b>Urfa'da gerçekleştirdiği restorasyon çalışmalarıyla örnek olan Vali Muzaffer Dilek, Kurtuluş Savaşı'nın önemli merkezi Afyonkarahisar'ın kaderine terk edilmiş kültür varlıklarını ayağa kaldırmak ve kentin sosyokültürel yapısını canlandırmak için de dikkat çekici çalışmalar yürütüyor. Urfalılar, aradan 3 yıl geçmesine karşın Dilek'in AKP milletvekillerince kentten alınmasına halen tepki gösteriyor. Tarihe ve kültüre duyarlı bir valinin görevden alınmasının yarattığı boşluk, bugün Urfa'da çok iyi hissediliyor. Kaderine terk edilmiş yapılar, yerel yöneticilerin duyarlılığını bekliyor.
Vali Dilek, 2003 yılının Şubat ayında Afyonkarahisar'a atanınca kentteki kültür varlıklarının büyük bölümünün harebeye döndüğünü fark ediyor. 2 aylık bir sürede valilik bünyesinde Restorasyon Proje ve Uygulama Bürosu'nu kuran Dilek, o günlerde yerel basında ''Atatürk'ün evi yıkılıyor'' başlıklı haberi görünce çalışmalarını hızlandırıyor.
Ayağa kalkan şehir...
Atatürk'ün 25 Ağustos 1922 günü konakladığı Şuhut ilçesindeki Hacı Velioğlu Konağı, güzel bir restorasyonun ardından harap olmaktan kurtarılıyor, artık eğitim ve kültür amaçlı bir merkez olarak kullanılıyor. Kuvayı Milliye tablolarının süslediği Atatürk Evi'nde, Şuhut'un yaşam tarzı da sergileniyor.
Vali Dilek, bu yapının ardından Millet Hamamı, Kadınana İlköğretim Okulu, Çeşmeli Konağı, Sülüm Çeşmeli Evi, Ot Pazarı Camii, eski kışla binası, Emirdağ İnkilap İlköğretim Okulu, Bayat Hükümet Konağı, Zafer Müzesi, Yanıkkışla, Çiğiltepe, Agah Efendi ve Giresunlular Şehitlikleri, Utku Anıtı, Kocatepe Savaş Karargâhı ve Afyonkarahisar tören alanını restore ettiriyor. Restore ve düzenleme çalışmalarından Millet Hamamı'nın çevresindeki 26 ev ve caddeler, Çavuşbaş, Küçük Olucak, Kale ve Bolvadin Cılkoğlu çeşmeleri ile Afyonkarahisar Kalesi yolu da hak ettiği payı alıyor.
Çevre ve Kültür Evi olarak kullanılan Çeşmeli Konak da artık Anneler Derneği İşbirliği ve Dayanışma Merkezi de hizmet veriyor. Son 20 yılda üç kuruma tahsis edilmesine karşın restore edilemeyen Millet Hamamı ise Dilek'in duyarlılığıyla Kültür ve Semt Evi olarak kullanılıyor.
Ancak restore çalışmaları 2006'da da hız kesmiyor. Bir tarih ve sanat âşığı olarak bilinen Dilek, Sultandağı Sahipata Kervansarayı, Yanık Kışla, Afyon Lisesi ve Millet Hamamı civarındaki 100 evin restore ve düzenleme çalışmalarının yıl sonuna kadar tamamlanacağını belirtiyor.
Vali Dilek, Bedesten Çarşısı'nın restorasyonu için sponsor arıyor. Taşhan'a işlev vermek için de çaba harcıyor. Frig Vadisi, Kocatepe- Şuhut Zafer Yolu ve Ayazini Gezi Yolu projelerinde ise çalışmalar sürüyor.
Büyük Zafer'in karargâhı olarak nitelendirilen Afyonkarahisar'da kültür çalışmaları sadece restorasyonla sınırlı kalmıyor. Dilek, kentin tarihini, kültürünü ve turizmini anlatan çok sayıda kitap yayımlıyor, yerel müziğin örneklerini içeren CD hazırlatarak turizmin hizmetine sunuyor.
Afyonkarahisar artık mermeri, kaymağı ve sucuğuyla değil, duyarlı bir valinin müdahalesiyle ayağa kaldırılan tarihi eserlerle de ilgi çekiyor.
Halk sahip çıkıyor
Valilerin genellikle protokol görevi üstlendiği Türkiye'de, sıra dışı bir yönetici kimliği sergileyen Vali Dilek, üç yılı aşan görev süresinde kentin atıl durumundaki tarihi eserlerine işlev kazandırma dışında yoğun bir çalışma trafiği yürütüyor. Afyonlular, kamu birimleri arasındaki koordinasyonu en hızlı düzeye çıkararak yurttaşın devlete güvenini arttıran Dilek'i artık bağrına basıyor.
Kentin kültürel dokusunu sahiplenen bir valinin varlığı, artık yöre insanına moral, girişimcilere cesaret verirken, Afyonkarahisar komşu şehirleri kıskandırıyor. Muzaffer Dilek, 2003- 2005 tarihleri arasını içeren valilik çalışma raporunun sonuç bölümünde bu çabaları şöyle özetliyor:
''Afyonsarahisar'da, kırsal kesimin altyapısı başta olmak üzere, eğitim, sağlık, çevre, el sanatları, kültürel miras, tarım, sanayi, kültür, turizm ve daha birçok alanda çalışma yapılmış, bu çalışmalar sırasında, kurumlar arasında oluşturulan ahenkli ve güvene dayalı ilişkilerin yarattığı sinerjiden de yararlanılmıştır.''
|