Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün yaptırdığı
tespitlerde, Hüseyin Ağa Camisi'nin İstiklal Caddesi'ndeki Demirören
Alışveriş Merkezi'nin çok derine kazılan temeli nedeniyle tarihi
caminin zarar gördüğü belirlendi. Mayıs 2010'da Koruma Kurulu tarafından
yapılan incelemede caminin bahçe ve duvar kısmında yarılmalar
belirlendi. Ocak 2011'de yapılan tespitlerde de caminin
avlu, çatı ve duvarlarında derin çatlaklar oluştuğu ortaya çıkınca suç
duyurusunda bulunuldu.
İskele altında ibadet
Tarihi caminin can güvenliğini tehdit edecek kadar hasar gördüğünün
belirlenmesi üzerine, Koruma Kurulu'nun 08 Haziran 2011 tarihli kararıyla, "Can
ve mal güvenliğinin sağlanması için caminin kullanımına devam edilmesinin
sakıncalı olabileceği" bildirildi. Uyarıları dikkate alan İlçe Müftülüğü de
caminin yanına üstü kapalı yeni bir ibadet alanı yaptırdı. Camide yarılmaların
olduğu alanlara ise iskeleler kuruldu. Vatandaşlar demir iskelelerin altında
ibadet etmeyi sürdürürken Kültür Bakanlığı ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün
girişimleriyle restorasyon çalışmaları için proje hazırlıklarına da başlandı.
Ayrıca Demirören Şirketler Grubu da tüm restorasyon masraflarını üstlenmeyi
kabul etti.
Bakan'dan talimat
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, camideki tahribatı yerinde inceledi
ve restorasyon işlemlerinin hızlandırılarak bir an önce sonuçlandırılmasını
istedi. Buna göre, bu ay sonuna kadar proje tamamlanarak nihai onay için Koruma
Kurulu'na sunulacak. Koruma Kurulu'nun onayının ardından tarihi caminin
restorasyon ve onarım çalışmaları başlayacak.
Nazım'ın kaleminden
Marksist-Leninist bir dünya görüşüne sahip olan ve yaşamı boyunca sosyalist
hareketin içinde yer alan Nazım Hikmet, şairliğinin pek az bilinen ilk
döneminde, 'Ağa Camii'yi şu dizelerle anlatmış.
'Ağa Camii'
Havsalam almıyordu bu hazin hali önce Ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce
Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım; Allahımın ismini daha çok candan andım.
Ne kadar yabancısın böyle sokaklarda sen! Böyle sokaklarda ki, anası can
verirken, Işıklı kahvelerde kendi öz evladı var (...) Nazım
Hikmet-1921
|