eçmişi M.Ö. 6 binli yıllara (Neolitik Dönem) dek uzanan Torbalı'daki Metropolis Antik Kenti, hemen yanında kurulmak istenen organize sanayi bölgesinin tehdidi altında. Metropolis'e 3 kilometre uzaklıkta, güney bölümünde kurulmak istenen sanayi tesislerine, İzmir 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun da 2 yıl önce onay verdiği bildirildi. Doğal ve arkeolojik SİT kapsamında olması gereken bir alanda organize sanayi bölgesi oluşturulma adımları, binbir güçlükle kazı çalışmalarını sürdüren ekibin olumsuz görüşlerine karşın onay aldı.
Metropolis'i sanayi bölgesine dönüştürecek gelişmeler, İzmir Aydın Otoyolu'nun yapımı sırasında Torbalı'ya çok büyük bir şantiye kurulmasıyla başladı. Otoyol tamamlandıktan sonra şantiyenin de içinde yer aldığı hazine arazisi, Torbalı Belediyesi'nce farklı amaçlar için değerlendirilmek istendi. Dönemin Torbalı Belediye Başkanı Ertan Ünver söz konusu alana golf sahası yapımını gündeme getirdi. Ünver'in ardından göreve gelen DYP'li Hasan Karatoklu ise bu alanı organize sanayi bölgesi olarak yapılandırmak istedi. Konuyla ilgili belediye süreci tamamlandı ve izin için koruma kuruluna başvuruldu.
Olumsuz görüşe karşın
Kurul, İzmir Arkeoloji Müzesi ve İzmir İl Kültür Müdürlüğü, Metropolis kazılarının başkanı Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Recep Meriç'e görüş sordu. Meriç, olumsuz yönde görüş belirtse de, organize sanayi bölgesine onay verildi. 17 yıldan bu yana kurtarma çalışmaları süren antik kentin henüz yüzde 10'unun gün yüzüne çıkarıldığı belirtilirken, sanayi bölgesi olarak düşünülen alanın altında, henüz kazılarına başlanmayan bir Roma Hamamı olduğu vurgulanıyor.
Metropolis'in güney tarafına konuşlandırılmak istenen sanayi tesislerinin yanı sıra kuzey bölümüne 3 kilometre uzaklıkta da taş ocakları bulunuyor. Henüz az sayıdaki taş ocaklarının önümüzdeki süreçte sayısının artırılması planlanıyor. Torbalı ile Cumaovası arasında yer alan Uyuzdere Havzası'na İzmir'in tüm taş ocaklarının taşınması planlanıyor.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Recep Meriç, gelişmelerle ilgili sorumluluğun koruma kurulunda olduğunu dile getirerek, "Biz konuyla ilgili gerekli girişimlerimizi yaptık. Bunun dışında başka bir açıklama yapamam" demekle yetindi.
Metropolis'in tarihçesi
Torbalı'nın Yeniköy ve Özbey köyleri arasındaki bir tepede kurulu Metropolis, İzmir'e 40, Efes Antik Kenti'ne 30 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Küçük Menderes Ovası'na egemen bir konumda olan antik kentin eski çağlarda bu avantajını iyi kullandığı, en önemli gelir kaynağının üzüm ve zeytin gibi tarımsal ürünler olduğu biliniyor. Metropolis'te en erken yerleşim, Erken Tunç Çağı'na (MÖ 3000 - 2000) kadar uzanıyor. En büyük gelişmeyi Helenistik dönemde MÖ 3. yüzyılda yaşayan kentte stoa, tiyatro ve bouleuterion gibi anıtsal kamu binaları mevcut. Roma döneminde kent önemini korumuş ve hamam, gymnasium gibi kamu yapılarının yanı sıra Roma imparatorluk geleneğine uygun zengin evlerinin de yaygınlaştığı görülüyor.
Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan Metropolis, savaşlar ve ekonomik nedenlerden dolayı zamanla küçülmüş ve kentte bir Bizans Kalesi inşa edilmiş.
İzmir ile Efes Antik Kenti arasındaki antik yol üzerinde kurulan kentte ticaretin geliştiği, hatta Hegesias isimli bir bankerin varlığını yazıtlar kanıtlıyor. Metropolis'in zengin yurttaşları, kentlerinin güzelliği için cömert davranmışlar ve anıtsal yapıların yapımına parasal katkıda bulunmuşlar.
Ana Tanrıça Kenti anlamına gelen Metropolis'te kurtarma kazıları 1989 yılından bu yana DEÜ Fen Edebiyat Fakültesi tarafından sürdürülüyor. Kazılar sonucu en eski yerleşim izlerine akropolde rastlandı. Burada, Erken Tunç Çağı ve MÖ 2. bine ait bazı çanak çömlek parçaları, taş baltalar ve Hitit devrine ait bir mühür ele geçti. Akropol kazılarında arkaik döneme ait mimari ve çanak çömlek buluntularına rastlanmasına rağmen klasik döneme ait hiçbir buluntu saptanamadı.
|