Adana, Develi ve Sivas Kültürel Mirasına Yolculuk
Kayseri'nin Develi ilçesiyle Sivas ve Adana illerinde çok kültürlü mirasın durumunu ve yeniden kullanım olanaklarını inceleyen araştırmalar kitaba dönüştü. Doğa Derneği'nin de katkıda bulunduğu yayınlarda mimari mirasın yanı sıra Anadolu'daki kadim üretim yöntemleri de paylaşılıyor.
Hrant Dink Vakfı’nın, yaklaşık iki yıl boyunca sürdürdüğü Kayseri'nin Develi (Everek-Fenesse) ilçesiyle Sivas ve Adana illerinde çok kültürlü mirasın durumunu ve yeniden kullanım olanaklarını inceleyen araştırması kitaplaştırıldı. Kitaplarda, şehirlerin ve binaların hikayesi, tarih çizelgeleri, kültürel miras envanterleri, yerelde yürütülen sözlü tarih anlatıları, anılar, kent merkezlerinde Ermenilerin hatırasının izini süren hafıza turları ve Doğa Derneği araştırmacıları ile ortak yürütülen çalışmalar sonucu ulaşılan kadim üretim yöntemleri ile birlikte anlatılıyor. Kurulduğu günden bu yana Kültürel Miras araştırmalarını Türkiye'nin farklı bölgelerinde devam ettiren Hrant Dink Vakfı; Habap Çeşmeleri, Batılılaşan İstanbul'un Ermeni Mimarları, Ermeni ve Rum Kültür Varlıklarıyla Kayseri ve Türkiye Kültür Varlıkları Haritası'nın ardından Hafıza Mekânlarının Yaratıcı Şekilde Yeniden Kullanımı adlı proje ile çalışmalarını sürdürüyor. Kayseri (Develi), Adana ve Sivas illerindeki Ermeni kültürel mirası ele alan projeden elde edilen bilgiler üç farklı yayına dönüştürüldü. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve Chrest Vakfı desteği ve yereldeki akademisyenler, araştırmacılar, yerel yönetimler ve sivil toplumun işbirliğiyle süren araştırma sonucunda yayınlanan kitaplar, 28 Eylül 2018 Cuma günü Hrant Dink Vakfı, Anarad Hığutyun Binası, Havak Salonu’nda düzenlenen toplantıda tanıtıldı. Kitapları yayına hazırlayan Vahakn Keshishian ve Koray Löker, toplantıda araştırma ve yayın sürecine dair bilgiler aktardı. Neden Adana, Develi, Sivas? Öncelikle yer seçimlerine ilişkin bilgi veren Vahakn Keshishian ve Koray Löker, Kayseri ile başlayan yayın dizisini, kuzey ve güneydeki komşu şehirlerle sürdürmeyi tercih ettiklerini belirtirken, Develi’nin barındırdığı kültürel miras ile tek başına incelenmeye değer bir ilçe olduğunu eklediler. Ayrıca, Osmanlı dönemindeki idari sınırlar ile günümüzdeki il ve ilçe sınırları farklı olduğu için de böyle bir ihtiyaç doğmuş. Sivas’ın Divriği, Zara ve Hafig ilçeleri ile Adana’nın Hacın ve Kozan’ı da ayrı birer çalışmaya konu olabilecek yerleşimler olarak zikredildi. Adana, Develi ve Sivas kitaplarına zemin oluşturan Hafıza Mekânlarının Yaratıcı Şekilde Yeniden Kullanımı projesinin arkaplanını aktaran Keshishian ve Löker, “yeniden kullanım” ve “hafıza mekanı” kavramlarına vurguda bulundu. Osmanlıcada “sulu” anlamına gelen Develi’de, yerleşim alanlarını derelere göre tarif edildiğini ve su ile güçlü bağın olduğunu aktaran yazarlar, tarihi çeşmeleri referans alan hafıza turunu yerel bisiklet kulübü ile birlikte kurguladıklarını ifade ettikten sonra, İstanbul için de mobil uygulama ile desteklenecek benzer turların gündemde olduğunu söylediler. Tarihi çeşmeleri referans alan bisikletli hafıza turu Bugün Develi’de “Keşişin Havuzu” olarak bilinen Surp Krikor Suyu (Çeşmesi), Adana’da Nuri Has Pasajı olarak kullanılan Apkaryan Okulu kitapta yer alan yeniden kullanım örneklerinden birkaçı. Sivas merkezine yakın konumdaki Tavra Surp Sarkis Kilisesi’nin yeniden kullanımı ise gündemde. Keşişin Havuzu (Surp Krikor Suyu), Develi Nuri Has Pasajı (Apkaryan Okulu), Adana Tavra Surp Sarkis Kilisesi, Sivas Koruma çalışmalarına alternatif model Avrupa Birliği Delegasyonu desteğiyle hayata geçirilen Hafıza Mekânlarının Yaratıcı Şekilde Yeniden Kullanımı projesi kapsamında; incelenen şehirlerdeki Ermeni kültürel mirasını, katılımcı perspektifle ele alan ve günümüz Türkiye’sinde gerçekleştirilen koruma/yenileme projelerine örnek teşkil edecek alternatif bir model geliştirilmesi amaçlanıyor. Proje sırasında yürütülen envanter çalışmalarının verileriyle Türkiye Kültür Varlıkları Haritası da sürekli güncelleniyor. Toplam 600 yapıyı incelediler Yazılı kaynaklardaki bilgileri tarayan araştırma ekibi, savaşlar üzerine kurulu resmi tarih yazımından farklı olarak, toplumların bu yerleşim alanlarında nasıl var olduğunu aktaran bir zaman çizelgesi oluşturmuş. İki buçuk yıl süren envanter çalışmasının 90 gününün sahada geçtiğine dikkat çeken Keshishian ve Löker; Adana, Develi ve Sivas’ta toplam 600 yapı ve 175 yerleşimin incelendiğini, 75 sözlü tarih mülakatı yapıldığını ve 8000 fotoğraf çekildiğini belirtti. Tarımla kopan bağı yeniden güçlendirebiliriz Doğa Derneği’nin yer yer destek verdiği proje kapsamında, kadim üretim havzalarındaki yaşam da belgelenmiş oluyor. Sürdürülebilir tarımın ipuçları, Kayadibi, Agner, Kesme gibi köylerde bu bilginin taşıyıcısı olan çiftçilerin aktarımıyla kayıt altına alınıyor. Kitaplara sığmayan bilgilere internet sitesinden ulaşmak mümkün. Yazılı bilgilere 360 derece panoramik fotoğraflar ve sözlü tarih çalışmaları sırasında kaydedilen videolar eşlik ediyor. Ermeni Kültür Varlıklarıyla Adana
Adana kitabı, bir yerel tarih çizelgesi sunduktan sonra, kültürel miras araştırması sonuçlarıyla ve 163 yapının bilgisinin yer aldığı envanter bölümü ile devam ediyor. Geniş zamansal çeşitlilik sergileyen kültürel miras yapıları hakkında bilgi sunan kitap, Bizans döneminden Kilikya’ya, 19. yy Çukurova vadisine ve Cumhuriyet dönemi Adana’sına uzanan dönüşümlerin izini sürüyor. Kitapta ayrıca Adana kent merkezinde çok kültürlü dönemin hatırasının izini süren hafıza turu yer alıyor. Yeniden kullanım olanaklarını tartışan bölümde Adana’nın merkezinde bulunan, bugün Nuri Has Pasajı adını taşıyan Apkaryan Okulu ve Doğa Derneği uzmanlarının katkılarıyla araştırma fırsatı bulunan Aladağ’daki kültürel miras ve kadim üretim havzaları ilişkisi ele alınıyor.
Cumhuriyet döneminde Ermenilerin cemaat olarak yaşadığı ender Anadolu şehirlerinden olan Kayseri’nin ilçesi Develi, Everek ve Fenese başta olmak üzere, Ermeni, Rum ve Müslüman mahallelerinden oluşmaktaydı. Kiliseleri ve okullarının yanı sıra köklü bir tarihe sahip olan toplum ekonomik gelişim sağlamış, 1960’lara kadar cemaat olarak hayatını sürdürmüş, ancak bugün tamamen yok olmuştur. Kitapta, ağırlıkla sözlü tarihle derlenen bilgiler doğrultusunda Cumhuriyet dönemi Develi Ermenileri tarihini ele alan bir bölüm ve son Ermeni evinin hikâyesi yer alıyor. Ayrıca, Develi Ermenilerinden Hagop Arzumanyan'ın 1935 yılında kaleme aldığı anı kitabının tam metin olarak çevirisi ve Jack Der Sarkissian’ın geç 19. yy ve 20. yy başında Develi Ermeni toplumunun geçirdiği dönüşümleri anlatan makalesi yayınlanarak Türkçe’ye kazandırıldı. Ermeni Kültür Varlıklarıyla Sivas
Sivas kitabı, bir yerel tarih çizelgesi sunduktan sonra, kültürel miras araştırması sonuçlarıyla ve 430 yapının bilgisinin yer aldığı envanter bölümü ile devam ediyor. Geniş zamansal, coğrafi ve yapısal çeşitlilik sergileyen kültürel miras yapıları hakkında bilgi veren kitap, bir yandan Sivas’ı bir bütün olarak gösterirken diğer yandan Sivas’ın her bir bölgesinin kendine has özelliklerini ele alıyor. Kitapta ayrıca Sivas kent merkezinde Ermenilerin ve bugün neredeyse yok olan diğer toplumların yaşadıkları dönemin hatırasının izini süren hafıza turu yer alıyor. Ayrı bir bölüm ile Sivas şehir merkezindeki Ermeni okulları hakkında bilgi vererek, şehrin 19. yy ortalarında başlayan modernleşme serüveni anlatılıyor. Son bölümde, Sivas’ın merkezine en yakın konumdaki ayakta kalmış Tavra Surp Sarkis Kilisesi’nin yeniden kullanım olanaklarını tartışılıyor ve Doğa Derneği uzmanlarının katkılarıyla araştırma fırsatı bulunan Divriği’deki kültürel miras ve kadim üretim havzaları ilişkisi ele alınıyor. Vakıf’tan ücretsiz temin edilebilen kitaplar için info@hrantdink.org’a mesaj atabilir ya da +90 212 240 33 61 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz. |