navatan Partisi Mardin Milletvekili Muharrem Doğan, Ilısu Barajı’nın kodunun 510 metre yerine 479 metre yapılması durumunda, yılda 40 milyon dolarlık enerji üretimi azalması olurken, Hasankeyf’in sular altında kalmayacağını öne sürdü. Doğan, Enerji Bakanı Hilmi Güler’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergede, "12 bin yıllık tarih ve insanlık kültürünün yok olmasına neden olan yıllık 40 milyon dolarlık enerji geliri midir" sorusunu yöneltti. Projeyi desteklediğini belirten Doğan, buna karşın Hasankeyf konusunun göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
40 milyon $ az
"Ilısu Barajı’nın kodu 510 metreden 479 metreye düşürülürse, Hasankeyf tamamen kurtulacaktır. Ancak yılda sağlanacak enerji miktarı 3 milyar 833 milyon kwh’den, 3 milyar 200 milyon kwh’ye düşmüş olacaktır. Parasal olarak yılda, 300 milyon yerine 260 milyon dolar gelir sağlanacaktır. 40 milyon dolarlık açığın da, turizm ve sular altında kalacak 35 köyün verimli tarım arazilerinden elde edilecek gelirlerle telafisi mümkündür." Taşıma işlemine ayrılacak 25 milyon Euro ile 35 köyün verimli tarım arazilerinin kamulaştırması için ödenecek paranın karşılaştırmasının yapılıp yapılmadığını soran Doğan, Ilısu Barajı yapımında 1958 yılında hazırlanan projenin kullanıldığını öne sürerek, şu soruyu yöneltti:
Sözünüzü tutun
"1958 yılında teknolojik koşullarda yapılan Ilısu projesinde ısrar ederek, 12 bin yıllık tarih ve insanlık kültürünün yok olmasına neden olan, yıllık 40 milyon dolarlık enerji geliri midir? Birkaç kez ’Hasankeyf’i sular altında bırakmayacağız’ sözünü veren sayın Başbakan, sözünü yerine getirerek, hem Ilısu Barajı’nı yapacak hem de Hasankeyf’i kurtaracak Ilısu Barajı revize projesini yapacak mısınız? Bugünkü teknoloji ile Hasankeyf sular altında kalmaktan kurtarılamaz mı? Eski proje üzerindeki ısrarınızın nedeni nedir?"
Neden burası?
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi’nin 18-19 Şubat 2006 tarihleri arasında Diyarbakır’da düzenlediği sempozyum sonrasında yayınlanan deklarasyonda baraj projesinde değişiklik önerisi de yer almıştı. "Hasankeyf deklarasyonu"nda yer alan önerilerden bazıları şunlardı:
Barajın yer seçimi ile ilgili değerlendirmeler kamuoyuna açıklanmalı, üzeride çalışılan 10 yer seçeneğinden 9’unun neden dışlandığı tartışılmalıdır. Söz konusu on seçenek her türlü olasılık göz önüne alınarak yeniden tartışılmalı; kamuoyu, baraj yerinin belirlenmesinde rol oynayan esas faktörün yüklenici konsorsiyumun finansal çıkarı değil halkın çıkarları olduğu konusunda ikna edilmelidir.
EN PAHALI BARAJ
Ilısu Barajı, GAP barajları içinde en pahalı olanıdır. Ilısu Barajı’nın Hasankeyf’i yok etmeyecek boyutta yapılmasının ekonomik fizibiliteyi nasıl etkileyeceği kamuoyu önünde tartışılmalıdır. Akademisyenlere ve mühendislere göre, böyle bir değişiklik hem Hasankeyf’i kurtaracak ve hem de projenin fizibilitesini iyileştirecektir.
Hasankeyf’in tarihsel değer taşıyan yapılarının bir başka alana taşınması hem bu binaların yapım malzemelerinin özellikleri hem de bu alanda sürdürülmekte olan kazıların ancak 40-50 yıl sonra tamamlanabilecek olması dolayısıyla olanaklı değildir. Taşınma adına yapılacak sınırlı kapsamlı projeler bir kandırmacadan ibaret olacaktır. Taşınma stratejisi tümüyle ve kesin olarak terk edilmelidir.
10 bin yıllık tarih hazinesi
Mezopotamya Bölgesi’ne hakim olan kavimlerin yerleştiği Hasankeyf’in tarihi, mağaralardaki buluntulara göre 10 bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Yekpare taştan meydana gelen kalesi nedeniyle Kaya Kale anlamına gelen Hısn-ı Keyfa adını almıştır. İlk asırlarda Hasankeyf, Bizanslılarla Sasaniler arasında el değiştirmiş. MS.IV. Yüzyıl ortalarında, Diyarbakır çevresini ele geçiren Bizans İmparatoru Konstantinos, güçlü bir kale yapmıştır. MS. 639 yılında Emeviler tarafından fethedilen kent sırasıyla Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Artuklular, Eyyubiler ve Osmanlılar’ın egemenliği altında kalmıştır.
Hasankeyf’in Ilısu Barajı’nın yapımıyla sulara gömülecek kısmında ise Aşağı Şehir ve Karşı Şehir bulunuyor. Burada El Rızk Camii, Koç Camii, Sultan Süleyman Camii, Kızlar Camii, Küçük Camii, Zeynel Bey Türbesi, İmam Abdullah Zaviyesi, Artuklu Köprüsü yer alıyor. Bu eserlerin taşınması hedeflenirken Hasankeyf’te kazı, genişletme, temizlik ve ihate duvarı örme çalışmaları sürüyor. Sultan Süleyman Külliyesi, Koç Camii, Yamaç Külliyesi, Seramik fırınları, Merdaniki Camii ve Sahil Sarayı’nda temizlik çalışmaları devam ediyor.
|