Zeytin üreticileri, zeytinlik alanlarının maden aramalarına
açılmasına ilişkin düzenlemenin kanun teklifinden çıkarılmasını bekliyor.
Üreticiler aksi halde, muhalefet partisinin de desteğini alarak, zeytinliklerini
korumak için yargıya başvuracak
Zeytinlik alanlarının maden arama faaliyetlerine açılmasını içeren düzenleme,
önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu’nda tarafları karşı karşıya getirecek.
Geçimini zeytinden sağlayan üreticiler ve sivil toplum kuruluşları,
Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi’nden zeytinlik alanlarının maden aramalarına açılmasını içeren
düzenlemenin çıkarılmaması durumunda yargı yoluna başvuracak. Zeytin üreticileri
ve çatı örgütleri tarafından Meclis’e gönderilen mektupta söz konusu
düzenlemeyle Türkiye’nin ‘ekonomi sorunları’nın liste başında bulunan istihdam
sorununu daha da körükleyerek işsizler ordusuna yenilerinin ekleneceğini
belirtti. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Komisyonu Başkanı Mustafa
Tan, AKP milletvekillerinden söz konusu tekliften ‘zeytinlikler’ ile
ilgili düzenlemenin çıkarılacağına ilişkin AKP milletvekillerinden söz almasına
karşın, bu sözün tutulmaması durumunda B planını devreye sokacaklarını söyledi.
B planına göre, muhalefet partisinin desteğini alan üreticiler ve birlikleri
yasal yollara başvuracaklar.
100 bin imza toplandı
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Komisyonu Başkanı Mustafa Tan imzasıyla
gönderilen mektupta, Meclis’e bu düzenlemenin çıkmaması için 100 bin imzanın
gönderildiğinin altı çizilerek, “Bugüne kadar zeytincilik yasasında yapılmak
istenen değişiklik girişimlerine sektör başta olmak üzere bilim dünyası da karşı
çıkmıştır. Zeytinci yörelerdeki bütün siyasi partiler, ortak bildiriyle
Zeytincilik Yasası’nda değişiklik yapılmaması istemini TBMM’ye başvurarak
bildirmiştir” denildi.
10 milyon kişiye ekmek kapısı
Mektupta zeytinlik sektörüne yönelik şu bilgilere de yer verildi:
“Zeytincilik sektörü, Türkiye’de yaklaşık 500 bin ailenin geçim kaynağını,
işlenen tarım alanlarının yüzde 3.5’ini oluşturuyor. Sektör, doğrudan ve dolaylı
yoldan 10 milyon kişinin geçimini sağlamada ve ekonomik yönden ciddi önem
taşıyor. Son iki yıllık ortalamaya göre, zeytinyağı üretimi 130 bin ton olup bu
üretim değeri yaklaşık 500 milyon doları buluyor. Son dönemde artan zeytinyağı
tüketimi de göz önünde bulundurulunca, 2015 yılında yaklaşık 700 bin tonluk
zeytinyağı üretiminin değerinin 3 milyar dolar olması bekleniyor.
Sofralık zeytin üretimi ise, yaklaşık 350 bin ton ve bu üretimin değeri
yaklaşık 700 milyon dolarken, 2015 yılında bu değerin yaklaşık 3.5 milyar dolar
olarak gerçekleşmesi bekleniyor.
ÇED raporu korumaya yetmez
Teklif edilen düzenlemeyle zeytinlik alanlarında 3 kilometrelik sınırın
kaldırılmaya ve yalnızca Çevresel Etki Değerlendirme Raporu’yla (ÇED)
zeytinliklerin içinde dahi madencilik faaliyeti yürütülmesine imkân sağlamaya
çalışıldığının altı çizilen mektupta, sadece ÇED Raporu ile maden işletmesinin,
zeytinliklerin üreme ve gelişmesine engel olup olamayacağını belirlemenin mümkün
olmayacağı kaydedildi.
Mektupta, “Teklif gerekçesinde de ÇED Raporlarında zeytin sahaları için özel
değerlere yer verilmediği açıkça belirtilip, işletmelerin buna ilaveten uygun
arıtma, baca filtrasyonu gibi istemlere de sahip olması halinde zeytinliklere
zarar verici sonuçlar doğmayacağı ortaya konuyor. Buradan ÇED Raporuna sahip
olunsa dahi emisyon izni, deşarj izni gibi şartların sağlanmaması halinde
zeytinliklere zarar verecek faaliyetler yürütülebileceği sonucuna varılmaktadır.
Bugün söz konusu izinlere sahip olmaksızın faaliyet gösteren çok sayıda
işletmeye rastlanabileceği, bunların ancak denetimlerle tespit edilebileceği,
denetimlerin ise yetersiz kaldığı bir gerçektir. Bu durumda sadece ÇED raporuna
dayanılarak verilecek faaliyet izinleri sebebiyle zeytinliklere ciddi zararlar
verebilecek uygulamaların önünün açılabileceği düşünülmelidir” denildi.
|