İzmir’in Bergama İlçesi’nde bulunan
Allianoi antik yerleşiminin baraj suları altında kalması, İzmir
2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararıyla
da onaylanmıştı. Karara göre antik yerleşim ‘kumla’ doldurulduktan sonra baraj
sularına teslim edilecek. Bu antik yerleşimin arkeolojik kazılarla toprak üstüne
çıkarılmış kısımları, baraj gölünde zamanla yığılacak ağır alüvyondan korunmak
üzere harç ve kumla örtülüyor. Yani şu anda kaplama ve sağlamlaştırma yöntemiyle
korunmaya çalışılıyor ama bu yöntem otoritelere göre hem çağdışı hem de
Allianoi'yi yok olmaktan kurtaramaz.
Son günlerde Allianoi'nin nasıl kurtarılacağı tartışılıyor ama çözüm aslında
hemen yanı başımızda duruyor. Hem de, üç senedir görmezden gelinen ödüllü bir
proje...
2006 yılında ödül kazanan Bulgar mimar Jeco Tilev'in 'Seuthopolis' projesi,
Allianoi ve onun gibi tehdit altında olan bütün kültürel mirasları yaşatacak bir
proje olarak görülüyor. Hem baraj yapımını da engellemiyor. Bu önemli
projeyi, mimar-kentbilimci Ahmet Vefik Alp ve arkeolog-yazar Nezih Başgelen ile
konuştuk:
Doğru yöntem
değil Dr. Ahmet Vefik Alp (Mimar, Kentbilimci)
Çevre Bakanı Veysel Eroğlu'nun bu sözleri istemeyerek söylediğini düşünmek
istiyoruz. Sanatçı olması da gerekmez, her vatandaşımız bu gibi konularda söz
sahibi olmalıdır ve tepkisini dile getirmelidir. Tahmin ediyorum Sayın Bakan da
gerekli mesajları daha sonraki beyanatlardan almıştır.
Şu anda koruma amaçlı uygulanan kaplama ve sağlamlaştırma işlemlerinin doğru
yöntem olmadığını düşünüyorum. Ben arkeolog değilim ama, yapılacak farklı
yöntemler de var.
Ayrıca sadece Allianoi için konuşmak istemiyorum. Öncelikle Allianoi, Zeugma,
Hasankeyf gibi tarihi yerlerin önemini algılamamız lazım. Geçmişiyle bağlarını
koparan milletler yok olmaya mahkumdur. Hafızasını kaybetmiş bir insan nasıl
aciz duruma geliyorsa... Hangi kültür, hangi medeniyet olursa olsun,
sınırlarımız içerisinde olan bu eski varlıkları en doğru yöntemlerle onları
korumamız gerekiyor.
Antik kenti kurtaracak proje
Her 3 yılda bir düzenlenen Dünya Mimarlık Triennali'nde 2006 yılında büyük
ödülü yüzlerce proje arasından Jeco Tilev'in 'Seuthopolis' projesi
kazandı. Antik varlıkların korunmasını sağlayan bu proje Bulgaristan'da
Filibe'nin kuzeyinde yapılan Korpinka Barajı sonrası oluşan gölün altında kalan
antik Odrissia devletinin başkenti Seuthes'in kurtarılmasıyla ilgili.
Esasında projenin fikri çok akıllıca; Bir nevi baraj içinde baraj yapılıyor.
Gölün ortalarında antik kent sular altında kalıyor. Bu olay 1950 yılında oldu.
Ancak şimdi bu proje hazırlandı. Burada amaç; suyun altında kalan antik kentin
etrafına bir yeni dairesel baraj yapmak ve içindeki suyu boşaltarak, antik kenti
kurutmak. Projeye göre gerekli restorasyon çalışmalarına da devam edilecek. Bir
yandan da burada bir turizm merkezi oluşturulacak. Akşam olduğunda da çok güzel
bir görüntü oluşacak. Bir taşla üç kuş vurmak buna denir. Birincisi baraj gölü
yapılıyor, ikincisi antik kent kurtarılıyor, üçüncüsü ise bir turizm merkezi
yaratılıyor.
Bulgaristan bu proje için fon arıyor. Bizim hesaplamalarımıza göre 80 milyon
Euro'luk bir proje. Bu proje için kesinlikle değer. Dünya üzerinde çeşitli
vakıfların, bankaların, kuruluşların bu gibi projelere karşılıksız verilmek
üzere biriktirdiği bir para var. Bu paranın miktarı büyük. 300-400 milyar dolar
arasında olduğunu tahmin ediyoruz. Onlar böyle projeler arıyor ama bulamıyorlar.
Türkiye, bu gibi doğru projelerle Allianoi, Zeugma, Hasankeyf için giderse bu
fonlardan olumlu cevap alır. Bulgaristan da böyle bir fonun peşinde.
Biz daha avantajlıyız Biz Allianoi'de çok daha
avantajlıyız. Baraj henüz yapılmadığı için antik kent sular altında değil.
Başında, baraj gölü dolmadan kuruyken bu projeyi yapmak çok daha kolay ve daha
az maliyetli. Suyun içinde çalışmak daha zor ve pahalı. Belki biz Bulgaristan'ın
önüne bile geçebiliriz.
Gerek Allianoi'de gerekse baraj gölü tehdidi altında olan diğer antik
kentlerimizde bu projeyi uygulamak mümkün. Fikir her biri için geçerlidir. O
bakımdan Sayın Bakan ile Tarkan'ın tartışmasına gerek yok. Akılcı projeler her
zaman bulunabilir.
Benim tahminim 1 yıl içinde tamamlanabilir bir proje. Bildiğim kadarıyla
baraj gölü tehdidi altında olup da eski antik yerleşimlerin kurtarılması için
bundan daha akılcı bir proje yok. Bir tane Mısır'da gördüm. Ramses Tapınağı'nın
olduğu tarihi kenti, tek tek işaretleyip başka bir yerde tekrar inşa etme
yöntemi kullanarak kurtarmışlar. Ama bu her yer için uygulanabilir bir yöntem
değil. Yere gömülmüş bir yerde bu çok zor. Bir kent olduğu yerde değerlidir.
Yani taşıma tekniğinin, Allianoi, Hasankeyf, Zeugma için doğru yöntem olduğunu
düşünmüyorum. Eğer Allianoi sular altında kalırsa bu antik kenti unutmak zorunda
kalacağız.
Anlamak gerçekten
zor Nezih Başgelen (Arkeolog, yazar)
Allianoi'de gelinen süreci anlamak gerçekten zor. Eğer akılcı bir çözüm
bulunamazsa bu benzersiz miras kaybedilecek, su altında kalacak.
Şu anda yapılan - koruma amaçlı uygulanan kaplama ve sağlamlaştırma işlemleri
- tamamen çağdışı bir yöntem. Örneğin, Bulgaristan'ın kullanacağı
'Seuthopolis' projesi akıllı çözümlerden biri. Bulgaristan'dan imkanlar
açısından daha iyi durumda olduğumuza göre bunu hayata geçirebiliriz. Bu iradeyi
bugüne kadar gösteremedik. Bu önemli proje bakanlığa önerildi. Ama bir ses
çıkmadı. Türkiye'de hiçbir öneriye cevap gelmiyor ki zaten.
70'lerdeki karar aynen devam ediyor. Orada bir ihale açılmış, baraj
sonuçlandırılsın diye bekleniyor. Türkiye bütün tarafları bir araya toplayıp bir
irade gösterebilir. Allianoi'deki kazılara devam edip buradaki antik kentin
tamamını ortaya çıkarabilir. Baraj gölünden vazgeçebilir. Ama bu çok ütopik
tabii ki.
Bu dünya mirasını suların altında bırakacak bir lüksümüz yok. Böyle bir şey
yaparsak, Türkiye'nin geleceğini ipotek altına alırız.
Yetki karmaşası
Yaklaşık 10 yıldır Barajları İzleme Komitesi var. Amaç barajları engellemek
değil, bunların ortak akılla hayata geçirilmesine vesile olmak. Projelerin doğru
şekillendirilmesine yardımcı olmak. Arkeoloji, yatırımların önündeki kurumsal
bir yapı değil. Züccaciye dükkanına girmiş fil gibi davranmayalım. Bir sorun da,
bir alan söz konusu olduğu zaman devletin birçok birimi arasında yetki karmaşası
ortaya çıkıyor.
Bir kere Allianoi'deki kurtarma kazıları bitmeden bir şey yapılmamalı. Yani
ortada bir yaralı var. Bu yaralıyı kurtarmak önemli. Biz daha Alllianoi'nin 5'de
1'inin bile bilmiyoruz. Muhteşem şeyler ortaya çıkıyor. 'Seuthopolis'
projesi hayata geçirilirse bir yandan kazılar da devam edebilir. Bunun iyice
incelenmesi gerekiyor. Henüz, bakanlık tarafından toprağın altında neyin olduğu
çalışması yapılmadı. Arkeolojiyi bu kadar destekleyen Kültür Bakanlığı'na
Allianoi'deki tutumu yakışmıyor. Türkiye'nin bu dar sarmaldan çıkması gerekiyor.
Yoksa bu önemli tarihi mirası kaybediyoruz, 600 baraj ise sırada bekliyor.
|