Alışveriş merkezlerinin pazar günü kapatılması önerisine karşı çıkan
Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Başkanı Mehmet
Nane, 'Bu, sektör genelinde 81 bin aktif çalışanın işini kaybetmesi
anlamına geliyor. Bu vebali kim almak istiyor? Alışveriş merkezleri artık bir
eğlence, buluşma ve kültür merkezi' dedi
AMPD Başkanı Mehmet Nane, alışveriş merkezlerinin pazar günü kapatılması
önerilerine ilişkin, bunun 81 bin aktif çalışanın işini kaybetmesine neden
olacağını belirterek, “Bu vebali kim almak istiyor?” dedi. Nane, AVM’lerin pazar
günleri kapatılmasının gündeme geldiğinin anımsatılması üzerine, şunları
söyledi:
“Her yıl 500 bin gencimizin iş gücüne katıldığı bir ortamda pazar günü
kapatılmak demek sektörden yüzde 18 işçi çıkartmak demektir. Bu vebali kim almak
istiyor? 81 bin aktif çalışanın iş akdinin feshi demektir bu. AVM sadece AVM
olmaktan öteye geçmiştir, bir eğlence, buluşma, kültür merkezidir. Kentlerimizin
ayrılmaz bir bütünü olmuştur. Kentsel donatıların bir parçası haline
gelmiştir.”
450 bin çalışan var
Mehmet Nane, ‘Alışveriş Merkezleri, Büyük Mağazalar ve Zincir
Mağazalar Kanun Tasarısı Taslağı’ ile ilgili görüşlerini paylaşmak
amacıyla düzenlediği toplantıda sektörün istihdam dinamosu olan organize
perakendenin Türkiye için çok önemli olduğuna işaret etti. Nane, 2009’da
işsizliğin arttığı ortamda organize perakendenin net yüzde 2 istihdam
yarattığını, sektörün direk 450 bin, dolaylı 1 milyon 300 bin olmak üzere
toplam 1 milyon 800 bin kişiye iş sağladığını, ailelerle birlikte milyonların
ekmek yediği sektör haline geldiğini anlattı.
Nane, ‘’Ülkemizde her yıl 500 bin kişinin iş yaşantısına katıldığını
düşünürsek perakende sektörünün ülkemiz ve istihdam için ne kadar önemli
olduğunu görürüz’’ diye konuştu. Organize perakendeciliğin ülkenin, ekonominin
barometresi olduğunu ifade eden Nane, sadece 2008 yılında açılan 28 AVM’yi
incelediklerinde yapılan yatırım miktarının 2.5-3 milyar dolar arasında
olduğunu, bunun büyük kısmını yabancı sermayenin oluşturduğunu, yıllar
itibariyle Türkiye’de 230’un üstündeki AVM’de yabancı oranının yarı yarıya
olduğu düşünüldüğünde minimum 10 milyar dolarlık yabancı sermaye girişi
sağlandığını belirtti.
Doğal vergi dairesi
Nane, “Önümüzdeki dönemde açılması planlanan 68 tane AVM düşünüldüğünde
yapılacak yatırım tutarı yaklaşık 7 milyar dolar civarındadır. Bu da çok
ciddi bir yabancı sermayenin ülkemize girişi demektir” açıklamasını
yaptı.
Sektörün devletin doğal vergi dairesi olduğunu söyleyen Nane, 70 milyar
liralık ciroyu temsil ettikleri düşünüldüğünde, 7 milyar dolarlık KDV
tahsilatına aracılık ettiklerini anlattı. Nane, AVM’de, organize perakendede
kayıt içi oranın yüzde 99.7 çıktığını, pazarlarda bu oranın yüzde 16
seviyelerinde bulunduğunu belirtti.
Türkiye’nin değişim içinde olduğunu vurgulayan Nane, ‘’Türkiye’de
gelenekselden moderne bir geçiş vardır ve bu değişimin öncüsü tüketicilerdir. Ne
devlettir, ne belediyelerdir, ne sektör temsilcileridir. Tüketicilerin
tercihleri paralelinde değişim oluşmaktadır ve bu değişim tüketicinin
tercih ettiği moderne, organizeye doğru kaymaktadır’’ diye konuştu.
Bakkal amcaya karşı değil
2009 yılında organize perakende yüzde 7 büyürken yerel ve tekil zincirlerin
aynı dönemde yüzde 15 büyüdüğüne dikkati çeken Nane, bunun Türkiye’nin
değişiminin ne yönde olduğunun net gösterdiğini kaydetti. Mehmet Nane,
‘’Türkiye’de bir değişim vardır. Türkiye’de karşı karşıya gelme yoktur.
Türkiye’de bakkal amca hipermarkete karşı değildir, hipermarket bakkal
amcaya karşı değildir, Türkiye’de tüketicinin tercihinden dolayı bir değişim
vardır. Bizler de bu değişimin aktörleriyiz. Tarafları, ama karşı karşıya
gelen değil yan yana duran taraflarıyız’’ diye konuştu.
21 kurumdan izin alınıyor
Hazırlanan yasa tasarısı ile bir ticari işletmenin kurulması için ön görülen
yasal zorluklar ve düzenlemeler aynen korunarak ilave prosetürler ve
şartlar getirildiğini söyleyen Nane, bu kanunun amacının AVM’lerin büyük
mağazaların, zincir mağazaların kuruluşlarına ve faaliyetlerine,
denetlenmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlediğini, kanunla ilgili
garabetin burada başladığıın söyledi. Nane, ‘’Bu açıklama ile sektörümüzün
düzenlenmeyen, kuruluş izni alınmadan faaliyette bulunan, denetlenmeyen bir
sektör olduğu görüşü hakimdir. Bu külliyen yanlıştır’’ dedi.
Bugün bir alışveriş merkezi ve hipermarketin açılması için 21 kurum ve
kuruluştan izin almak ve 134 makamdan da bu izinleri onaylatmak gerektiğine
işaret eden Nane, “Sorunların ek bir yasaya gerek olmadan, mevcut
yasalarla ki bunlar imar yasası ve imar yönetmelikleri, ticaret konunu, borçlar
kanunu, tüketici kanunu’dur çözülebilir” şeklinde konuştu.
Otopark sıkıntısı
400 metrekareden küçük mağazalarda otopark mecburiyetinin aranması ve bunun
sadece zincir mağazalar için aranmasının, organize perakendecilere ‘mağaza
açmayın’ demek anlamına geldiğine işaret eden Nane, devlet eliyle ayrımcılık
yapılmasının anayasanın hükümlerine aykırı olduğunu kaydetti. Büyük
mağazaların kendi markalarıyla ürettiği ürün (private label) miktarına sınır
getirilmesiyle ilgili olarak da Mehmet Nane şöyle dedi:
‘’Bu durum perakende sektörünün rekabetçi yapısına zarar getirecektir.
Öncelikle bu düzenleme tüketicileri olumsuz etkileyecektir. Sektörde yüzde 100
özel marka ile faaliyet gösteren şirketleri de doğrudan etkileyecektir. Bugün
İnci, Zara, İkea, Kiğılı gibi perakendeciler üretimlerinin büyük çoğunlukla
kendi müesseseleri dışında, öz markalarıyla yaptırmaktadır. Mevcut
tasarının hayata geçmesi durumunda, yüzde 20’lik bir sınır söz konusu olduğunda
perakendeciler iş yapamaz hale gelecek. Bunları üreten KOBİ’ler de olumsuz
etkilenecek.” Nane, tasarı ile ilgili görüşlerini paylaşmak amacıyla bu ay
içinde Başbakan Erdoğan’la biraraya geleceklerini söyledi.
‘TESK perakende sektörünü seçime kurban ediyor’
İlave bir şemsiye yasaya ihtiyaç duyulmadığını yineleyen Mehmet Nane, “Yasa
tasarısının bu kadar özellikle Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu
(TESK) tarafından kaşınmasının nedeni, önümüzdeki dönemde TESK’teki seçimden
dolayıdır. Düşündükleri, alacakları oydur. Perakende sektörü TESK’in
seçimine kurban ediliyor” dedi. Hükümetle ilgili bir sıkıntılarının olmadığını
Başbakan Erdoğan’ın kendilerini desteklediğini ifade eden Nane, “Esnaf sanatkar
kesinlikle desteklenmelidir. Bizler her zaman beraber büyümeye mecburuz. Ama
esnaf desteklenecek diye perakende sektörünün önü kesilmemeli. Faytoncular iş
kaybediyor diye otomobil fabrikalarının kurulmasının önüne geçilseydi, ya
da terziler zarar etmesin diye tekstil fabrikaları engellenseydi ne olurdu?
Bugün de yapılmak istenen budur. Bu konu kısa vadeli çıkarlara, sektörel seçim
propagandalarına alet edilmeyecek kadar önemlidir’’ diye konuştu.
AMPD Yönetim kurulu Başkan Yardımcısı Ali Murat Kızıltaş da
sorular üzerine “Kanun çıktığı anda bir çok maddeleri nedeniyle zaten
uygulanamaz hale gelecek. Ülkemizde dünya markaları var, bunlara
diyeceksiniz ki ‘ya üretimini kendin yap, yapamıyorsan içine üreticinin
markasını bas’, Zara ne yapacak? Türkiye için özel üretim mi yaptıracak?
Yapmayacağına göre Zara Türkiye’den çekilecek mi? Kanun çıktığı anda zaten bir
sürü maddesinde sıkıntılar olacak’’ dedi. Kızıltaş, bu kanunun yerli markaların
da gelişmesine ciddi anlamda darbe vuracağını, büyüme yönünde önlerine
engellerin konulmasının rekabet şartlarını zorlaştırdığını kaydetti.
Kızıltaş, “Ülkemizde yerli markaların dayanabilmelerinin tek nedeni
AVM’ler sayesinde çok yaygın hale gelmelerinden kaynaklanıyor. Bu engellenirse
markalarımız çok ciddi kan kaybeder’’ dedi. AMPD AVM Sektörel Grup
Başkanı Aziz Torun da hafta sonu saat sınırlamasıyla ilgili,
bunun bir yasal düzenlemeyle değil tamamen o alışveriş merkezi ve sektörün kendi
içindeki bir düzenleme olmasıyla sağlanabileceğini söyledi.
|