Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
3. Boğaziçi Köprüsü için tasarlanan 6 güzergâh hakkında “hiç
birisi kesin değil” demesi, projenin “ertelendi”ği şeklinde yorumlanırken;
“Ulaştırma Şûrası’nın sonuçları” aynı ertelemenin “2023’ten
sonra”ya uzayabileceğini de gösteriyor...
“Hedef 2023” sloganıyla 27-30 Eylül’de düzenlenen ve
Cumhuriyet’in 100. yılına kadar “ulusal yol haritası”nın belirlenmesini
amaçlayan şûranın “100 karar”ı arasında 3. köprü yer almıyor. Yeni planlanacak
Trakya-Anadolu bağlantılarının “deniz”den yapılması
öngörülürken; İDO’nun “Ambarlı-Bandırma Ro-Ro seferleri”
hazırlığı TIR’lar için savunulan 3. köprünün çekiciliğini de ortadan
kaldırıyor.
Aynı kararlardaki “ulaşım projelerinin kent planlarına uyumlu
olması” ilkesi ise 3. “köprüsüz plan”a köprünün “işlenmesi” istemiyle
çelişiyor. Bu nedenle Ulaştırma Bakanlığı’nın, “şûranın yol haritası”nı
gözeterek, metropoliten planın reddettiği köprüyü plana ekletme talebini geri
çekmesi gerekecek...
Nitekim Bakan Yıldırım’ın kapanış konuşmasında 3. köprüyle ilgili şu sözleri
de artık “ısrarcı olunmayacağı”nın işareti; “Burada alınan kararlar var. Herkes
bilmelidir ki artık ‘ben yaptım, oldu’ mantığı çok daha zordur; bunu yapma
imkânımız yoktur... Biz bu hassasiyeti köprü için de sürdüreceğiz...”
Bakanın şu ifadeleri de 3. köprünün “şûraya takıldı”ğını gösteriyor: “Biz
bugüne kadar vatandaşımızın işine yaramayan, hayatını kolaylaştırmayan,
ülkemizin rekabetine olumlu katkı sağlamayan hiçbir işin arkasında olmadık... O
yüzden de ‘köprü hassasiyeti’miz, çevreyle, İstanbulumuzun su havzalarıyla,
akciğerlerindeki yeşil alanlarıyla ilgili hassasiyetimiz 12 milyon İstanbullu
kadar bizde de var...”
Taşımacılıkta deniz yolunun payı arttırılacak
Ulaştırma Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı ve 10. Ulaştırma Şûrası Genel
Sekreteri Kenan Bozgeyik’in ilan ettiği “100 şûra
kararı”nda 3. köprüyle ilintili olanlar özetle şöyle:
-“Kuzey-güney karayolu koridorları”: Bu karar, Karadeniz Kıyı Yolu’nu
İstanbul’a devam ettirmek yerine ülkenin kuzeyini güneyine bağlayan yeni yollar
öngördüğünden, “3. köprülü Batı Karadeniz Kıyı Yolu” önceliğini yitiriyor.
-“Taşımacılıkta denizyolu payının yükseltilmesi”: Bu karar da Trakya-Anadolu
yük taşımacılığında “deniz yoluna öncelik” verilerek, 3. köprü bahanesi olan
“ağır vasıta geçişi”nin denize kaydırılmasını hedefliyor.
-“Marmara Denizi’nde Ro-Ro terminalleri”: İDO hazırlıklara başladı bile...
Ambarlı-Bandırma arasındaki özel taşımacılığa ek olarak aynı hatta TIR ve ağır
vasıta geçişi için çalışmalarını hızlandırdı.
-“İmar planları ile uygunluluk”: Bu karar da planlara uygun olmayan ulaşım
projelerini sorguladığından; metropoliten planda yer almayan 3. köprüyü dayatmak
“şûrayla çelişmek” anlamına gelecek...
-“Kent içi ulaşımda AB standartları”: Şûraya katılan Avrupalı uzmanlar, 3.
köprüdeki “karayolu önceliği”ni eleştirerek, yeni projelerde AB hedefinin
demiryolu ve denizyolu olduğunu vurguladılar.
-“Demiryolu payının arttırılması”: Bu karara göre Marmaray projesindeki
transit yük taşımacılığına ayrılan 3. hat ile gece geçişleri geliştirilerek, 1.
ve 2. köprülerdeki ağır vasıta geçişi de azalmış olacak.
-“22 Eylül’ün ‘otomobilsiz gün’ ilanı”: Şûra bu kararıyla, ulaşımda
“otomobile bağımlı”lığı arttıran tüm seçeneklerin her yıl sorgulanmasını
öngörüyor. Bu nedenle aynı bağımlılığın ürünü olan 3. köprü de her yıl 22
Eylül’de “istenmeyen proje” ilan edilecek.
İşte bütün bu kararlar “ödünsüz” uygulanabilirse, Türkiye Cumhuriyeti’nin
100. yılı hem yeniden demiryolu atılımıyla, hem daha gelişkin denizyollarıyla
hem de “3. köprüsüz” kutlanacak...
|