Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer
Şan, yaptığı yazılı açıklamada, Rize İdare
Mahkemesi'nin Rize'nin Çayeli ilçesi Senoz Vadisi
üzerinde yapımı planlanan 34,8 megavat gücündeki Kayalar HES
projesi için 'ÇED gerekli değildir' kararı ile Fındıklı ilçesi Çağlayan
Vadisi üzerinde yapımı planlanan 40 megavat kurulu gücündeki Paşalar HES ve
Artvin'in Şavşat ilçesi Papart Vadisinde yapımı planlanan
Cüneyt 1-2-3-4 HES projelerindeki 'ÇED olumlu' kararları için iptal
kararı verdiğini belirtti.
54 sayfayı bulan üç ayrı gerekçeli iptal kararında, Çevre ve Orman Bakanlığı
ile HES yapımcı firmalarının savunmalarında ÇED raporunun nihai proje izni
olmadığı, ÇED sürecinde halkın katılımının sağlanarak bilgilendirildiği, aynı
havzalarda başka HES projelerinin de bulunduğunun belirtildiğini ifade eden Şan,
şöyle devam etti:
"Bilirkişi inceleme raporlarının da yer aldığı gerekçeli kararlarda,
çevrecilerin yaptığı demokratik mücadelenin haklılığına vurgu yapılıyor.
HES'lerin teknik özelliklerinin yanında elektrik üretiminde dışa bağımlılığın
azaltılması, ulusal kalkınmanın sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi ve bu durumun
stratejik önemine değiniliyor. Küresel ısınma, sera gazı ile karbondioksit
emisyonlarının azaltılmasından Türkiye'nin de imzaladığı Kyoto Protokolüne
gönderme yapılan kararlardaki bilirkişi raporlarında ise HES projeleri ile
havzaların, dere ve su kaynaklarının sadece elektrik üretim alanı olarak
şekillendirildiğine dikkat çekildi.
Rize İdare Mahkemesinin gerekçeli kararlarında ayrıca, HES projelerinin
yapıldıkları alanlara kontrolsüz ve geri dönüşümü olmayan zararlar verdiği, bu
durumun aynı zamanda insan yaşamı ile diğer projeleri olumsuz etkilediğine
işaret ediliyor."
"Çevresel etki tespit edilmemiş"
İptal kararlarının her birinde Çevre ve Orman Bakanlığının görevlerini
gerektiği şekilde yapmadığı, yasa ve yönetmeliklere uyulmadığına gönderme
yapıldığını ifade eden Şan, açıklamasında şunları kaydetti:
"Mahkeme, kararında dere yatağındaki suyun sadece hidrolik potansiyel olarak
görülemeyeceğine vurgu yapıyor. HES yapılması planlanan bütün vadi ve havzalarda
havza planlamasına ihtiyaç olduğuna işaret edilen kararlarda, ÇED raporunda
inşaat çalışmaları sırasındaki hafriyatlar gibi birçok konuda çelişkinin olduğu
ve ulaşım yolları gibi birçok konunun da raporlarda yer almadığı anlatılıyor.
Enerji nakil hatlarının HES projelerinden ayrı ele alındığı, ÇED sürecine dahil
edilmediği, ancak HES'lerin çevresel etkilerinin birlikte değerlendirilmesi
gerektiği bildiriliyor.
Yapılan incelemeler sonunda nihai ÇED raporlarının proje bazında
hazırlandığı, nihai inşaat projesi hazırlanmadan raporların detaylı bir şekilde
değerlendirilemeyeceğine de işaret ediliyor. İptal kararlarında proje
dosyalarındaki veriler ile proje sahası gerçeklerinin örtüşmediği, projenin
yapılacağı vadilerdeki dere ve su havzalarının çevresel zorlama kapasitesinin
gerçek anlamda hesaplanmadığı ve kabul edilebilir bir çevresel etkinin tespit
edilmediğine de dikkat çekildi."
"İptal kararları bilimsel rapor niteliğinde"
Şan, Rize İdare Mahkemesinin HES'ler konusunda adeta uzman bir yapıya
kavuştuğunu, verilen gerekçeli iptal kararlarının bilimsel rapor niteliğinde
olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Kararlarda HES'lerle ilgili bütün gerçekler tüm açıklığıyla ortaya
konulmuştur. HES'lere karşı sürdürdüğümüz mücadelelerdeki haklılığımızdan hiçbir
zaman endişe etmedik. Demokratik haklarımızı kullanarak, yasalar çerçevesinde
mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu kararlarla yargı, bir kez daha HES projelerinin
yasa ve yönetmeliklere, hukuka aykırı olduğunu ortaya koydu.
Derelerin Kardeşliği Platformu, başta Doğu Karadeniz olmak üzere bütün
bölgelerdeki HES projelerine karşı birlik ve bütünlük içerisinde çalışmalarını
sürdürmektedir. Herhangi bir lobicilikle bağlantısı olmadan, sponsorluk, yardım
veya herhangi bir fondan yararlanmadan, tamamen bağımsız yerel halk hareketi
olarak mücadele etme kararlılığından hiçbir şekilde ödün vermeden mücadeleyi
sürdüreceğiz."
|