'31. Enerji Verimliliği Haftası'
kapsamında WOW İstanbul Otel'de düzenlenen '3. Ulusal Enerji Verimliliği
Forumu ve Fuarı', Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız'ın katılımıyla açıldı. Açılışta konuşan Yıldız,
Uluslararası Enerji Ajansı'nın son verilerine göre dünya
genelinde 2050 yılına kadar petrol ve doğalgazın ağırlığını koruyacağını, buna
kömürün de eklenmesiyle şu anda dünyadaki üretim payı yüzde 85 civarında olan bu
3 temel kaynağın en fazla yüzde 75'lere kadar düşebileceğini kaydetti.
Türkiye'nin bu kaynakları önemli ölçüde ithal ettiğini, petrolü,
doğalgazı, enerjinin her bir kaynağını bir havuz olarak düşündüklerinde, bu
havuzun yıllık maliyetinin bölgede yaşanan siyasi istikrarsızlıklarla, manipüle
edilen petrol ve doğalgaz fiyatlarıyla beraber 55 milyar dolarlık bir kalem
olduğunu ifade eden Yıldız, ancak kullanılan yerlerin hepsinin enerji sektörü
olmadığını söyledi. Yıldız, ''Bizim otobüslere, tırlara ulaşıma kullandığımız
bütün petrol ve türevleri de bu değer içinde. Bunun takribi değeri 2011'de
yalnızca ulaştırma sektörüne ayrılan pay 25 milyar dolar civarında'' dedi.
Cari açıkta en büyük payı oluşturan 55 milyar doların nerelere harcandığını,
zaman zaman kendilerine sorulduğunu dile getiren Yıldız, bunun 25 milyar
dolarının 15 milyondan fazla taşıtlara giden yakıt miktarı olduğunu kaydetti.
Yıldız, 10 yıl önce fuel-oil veya herhangi bir türevin
enerji verimliliğinde kullanılıyor iken şu anda geliştirdiğimiz diğer kaynakları
bunların yerine ikame ettikleri için şu anda petrol ve türevlerini elektrik
üretiminde kullanmadıklarını kaydetti. Yerli kömür kaynaklarını
geliştirdiklerini, linyitlerin 11,5 milyar ton civarında olduğunu, taş kömürünün
de o kadar olmasa da ciddi bir değeri bulunduğunu anlatan Yıldız, bütün bunlarla
beraber ithal kömürün önünü kesiyor olmaları gerektiğini söyledi.
''Arama faaliyetlerine ayrılan pay 12 kat arttı''
Dünyadaki eğrinin petrol ve doğalgazın
egemenliğini koruyor olmasıyla devam ettiğini, Türkiye'nin bu enerji
kaynaklarını yerli kaynaklar haline getirmeyle alakalı çalışmalarını devam
ettirdiğini anlatan Yıldız, ''12 katına çıkan bir arama faaliyetlerine
ayırdığımız pay var. AK Parti hükümetleriyle beraber son 10 yıl içinde 12 katına
çıkardık. Varsa bulmayı ümit ediyor ve inanıyoruz o yüzden çalışmalarımızı devam
ettiriyoruz. Ama biz her şeye mazeret olabilir şuna mazeretimiz olamaz. Biz
bütün kaynaklarımızı denedik ama 24 saatin 22 saatinde elektrik var 2 saatinde
elektrik yok. Böyle bir mazeret olamaz. O yüzden gerek ithalata dayalı
doğalgazın, gerek petrolün ve türevlerinin dünya ilerleyen ve genişleyen
Türkiye'nin bütün ihtiyaçlarını karşılayabilmesi açısından bütün enerji
kaynaklarını harekete geçirmiş durumda'' diye konuştu.
Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanı Yıldız, 2023 yılı hedeflerini
belirlediklerini, Türkiye'nin dünyadaki ilk 10 ekonomi arasına girmesiyle
alakalı enerji sektörü bütün tedbirlerini aldığını kaydetti. Yıldız, ''Bunların
arasında öncelikle yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili bütün
kaynaklarımızı harekete geçiriyor olmamız lazım. Su kaynaklarımız var rüzgar var
jeotermal var. Güneş, biyo kütleler ve diğer enerji kaynakları var. Bunların her
birisini mutlaka kullanabiliyor halde görmemiz lazım'' dedi
''Nükleer başta olmak üzere diğer
enerji kaynaklarını harekete geçirmeliyiz''
Yıldız, ellerindeki büyüme
rakamlarının, yenilenebilir enerji kaynaklarının büyüme rakamlarından daha büyük
olduğunu, dolayısıyla Türkiye'nin diğer enerji kaynaklarını da başta nükleer
olmak üzere harekete geçirmeleri gerektiğini söyledi. Yalnızca Akkuyu'ya
yapılacak nükleer güç santralinin hemen hemen Türkiye'ye bir estetik katan
rüzgar güllerinin yaklaşık 10 bin tanesine denk geldiğini ifade eden Yıldız, bir
yandan onları yapmaları, bir yandan da nükleer güç santralleriyle ilgili
çalışmalara devam etmeleri gerektiğini söyledi.
Yıldız, HES'lerle ilgili olarak da şunları ifade etti:
''Bir kısım HES'lere karşı çıkanlarımız var.
Tabii ki enerji Türkiye'nin en tabii kaynaklarından. Hem ciddi güzelliklerinden
olan çevrenin ve yeşilin dostu olarak bütün bu kaynakları harekete geçireceğiz.
Yalnızca tek taraflı değil yıkarak değil. Zaman zaman çok hoyratça çalışan ve
çevreye duyarlı olmayan müteahhitlerimiz de var. Ben onları destekleyemem.
Enerji projesi gerçekleştiriyor olsa da. O yüzden çevreyle uyumlu ve yeşile
saygılı, zeytin ağaçlarıyla beraber bütün bu yatırımları yapmak zorundayız.
Bütün bu saydığımız değerler Türkiye'nin kaynağıdır. Türkiye'nin artısıdır ama
aynı zamanda enerji kaynakları da Türkiye'nin artısıdır. Bunlar birbirlerini
zıtlamazlar, birbirini eksik hale getirmezler tam tersi birbirini
desteklemeliler. HES'ler alakalı yapılan mücadelenin bizlere yol su köprü olarak
değil, tamamen doğalgaz ithalatı olarak geri döneceğini bilmemiz lazım. Bu şuur
içinde davranıyor olmamız lazım. Gelirlerimizi çeşitlendirirken, giderlerimizi
de mutlaka kısmamız lazım.''
Yıldız, Türkiye'nin enerji verimliliğiyle ilgili her ne kadar kanunu çıkarsa
da yönetmeliklerini mevzuatlarını ikincil mevzuatlarını çıkarmış olsa da hala bu
konuda uzun bir mesafe kat edeceği yol bulunduğunu söyledi.
|