Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.

35. Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul Alım Heyetleri Programı Başladı

T.C. Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde, Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği (OAİB) tarafından düzenlenen Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul 2012 Alım Heyetleri programı başladı.

yapi.com.tr
35. Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul Alım Heyetleri Programı Başladı

br />
Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB) Genel Sekreterliği olarak, koordinatörlüğünü üstlendiğiniz Yapı Fuarı Alım Heyetleri’nin ikili iş görüşmelerinin son yıllardaki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bizim için önemli olan alım heyetinin birlikte yapılacağı fuarın seçilmesi. Türkiye, özellikle de İstanbul, fuarcılık sektöründe bölge ölçeğinde çok önemli bir yer tutuyor. Türkiye’de sektörünü çok iyi temsil eden, sektörün tamamının bir araya geldiği çok güzel uluslararası fuarlar var. Bu fuarlar hem uluslararası katılımcı topluyor, hem de inanılmaz uluslararası ziyaretçi çekiyor. Yapı-Endüstri Merkezi’nin düzenlemekte olduğu Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul da bu bağlamda çok önemli bir fuar.

Birliklerimizin kuruluş amacı da, sektördeki ihracatın artırılması için fuarlara eşlik eden alım heyeti ve fuar ziyareti hizmetlerini vermek.

Yapı Fuarı Alım Heyetleri’ne en çok hangi bölgelerden katılım sağlanıyor?

Türkiye’deki fuarlar çok üst seviyelere ulaştı; dünyanın birçok ülkesinden katılımcı ve ziyaretçi toplayabilen etkinlikler halini aldı. Alım heyetleri bir dönem düşüşe geçmişti ama son üç senedir, sektöründe öncü fuarlar ile eşzamanlı yaptığımız alım heyetlerinde, yurtdışından gelen katılımcı sayısında önemli bir artış var. Ülke profili olarak baktığımız zaman ise Kuzey Afrika ülkelerinden çok katılım oluyor. Çevre ülkelerden, Yunanistan’dan, Rusya’dan da ciddi bir katılım sağlanıyor. Daha önce İran’dan da yüksek katılım olurdu ama son dönemde durgunlaştı.


Foto: Tansel Künbi

Uzak coğrafyalardan kimler katılıyor?

Geçtiğimiz yıllarda Moğolistan’dan daha çok özel heyetler gelirdi. Ama bu sene 12 firmalık ciddi bir katılım sağladılar. Onun dışında bu sene Balkan ülkelerinden; Hırvatistan, Arnavutluk, Kosova ve Karadağ’dan çok sayıda katılımcı var. Tabi bu, Türkiye’nin mevcut yapısıyla da çok ilgili. Ülkemiz hakikaten yükselen bir değer haline geldi. İnsanlar artık Türkiye’nin ticaretini, ihracatını, üretimini çok net görüyorlar. Onun için de buradaki fuarlara büyük ilgi gösteriyorlar.

Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da yaşanan krizin Alım Heyetleri’ne olumsuz bir etkisi oldu mu?

Ülkelerde yaşanan ekonomik krizler doğal olarak heyet katılımlarını etkiliyor ama şu anda Kuzey Afrika’da yaşanan, toplumsal bir kriz. Türkiye’deki alım heyetlerine gelen firma sayısında mutlaka bir etkisi oldu ama baktığınızda yine Mısır’dan, Tunus’tan, Cezayir’den, Fas’tan ziyaretçiler geliyor. Yani ülkelerdeki toplumsal çalkalanmalar, sıkıntılar hiçbir zaman ticareti etkilemiyor. Sonuç itibariyle oradaki insanlar da yaşamlarını sürdürmek zorunda. Her ülke her şeyi üretemiyor.

Türkiye’deki ihracat ürünlerine baktığınız zaman, bu ülkelere rahatlıkla her türlü ürünü satabilecek bir potansiyele sahip. Alım heyetleri ve fuarlar bu noktada gerçekten çok önemli bir rol üstleniyor. Geçtiğimiz ay 40. Trablus Fuarı’na milli katılım organizasyonu yaptık. 20 gün boyunca 19 Türk firmasını Libya’ya götürdük. İnanılmaz başarılı geçti. Libya halkının Türk ürünlerine, Türklere karşı ilgisi çok fazla.

Türkiye, güçlü ekonomisiyle ve yapısıyla bölgesinde gerçekten yükselen bir değer haline geldi. Bu da doğal olarak alım heyetlerine gelen firmaların sayısını artırıyor. Duruma fuar organizatörleri açısından baktığınız zaman, yabancı katılımcı ve ziyaretçi sayısında da çok ciddi bir artış sağlıyor. Bunların hepsini bir araya getirdiğinizde, Sayın Başbakanımızın da açıkladığı gibi, 2023’de 500 milyar dolar ihracat hedefine doğru yürüyoruz. Alım heyeti de bu amaca ulaşmanın araçlarından biri.

Yabancı heyetler en çok hangi ürün gruplarına ilgi gösteriyorlar?

İnşaat malzemeleri sektörü hem fuarcılık hem de heyetler açısından çok ilgi gören bir grup, çünkü geniş bir ürün çeşitliliği var. Çividen en ağır iş makinesine kadar hepsi inşaat malzemeleri sektörünün içinde yer alıyor. Dolayısıyla bir ülkenin gelişimini belirleyen en önemli faktörlerden birisi, o ülkedeki inşaatlar. Yurtdışındaki modern inşaatları, limanları, otoyolları, havaalanlarını görünce bunu çok net anlıyorsunuz. İnşaat sektörü, alım heyetlerinde de fuarlarda da çok önemli.

İhracatçı birlikleri olarak baktığımızda İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği bu sene tek çatı altında toplandı. Daha önce farklı birlikler altında olan bu ürün grubu şu anda sektör olarak tek bir ses haline geldi. Makine sektörü keza öyle… Türkiye zaten seramik ve cam sektöründe dünya lideri haline geldi. Global olarak baktığınızda bütün bunlar yapı ve inşaat malzemeleri içerisine giriyor. Bu anlamda OAİB bünyesinde; makine sektörü, demir ve demir dışı metaller, ağaç ve orman ürünleri, iklimlendirme sanayi, çimento-cam-seramik ihracatçıları birliği gibi ayrı ayrı birimler barındırıyor. Yani birlik olarak yapı sektöründe hakikaten çok önemli bir noktadayız. Yapı sektörlerinde fuar ve alım heyeti yaptığımız zaman da katılımcısı diğer sektörlere göre biraz daha fazla oluyor.

Katılımcı heyetlerin bu ikili görüşmelerden ne gibi beklentileri oluyor? Önceki yıllarda yapılan iş görüşmelerinin somut işbirliklerine dönüştüğünü söyleyebilir miyiz?

Kesinlikle. Tabi ülkeye gelip bir masanın etrafında oturan alıcı ve satıcının bir araya gelmesiyle bir günde ticaret olmuyor. Bu çok nadir bir süreç. Bunlar olmadı mı? Oldu. Masadan kalkıp bankaya gidip sipariş ettiği ürünün bedelini firmaya birlikte transfer eden heyetlerle de karşılaştık. Ama bu bir başlangıç... Alım heyetine gelen yabancı misafirlerimiz öncelikle ülkeyi, sektörü ve bu sektörle iştigal eden ihracatçı firmaları tanıyor. Biz burada onların karşılaşmalarına sebep oluyoruz. Ondan sonra fuarı geziyor, ülkelerine döndüklerinde de değerlendirmelerini yapıyorlar. Bu değerlendirmede, aynı ürün gruplarında Türkiye’den konuştukları firmaları kıyasladıkları gibi, aynı ürünleri temin edebilecekleri ülkelerin de fiyatlarını ve kalitelerini kıyaslıyorlar. Bu başlangıç bir süre sonra ticarete dönüşmeye başlıyor.

Türkiye’deki ihracat, ekonomik krizlere rağmen belli bir noktaya geldiyse bunda, fuarların, alım ve ticaret heyetlerinin ve firmalarımızın çok büyük emeği ve etkisi var. Dünyanın her tarafına ürün satmaya çalışıyorlar. Bu sene ilk kez, Filipinler’deki Philconstruct fuarına hem iklimlendirme sanayinde hem de inşaat malzemeleri sektöründe milli katılım fuarı yapacağız. Daha önce orada gıda fuarı yaptık ve son derece başarılı oldu. Özellikle un ihracatında, düzenlediğimiz etkinliklerin çok büyük etkisi oldu ve son dört yıl içerisinde Türkiye’nin Filipinler’e olan ihracatını 4 katına çıkardı. Aynı şekilde inşaat malzemeleri konusunda da Meksika’ya ihracatımız arttı. Türkiye’nin etrafına baktığınız zaman firmalarımızın hepsi bu bölgelere rahatlıkla gidebiliyor. Oradaki insanlar da Türkiye’ye çok rahat gelebiliyor. İhracatçı birlikleri olarak amacımız, insanları, tek başlarına gidemeyecekleri noktalara toplu olarak götürüp iş potansiyeli yaratmak. Meksika bu anlamda çok önemli bir nokta. Filipinler de öyle...

Bütün bunları yaparken, yakın bölgedeki fuarları, etkinlikleri ihmal mi ediyoruz? Hayır. Mesela iki sene evvel ‘The Big 5 Show’a milli katılım yaptık. Türkiye’den bu fuara katılan firmalar halen, “Bugüne kadar sizin yapmış olduğunuz fuar gibi bir fuar görmedik” diyorlar. OAİB olarak temel amacımız, Türkiye’de sektörlerimizle ilgili ihracatı artırmak. Bu anlamda da hakikaten başarılı çalışmalar yaptığımıza inanıyorum. Başarı sağlanmasında, yönetim kurullarımızın, başkanların, başkan yardımcılarının bize vermiş oldukları destek ve olaylara bakış açısı çok önemli. Çünkü onların ticari görgüsü ve bilgisi bizden çok daha fazla…

Son üç senedir alım heyeti katılımının yükselişte olduğunu söylediniz. Önümüzdeki dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye anlamında genel bir değerlendirme yapmak istemiyorum ama sektörlerimiz açısından çok ciddi başarılara imza atacağımız dönemler olacak. Biraz önce anlattıklarım da bunu destekliyor. OAİB’ye üye birçok sektör tek bir birlikten oluştuğundan ciddi bir sinerji yaratılıyor. Dünya genelinde ses getiren etkinlikler yapılıyor. Tabi bütün bunlar, ülkenin ihracatına bir katkı olarak dönecektir.

Yakın bölge çok önemli ama uzak bölgeler daha önemli... Gönül ister ki Yapı Fuarı Alım Heyeti’ne Güney Amerika’dan, Amerika’dan, Uzakdoğu’dan da katılım sağlansın. Onlara da ülkemizi, ürünlerimizi tanıtalım, fuarı gezdirelim. Ama alım heyetinin mevcut yapısı çerçevesinde bunu sağlamak kolay değil. Türkiye’nin hemen yanındaki Yunanistan’dan, Hırvatistan’dan, Karadağ’dan insanlar çok ucuz uçak biletlerle, hatta karayoluyla Türkiye’ye gelebiliyor. Brezilya’dan Türkiye'ye gelecek bir katılımcı ise, yaklaşık 3-4 günlük alım heyeti programı için bir haftadan fazla bir süre harcamalı. Ve bu konuda çok ciddi maliyetlerle karşılaşıyor.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3
http://www.yapi.com.tr/haberler/35-yapi-fuari---turkeybuild-istanbul-alim-heyetleri-programi-basladi_91703.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!