'KOBİ'ler için Rekabetçi Stratejiler ve Uluslararası İşbirliği
İmkanları' ana temasıyla, 16-17 Mart'ta Türkiye Küçük ve Orta
Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı
(TOSYÖV), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB),
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı (KOSGEB) ile İTO işbirliğiyle
gerçekleştirilen '7. KOBİ Zirvesi'nin sonuç bildirgesi
açıklandı. Bildirgede bütün ülkelerde ve
Türkiye'de KOBİ algısının değiştiği, Türkiye'de değişimin ancak kendini
değiştiren KOBİ'ler temelinde süreklilik kazanabileceği, bu nedenle ülke
genelinde 'lider ülke Türkiye' olarak tanımlanan 2023 yılı hedeflerine KOBİ'lere
dönük stratejik bir eylem planı gerekliliği konusunda uzlaşmaya varıldığı
belirtildi. Sanayi Strateji Belgesi, yeni Türk Ticaret Kanunu, kamu
alacaklarının yeniden yapılandırılması, izlenen mali politikalar ve elde edilen
makro ekonomik sonuçların KOBİ'ler için uygun iklim olarak değerlendirildiği
bildirgede, ülkenin hala uluslararası rekabet endeksinde 61., inovasyonda 67.
sırada olmasının KOBİ'lerin değişime ayak uydurmada önemli güçlüklerle
karşılaştıklarının göstergesi olduğu kaydedildi.
Birleşerek ölçek güç yaratma
Küresel rekabetin aynı zamanda KOBİ'ler arası rekabet biçiminde
gerçekleştiği için KOBİ'lerin kalıcı bir güç olmasının yolunun küresel rekabeti
hem iç, hem de dış pazarlarda kazanmalarından geçtiğinin açık olduğu belirtilen
bildirgede, KOBİ'lerin yeni pazarlara açılmalarında küçük olmanın avantajlarını
kullanırken aynı zamanda birleşerek ölçek güç yaratmalarına yönelik yeni
politikaların geliştirilmesinin önem taşıdığı ifade edildi.
Teşvik sistemi ve yeni teşvik unsurlarına
işaret edilen bildirgede, KOBİ Zirvesi'nin dikkat çektiği ihtiyaçlardan birinin
uygulamadaki teşvik sisteminin aksayan yönlerinin giderilmesi olduğu, sistemin,
özellikle ve yatırımlar yönünden belli bir KOBİ perspektifi içermediği, mevcut
teşvik sisteminde yer alan asgari yatırım tutarları ve kapasitelerini KOBİ'lerin
boyutlarını aştığı belirtildi. Sistemde bölgesel teşviklerin sektörel yapısı ile
sektörlerin bölgedeki durumu tam anlamıyla örtüşmediği gibi, iller ile bölgeler
arasında da uyumsuzluklar bulunduğunun altı çizildi.
Finansal
sorunlar KOBİ'lerdeki değişimin çapını
ve hızını, finansa uygun erişimin belirlediği, aksi durumun değişimi
güçleştirdiği kaydedilirken, KOBİ'lerin hem klasik hem de alternatif finans
kaynaklarına uzak olması, kısa ve orta vade yapılı banka kredilerine mahkum
kalması, teminat sorunlarının çözülememiş olması, her ne kadar başlamış ve
görece gelişmiş olsa bile kurumsallaşmış bir KOBİ bankacılığının bulunmaması,
uzun vadeli ve düşük faizli kredi olanaklarının sistemdeki marjinalliğinin
çözümünün gerekli finansal sorunlar olarak varlığını sürdürdüğüne dikkat
çekildi. Mevcut bankacılık anlayışı ile
KOBİ'ler arasında belli bir iletişim sorunu yaşandığı, bankaların KOBİ'lere
yaklaşımında kriterlerin standartlaşmadığı belirtilirken, 7. KOBİ Zirvesi'nde bu
somut durumdan hareketle KOBİ'lerin kaliteli finansmana erişim ihtiyacına vurgu
yapıldığı, kredi pastasındaki KOBİ diliminin yüzde 30'ların üstüne çıkarmanın
tüm finans kurumlarına düşen önemli bir görev olarak saptandığı, bu bağlamda
KOBİ'lerin bir an önce kurumsallaşmaya, kayıtlılığa ve şeffaflığa çağrıldığı
bildirildi. Acil
tedbirler Bu konuda alınacak acil
tedbirler ise Kredi Garanti Fonu'nun teminat kapasite ve vasfının yükseltilerek
işlevli kılınması, KOBİ'lerin hizmetine sunulması, Halkbank, Vakıfbank, Türkiye
Kalkınma Bankası ve Ziraat Bankasının sektörel ihtisaslaşma temelinde ve KOBİ
bankacılığını içerecek biçimde yeniden yapılandırılması, KOBİ'lerin iç ve dış
kaynaklı çeşitli fonlara ulaşımının ihtisaslaşmış temas noktaları ile
kolaylaştırılması, yeni kredi sigorta sistemlerinin yaratılması ve bölgesel
kalkınma ajanslarına merkezi bütçeden daha fazla kaynak aktarılması olarak
sıralandı. KOBİ'lere dayalı yeni bir stratejik
kalkınma hamlesinin araçlarından birini bölgesel kalkınma ajanslarının
oluşturduğunun altı çizilirken, bölgesel kalkınma ajanslarının mümkün olduğunca
özerkleştirilmesi ve yerel dinamiklere bağlanması, bölgesel gelişme ve kalkınma
planlarının KOBİ temelli bir stratejiye oturtulmasının hedeflenmesi gerektiği
vurgulandı. 7. KOBİ Zirvesi'nde KOSGEB'e sahip
çıkılmasının önemine değinilirken, KOSGEB'in tek hizmet noktası olarak yeniden
yapılandırılmasının, katılımcı bir temelde KOBİ'lerle ilgili çalışmalar yapan,
politika üreten, karar alan, destek sağlayan ve izleyen tek bir çatı olmasının
önerildiği kaydedildi.
|