Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Ah Bu Şehir Plancıları!

Evet mesleğimiz de odamız da henüz çok tanınmayan yeni yeni kurumsallaşan bir meslek / oda. Bu neyin göstergesiyse... Ve bu yeniyetme oda ne yapıyor biliyor musunuz? Kendi meslek alanıyla ilgili bir konuda dava açıyor.

Radikal İKİ
Ah Bu Şehir Plancıları!

İzmir'i Arkadan Vurdular', 'Bunlara Anayasal Hakkını Kullanıyor Demek Doğru Değil, Savaşta Arkadan Vurana 'Kalleş' Denir', 'Bunlar İzmir'i Sevmeyenler Lobisi', 'Tu Kaka Kafalılar', 'Yine İstemezükcüler', 'İzmir'e İhanettir', 'Yine Bir İzmir Klasiği', 'Bunlar İzmir'in Şanssızlığı, İzmir İçin Ne Yapmışlar', 'İnsanın Milli Ve Vicdani Sorumluluğa Sahip Olması Gerek', 'Bunlar Yine Bilinen Yüzlerini Gösteriyor', 'Expo'yu Kaybedersek Pantolununuzu Alır, Hepinizi Yakarız'.

Haksız kazanç sağlayan, vergi kaçıran, kenti kişisel çıkarlarına alet edenlerden esirgenen bu sözler, cumartesi gününden bu yana bölgenin en büyük yerel gazetesi aracılığı ile Şehir Plancıları Odası, İzmir Şubesi için sürmanşetten söylenenler.

"Peki ne yapmış bu Şehir Plancıları" sorusuna geçmeden önce Şehir Plancılarını ve Odasını onların ağzından tanıyalım. Söz konusu yazarlarından biri "sokakta yolunu keseceğimiz rastgele bir kişiye, bu Odayı bilir misin, işlevi nedir, deseniz, alacağınız cevap kocaman bir hayır'dır. Bunlar Tu kaka kafalılardır" diye tanımlamış. Evet mesleğimiz de odamız da henüz çok tanınmayan yeni yeni kurumsallaşan bir meslek / oda. Bu neyin göstergesiyse... Ve bu yeniyetme oda ne yapıyor biliyor musunuz? Kendi meslek alanıyla ilgili bir konuda dava açıyor.

Başlangıç şöyle: EXPO 2015'in iki evsahibi adayından biri İzmir. Bundan 1-1,5 yıl kadar önce yer seçimi ile ilgili tartışmalar başladı. Yer seçimi aşamasında Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi EXPO için Buca-Gölet alanını önerdi. Neden Buca-Gölet'in önerildiği (ilgilisi spoizmir.org adresinden görebilir) Bir diğer seçenek olarak gündeme getirilen İnciraltı'nın ise neden olmaması gerektiği anlatılmaya çalışıldı. Hem yazılı olarak, hem sözlü olarak anlatılmasına karşın İnciraltı'nda ısrar edilince, buranın belirlenmesi durumunda dava açmak zorunda kalınacağı da belirtildi.

Olmaması gerektiğinin en önemli nedenlerinden biri, şu an yürürlükte olan 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli planlarda bölgenin "Tarımsal niteliği korunacak alan" olarak belirlenmesi olması. Mevzuat gereği üst ölçekli planlar alt ölçekli planları bağlar. Ancak EXPO'nun gündeme gelişiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1/100.000 ölçekli planla çelişecek şekilde 1/25.000 ölçekli planda değişiklik yaparak faks yoluyla İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne iletti. Ve planın askı sürecinde ŞPO İzmir Şubesi ilgili yasalara uygun olmayan bu değişikliğe doğal olarak itiraz etti. İtiraza Bakanlık'tan bir yanıt alınamayınca da dava süreci başlatıldı.

Tek açık alan
EXPO 2015 alanı olarak belirlenen İnciraltı'na gelirsek; içinde 1., 2., 3. derece doğal sitlerin bulunduğu ve planlarda Tarımsal Niteliği Korunacak Alan olarak belirlenmiş, büyük bir kısmı şahıs mülkiyetinde olan bir bölge. Burada yakın döneme kadar tarım yapılıyorken, son dönemde el değiştirmelerle bağ evi koşulları kullanılarak üst gelir grubunun villalar yaptığı ve gelinen süreçte yüksek imar haklarının ve rantların beklendiği bir bölgeye dönüştü. Aynı zamanda İzmir'in açık alan gereksinimini karşılayabilecek neredeyse korunabilmiş tek boş alan. ŞPO da bölgenin Açık Alan niteliğini kaybetmemesi gerekliliğini vurguluyor özellikle, ille de tarım alanı yapılması talebini dile getirmiyor. Tıpkı EXPO'nun İzmir'de olmasına karşı olmadığı, hatta bunun İzmir için bir fırsat olduğunu pek çok kez dile getirdiği gibi. Gazetede sanki EXPO'ya karşı imiş gibi bir tavır sürdürülüyor. Oysa karşı olan bir oda neden alternatif yerler önersin, neden inceleme gezisine katılsın.

Hal böyleyken 17 Kasım tarihli gazetenin sürmanşeti "İzmir'i arkadan vurdular" diye atılıp, EXPO 2015'in İnciraltın'da yapılmasını öneren imar planının iptali için Danıştay'a başvuran ŞPO İzmir Şubesi, kentin geleceğine darbe vurmakla suçlanıyor ve halk, girişimin iptalini istedi şeklinde sürüyor.

Gazetenin 1,5 sayfasını kapsayan yazıda ŞPO'nun 11 cümlelik eski bir açıklamasına yer veriliyor yalnızca. Deniz Ticareti Odası İzmir Şb. Başkanı "Bu odalar son yıllarda sadece negatif şeylere hizmet ediyor. Biliyoruz ki İzmir'de istemezükcüler var" diyor. Ege Genç İşadamları Derneği Bşk. "Yine bir İzmir klasiğiyle karşı karşıyayız. Odalar EXPO 2015'e zarar verecek her türlü hareket ve davranıştan kaçınmalıdır" diyor. Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı "Herkes şehrimizi iki adım öne geçirmek için emek harcarken yapılan iki tuğlayı yıkmak için uğraşmak hiç doğru değil" diyor.

18 Kasım tarihli gazete, yine sürmanşette "ŞPO kararıyla tepki topladı" diye başlıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi eski başkanlarından birinin "İzmir'i sevmeyenler lobisi" diye tanımladığı bazı sivil toplum örgütleri hakkında "Her şeye karşı çıkıyorlar. Hukuk bu kadar istismar edilmemeli. İzmir'in bir şanssızlığı var. Sayısı 5 10'u geçmeyen kişiler devamlı olarak dava açıyor. Anayasa değişikliği ile ilgili konuda sayın Meclis Başkanı'na bu tür davalarda kaybedenlerin tazminat ödeme yükümlülüğü altına girmesini önerdim. (bu arada odanın kaybettiği tek dava var) ŞPO bugüne kadar hangi şehir planını yapmış onu merak ediyorum. Bunlar İzmir için ne yapmış, insanın milli ve vicdani sorumluluğa sahip olması gerekir'' açıklamasıyla devam ediyor. Ticaret Odası Meclis Başkanı "Dava açmasalardı şaşardım. İzmir'de her güzel şeye karşı çıkan bir grup var. Bunlar yine bilinen yüzlerini gösteriyor" diyor.

19 Kasım'da ise, İnciraltı Bahçelerarası Tabiatını Geliştirme ve Koruma Derneği'nin sayın avukatı "İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bazı meslek odalarının farklı ilişkileri olduğunu" öne sürerek, "tabii biz meslek odalarına danışmanlık ücreti vermiyoruz." diyor.

Bu açıklamalarla birlikte yer alan birkaç açıklama var ki, olayın içyüzünü açıkça anlatıyor. Mesela "Gelişmelerle tarım alanı niteliğindeki arazilerin değerinin daha çok yükseldiği ve mülk sahiplerini sevindirdiği" haberi, İzmir Ziraat Odası Başkanı'nın "İnciraltı sakinleri, yıllardır devam eden imar sorununun EXPO sayesinde çözüleceğine inanıyor" açıklaması ve EXPO 2015 Derneği Başkanı'nın "İnciraltı bölgesinin imarının kente kazandırılması adına EXPO tarihi bir fırsat. İnciraltı EXPO ile kente kazandırılmazsa 60-70 yıl daha İnciraltı'nın imar sorunu çözülemez" ifadesi gibi.

Yani esas soru şu: İnciraltı, İzmir için büyük fırsat olduğu tartışmasız olan EXPO 2015'e en uygun alan olduğu için mi seçildi? Yoksa İnciraltı'nın imar rantı beklentisine cevap vermesi için mi? Bu olayda başka bir önemli soru daha var ki, o da şu. Ülkemizde yıllardır tartışılan "basın özgürlüğü" kavramından, haberlerin taraflara eşit söz hakkı tanınmadan, içinde hakaret ve tehdit unsuru içeren açıklamalarla hedef gösterilmesi mi anlaşılıyor? Kendi sorununa sahip çıkan bir meslek odasına ve yargı süreci devam eden bir davaya yönelik bu tutum "Basın özgürlüğü ve bağımsız yargı" kavramlarını sorgulanır hale getirmemiş midir ?

Biz ekte isimleri yer alan 10 şehir plancısı, bu süreçte, sorumlu gazeteci/yayıncı bilinciyle çalışan basın/yayın ve yine aynı sorumlulukla davranacak kişi ve kurum temsilcileri bulunduğu yönündeki inancımızı kaybetmek istemiyoruz.

Bir grup şehir plancısı adına:
Memnune Bahçivan Akın, Ayfer Nakipoğlu, Murat Güzeldere, Sabriye Sertel, İlkgün Arda, Zeki Yıldırım, Hümeyra Tatlı, Nejla Baysan, Nehir Yüksel, Neslihan Yalınız Koç, Gülay A. Şahin

http://www.yapi.com.tr/haberler/ah-bu-sehir-plancilari_57791.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!