BR> Şehir tarihçiliği, yazarlığı bizde pek iltifat edilen bir
iş değildir. Örneğin, İstanbul üzerine pek çok kitap vardır ama kayda
değerlerinin sayısı fazla değildir ve bu kitapların yazarları iki elin
parmaklarını geçmez. Çünkü kaynaklar sınırlıdır. Projede yer alan kitapların
yazarları da birkaç istisna hariç semtlerinin tarihini enine boyuna yazmaya
girişmemiş. Daha çok anılar ağır basmış, yazarların merkezinde yer aldığı
eserler oluşmuş, bu da kitapların edebi havasını artırmış.
Önemli bir
handikap kitapların ısmarlama olması ve belirli bir süre içinde yazılma
gerekliliği. Ismarlama, hele süreyle sınırlı eser yazmak kolay bir iş değil. Bir
de işin içinde edebiyat varsa... Her yazarın böyle bir durumda iyi sonuçlar
alabileceğine inanmıyorum. Nitekim proje kapsamında yer alan bazı kitaplarda bu
hava kuvvetli bir biçimde hissediliyor. Bu açıdan bakılırsa projeye katılan
yazarların bir sınavdan geçtiğini, çoğunun geçer not aldığını ama bazılarının
kaçınılmaz olarak sınavı veremediğini söyleyebilirim.
Seçilen semtler de
eleştiri konusu olacaktır kuşkusuz. Proje sunumunda '40 İstanbul semti
saptanırken, semtin tarihselliği, ünü, tanınmışlığı göz önünde tutuldu' denilse
de bazı semtlerin niye listede yer almadığı, bazılarının yokluğu en verimli
tartışmalardan olacaktır. Listeyi incelerken bende bazı semtlere iltimas
geçildiği duygusu oluştu. Örnek vermek gerekirse Cağaloğlu Doğan Hızlan ve Nail
Güreli'nin kalemlerinden iki ayrı kitapta anlatılmış. Fatih'in ve Haliç'in hemen
her semti kitaplaşmış. Bir de neden kitabının yazıldığını merak edeceğimiz
semtler var. Bunun da tipik örneği Feneryolu. Kızıltoprak'ın, Kalamış'ın,
Fenerbahçe'nin olmadığı dizide Feneryolu'nun işi ne diye sormadan edemem.
Göztepe, Suadiye var, Bostancı yok. Feriköy var, Kurtuluş yok. Anadolu Hisarı
var, Rumeli Hisarı yok. İlk bakışta dikkatimi çeken bu durum tabii ki projenin
kusuru değil. İstanbul'a kırk kitabın yetmeyeceğini gösteriyor. Belki projenin
ikinci aşaması olarak bir kırk kitap daha hazırlanabilir ve eksikler tamamlanır.
Bu tip çalışmalarda üzerinde durulacak ikinci önemli nokta yazarlardır.
Semt seçiminde olduğu gibi yazar seçiminde de öncelikleri, kıstasları merak eder
okuyucular. Proje sunumunda 'Semtleri anlatması için şair, hikâyeci, romancı,
denemeci gibi edebiyatçı yazarlar seçildi. Yazarların 40 yaşını aşmış olmalarına
ve söz konusu semtlerle az çok bütünleşmiş olmalarına önem verildi' deniliyor.
Semt yazarlarının birçoğunun bu kıstasa uyduğunu söyleyebiliriz ama bazılarını
hiç tanımadığımızı belirtmeliyim. Kendi alanlarında önemli isimler olsalar da
edebi verimleri hakkında hemen akla gelen bir bilgimiz yok. Sema Kancan, Saadet
Özkal, Talin Büyükkürkciyan, Refet Özkan, Oğuz Karakartal, Nusret Karaca, Hilmi
Alişanoğlu, Cüneyt Altunç, Ari Çokona benim edebiyatta aşina olmadığım adlar.
Herhalde bu değerli yazarlar semtleri hakkında bilgileriyle, anılarıyla projeye
dahil oldular. Bir başka deyişle edebiyata kazandırıldılar.
|