AKP, Tarihi Okul Binalarını Satıyor
AKP şimdi de devlet okullarını satarak yeni rant alanları açacak. İstanbul’da 22 okulun satılacağını ilk olarak açıklayan İstanbul Valisi Muammer Güler’in ardından Milli Eğitim Bakanı ve diğer yetkililerin özelleştirmeleri destekleyen yönde açıklamalar yapması, bu konuda mücadele veren Okuluma Dokunma İnisiyatifi’ni harekete geçirdi.
KP şimdi de devlet okullarını satarak yeni rant alanları açacak. İlk
olarak İstanbul’da 22 devlet okulu satışa
konacak. |
-
Yıllardır okulun yetmeyen kömürünü öğrenci velileri alıyor,akan çatısını yaptırıyor,kırılan camını taktırıyor,kırtasiye için para veriyor,kısacası ne gerekiyorsa yapmaya çalışıyor vatandaşlarımız.Devletimiz de üç tane bedava kitap verip görevini yaptığını zannediyor.Devlet olmak demek hizmet vermek demektir,satıp kurtulmak en kolayı.Bir gün bize de sıra gelebilir. YANITLA
-
Bu liseler arasında özellikle KANDİLLİ KIZ LİSESİ benim de emeğimin olduğu bir okul. Ne yazık ki bu tarihi bina okul olarak kullanıldığında yatakhane bölümünde halen kafamı kurcalayan bir olay yaşandı. Bundan 12-15 sene evvel bu tarihi bina yangında berhava oldu.İnanmak mümkün değil yangın nasıl çıktı? Resmi raporlara göre bir öğrencinin ütüyü fişte takılı unutup gitmesine bağlanan bir gaflet senaryosu ortaya atılıp olay kapatıldı. 1. Okulun Müdiresi Sayın İsmet hanım, çok dikkatli ve devamlı bizzat kontrol yapan şahsiyetti. Asla ihmal etmediği kontrolunda bu yanlışlığı görmemesi mümkün değildi. 2. Binanın kalorifer tesisatı tamirinde bir an yanımızdan ayrılmayan bu dikkatli ve de dirayetli müdire hanım, hatta elinde yangın tüpü ile nöbeti bizzat tutan bu hanım asla örtbas etme raporundaki hatayı görmemiş olamaz. Yani bir başka deyişle bu rapor işi kapatma raporu gibi algılamaktayım. Asla inanmıyorum ki bir ütünün fişte unutulmasının neticesi bu olay meydana gelsin. 3. İfade edilen ütü bir elektrik ütüsüdür. Ütünün termostatik kontrolu vardır. yani ortaya ateş çıkaracak bir durumu yoktur. Diyelim ki ütü devrildi hiçbir kimse de görmedi ütünün en yüksek sıcaklığı ahşap olan binanın yanmasına müsade edecek sıcaklığı meydana getirmez. Varsayalım bir kontak neticesinde bir şerare ile ateşleme oldu. İçinde 200 öğrenci ve 20ye yakın gece nöbetçileri de mi görüp tedbir almadı. 4. Acaba o yıllarda da mı bu binalara göz koyan vardı. Zira okulun kazan dairesinin yenilenmesi esnasında bir yığın kimsenin müşkülat çıkardığını, İsmet hanımın ifadesiyle devamlı dikkatli olmamızı ve ekibin başında bizzat kendisi olmadan kimseyi içeri almamamızın manası ne idi? Yanan tarihin yanında emek verdiğiniz eserlerinizin bulunması nasıl bir duygudur, bilir misiniz? O binanın yandığını boğaz köprüsünden gördüğümde koşup gidip elden geleni yapmak için çaba harcadım. Ancak sönen yangından geri kalan enkaz içinde erimiş kalorifer ve buhar kazanımın külçeleşmiş halini.... Bu haberde ise bir defa daha yıkıldım... Keşke bir anlayabilen olsa... H.Sacit Özerol Mak.Müh. YANITLA