dönemde Türkiye'nin büyük
hataları oldu. Mesleki eğitimi başka ideolojik yaklaşımlara kurban edildi''
diyen Ergün, yeni dönemde bütün organize sanayi bölgelerine mutlaka bir meslek
lisesi açmak ve bütün organize sanayi bölgelerini mesleki eğitimle
ilişkilendirmek istediklerini vurguladı. Ergün, ''Hatta meslek yüksek okulu,
bazı mühendislik ve işletme fakültelerinin de organize sanayi bölgelerinin
içinde olması lazım. Bu dönemi hep beraber yaşayacağız'' diye konuştu.
''İşletmelerin üzerine ilave yükler
konulmasın'' 50 kişiden fazla işçi
çalışan işletmelerin yükümlülüklerine de değinen Ergün, 50'den fazla işçi
çalıştıran işletmelerin doktor ve avukat çalıştırma zorunluluğunu eleştirdi.
Hiçbir işletmenin bir başkasını kanun zoruyla çalıştırma zorunda olmaması
gerektiğini ifade eden Nihat Ergün, şu değerlendirmelerde bulundu:
''Bazı baroların bunu yapmayan işletmelere dava
açtıklarını duyduk. Hem üyelerinin başka işletmelerde kanun zoruyla
çalıştırılmasına rıza gösteriyorsunuz, sonra bunu yakından takip edip
çalıştırmayan kişiye dava açıyorsunuz. Bize hukukçu lazımsa bir hukuk bürosuyla
anlaşırız. Gereken bedeli de neyse öderiz. Sanayici zaten istihdam meydana
getirerek, üretim ve ihracat yaparak topluma çok büyük katkılar sağlıyor.
Üzerine bir daha ilave yükler koymanın yerel yönetimler, barolar, tabipler odası
ve başka kurumlar tarafından gözden geçirilmesi lazım. Bunlar bu yüzyılın işleri
değil, fakat geçen yüzyılın yüklerini hala taşımak zorunda kalıyoruz. Bunlar 21.
yüzyıla uymayan, ama mevzuatımızda varlığını koruyan unsurlar. İnşallah kısa
sürede mevzuatımızda düzenlemelerle bunları da çözeceğiz. Yatırım ortamının
iyileştirilmesi ilgili bu tür çalışmaları da takip edip bir sonuca bağlamış
olacağız'' OSBÜK Başkanı Özdebir:
OSB'lere ilişkin kanunun son gelişmelere göre yenilenmesi
gerek OSBÜK Başkanı Nurettin
Özdebir de organize sanayi bölgelerine ilişkin kanunun son gelişmelere
göre yenilenmesi gerektiğini söyledi. Organize sanayi bölgelerinin
sürdürülebilir sanayinin en güzel uygulamalarından biri olduğunu anlatan
Özdebir, tarım arazilerini koruyarak, sanayi için en uygun yerlere sanayi
bölgelerinin kurulduğunu söyledi. Fakat bazı ilçe belediyelerinin önemli tarım
arazileri üzerine sanayi tesisleri kurduğunu kaydeden Özdebir, ''Afrika'da
yaşanan faciayı görüyoruz. Önümüzdeki dönemde gıda arz güvenliği son derece
önemli. Biz organize sanayi bölgeleri olarak bu kurallara uyuyoruz. Fakat 10
kilometre, 40 kilometre ilerideki tarım arazilerine fabrika yaptırıyorlar'' diye
konuştu.
Özdebir, 2 bin metrekareden büyük olan ve bakanlıktan onay almamış hiçbir
işletmeye, organize sanayi bölgeleri dışında yatırım yapma izni verilmemesi
gerektiğini ve yatırımların doğrudan doğruya organize sanayi bölgelerine
yönlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Organize sanayi bölgelerinin cazip hale
getirilmesinin, denetlenebilir, çevreye uyumlu ve sürdürülebilir sanayinin
yapılmasına katkı sağlayacağını vurgulayan Özdebir, bu konuda Bakan Ergün'den
gerekli düzenlemeler konusunda yardımcı olmasını istedi.
Organize sanayi bölgelerinde sokak aydınlatmalarını kendilerinin yaptığını,
fakat buna rağmen kullandıkları elektrik üzerinden ayrıca bir aydınlatma vergisi
ödediklerini kaydeden Özdebir, ''Bu Ayşe teyzenin ödediği faturada çok cüzi bir
rakam olabiliyor, ama organize sanayi bölgelerinde 50-60 lira ödeniyor'' dedi.
Organize sanayi bölgelerindeki yüksek emlak vergisi bedellerinden de şikayet
eden Özdebir, Sincan Organize Sanayi Bölgesi'nin Çankaya'da Atakule'nin yanında
bir emlak ile aynı bedeli ödediğini, fakat bu bedellere itiraz dahi
edemediklerini sözlerine ekledi.
|