Kamuoyunda 2-B olarak adlandırılan
orman vasfını yitirmiş Hazine arazilerinin satışını öngören kanun
tasarısı, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Orman ve
Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, tasarının kabul
edilmesi dolayısıyla bütün siyasi partilere, milletvekillerine ve katkısı olan
herkese teşekkür etti; 2-B’nin kangren olmuş bir mesele olduğunu, yıllardan beri
çözüm bekleyen bu konuda pek çok hükümetin uğraştığını ancak çözemediğini
söyledi. Kadastro ve tescil işlemlerinin yapılmadığını, 2-B sınırlarının
belirlenmediğini dolayısıyla meseleyi çözmenin mümkün olmadığını ifade eden
Eroğlu, önce altyapısını hazırlamak için Tapu Kadastro Kanunu'nda değişiklik
yapıldığını söyledi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Orman Genel
Müdürlüğü ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün gece gündüz çalışarak düzenlemeyi
Meclis'e getirdiğini kaydeden Eroğlu, şunları söyledi:
“Meselenin çözülmesi gerekiyordu. Niye çözülmemiş? Sebebi, orman kadastrosu
tamamlanmamış. Ayrıca ormanların tapusu yoktu. İlk defa biz gece gündüz
çalışarak orman kadastrosunun yüzde 90’ını tamamladık. Hatta ormanların
tapusunun alınmasıyla alakalı çalışma yaparak, şu ana kadar 13,5 milyon hektar,
yani yaklaşık yüzde 60’nın tapusunu aldık. 2014 yılı sonuna kadar ormanlarının
tamamının tapusu alınacak diye talimat verdim. 2002 yılında ancak yüzde 5’inin
kadastrosu yapılmışken, biz 2014 yılı sonuna kadar ormanların tamamının tapusunu
alacağız. Eğer ormanların tapusu olsaydı, şu anda 2-B diye bir mesele de
olmayacaktı”. Kanun
neler getiriyor?
Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman
Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazine'ye Ait Tarım
Arazilerinin Satışı Hakkında Kanuna göre, Orman Kanunu'nun 2. maddesinin A
fıkrasında tanımlanan, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ancak tarım
alanına dönüştürülmesinde yarar görülen 2-A alanları, devlet ormanları içinde
veya bitişiğinde bulunan köylerdekilerin yerleştirilmesi için halka devri ve
yararlandırılması maksadıyla Orman Genel Müdürlüğünün; 2-B alanları ise Maliye
Bakanlığı'nın tasarrufuna geçecek. Bakanlar Kurulu, devlet
ormanları içinde ve bitişiğinde bulunan, yerinde kalkındırılmaları mümkün
olmayan köylülerin başvurusu üzerine veya bulundukları yerlerden orman rejimi
bakımından kaldırılmaları zorunlu bulunan köylerin halkının resen Orman
Kanunu'nun 2-A maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılan alanlara,
bunun olmaması halinde ise diğer yerlere nakline karar
verecek. Deprem, heyelan, sel gibi doğal afete maruz kalan
vatandaşlar ile baraj, gölet gibi devlet yatırımı nedeniyle başka yerlere
yerleştirilmeleri zorunlu olan orman içi veya bitişiğindeki köylerde
yaşayanların mağduriyetini gideren kanun, köylülerin alternatif alanlara naklini
de öngörüyor. Buralarda yaşayan köy ve mahalle halkının iskanı için ayrılan
yerler, Bakanlar Kurulu'nca belirlenecek usul ve esaslara göre, Orman Genel
Müdürlüğü'nce orman sınırları dışına çıkartılarak, tapuda Hazine adına tescil
edilecek. Bu alanlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın tasarrufuna
geçecek. Nakledilen orman köylülerine ait araziler, gerektiğinde
kamulaştırılacak, uygun olması halinde devlet ormanı olarak
ağaçlandırılacak.
Maliye Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü'nce 2-B alanlarından tekrar orman
olarak değerlendirilmesi teklif edilen yerleri Genel Müdürlüğe tahsis
edecek. Boşaltılan orman içindeki arazi, yapı ve tesis yerleri,
Orman Genel Müdürlüğü'nce devlet ormanı olarak ağaçlandırılacak. Yerinde
kalkındırılması mümkün olamayan devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan
köy ve mahalle halkının yerleşimi için Hazine adına orman sınırları dışına
çıkartılan, ancak amacı doğrultusunda kullanılamayan 2-A alanları, verimsiz de
olsa, başka amaçlarla kullanılmaması için orman vasfıyla Hazine adına tescil
edilecek. 2-B alanlarında bulunan taşınmazlar için, taşınmazların
31 Aralık 2011'den önce kullanıcısı veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak
gösterilen kişiler, bu taşınmazları satın almak için 3 ay içinde idareye
başvurabilecek, taşınmazların bedeli karşılığında kendilerine doğrudan
satılmasını isteyebilecek. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra
düzenlenecek güncelleme listeleri veya kadastro tutanaklarına göre oluşturulacak
tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre, 31 Aralık 2011'den önce kullanıcısı
veya üzerindeki muhdesatın sahibi kişiler ise başvurularını 6 ay içinde
yapabilecek. Rayiç bedelin yüzde 70'i
Hak sahiplerine doğrudan satılacak taşınmazların satış bedeli, rayiç bedelin
yüzde 70'i olacak. Peşinat alınmadan yapılan taksitli satışlarda ise satış
bedelinin yüzde 10'u, yapılan yazılı tebligat tarihinden itibaren en geç 3 ay
içinde, kalanı ise belediye ve mücavir alan sınırları içinde en fazla 3 yılda 6
eşit taksitte, belediye ve mücavir alan sınırları dışında ise en fazla 4 yılda 8
eşit taksitte faizsiz olarak ödenecek. Peşin ödemelerde yüzde 20,
bedelin yarısının peşin ödenmesi halinde yüzde 10 indirim uygulanacak. Başvuru
sahipleri, satış bedellerine mahsup edilmek üzere; belediye ve mücavir alan
sınırları içinde olan yerler için 2000 lira, dışında olan yerler için 1000 lira
başvuru bedeli ödeyecek. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
düzenlenen güncelleme listeleri veya kadastro tutanakları kapsamında kalan
taşınmazların satış işlemleri, 1 Mayıs 2010'dan itibaren tespit edilen rayiç
bedeller üzerinden yapılacak. Tebliğ edilen satış bedeline itiraz
edilemeyecek, dava açılamayacak. Satış bedelini ödemeyenlerin, doğrudan satın
alma hakları düşecek. Ancak taksitlerden ikisinin vadesinde ödenmemesi
yükümlülüklerin ihlali anlamına gelmeyecek, gecikme zammı
uygulanacak. Hak sahiplerine doğrudan satılması gereken
taşınmazlardan ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğü'ne tahsis edilen,
kamu hizmetlerine ayrılan, özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken,
Maliye Bakanlığı'nca belirlenen, içme ve kullanma suyu havzalarındaki maksimum
su seviyesinden itibaren 300 metrelik bant içerisinde kalan yerler, hak
sahiplerine satılmayacak. Hak sahipleri, bu taşınmazların yerine
taşınmazın rayiç değerine eşdeğer, öncelikle aynı il sınırları içerisinde
bulunan 2-B alanlarında taşınmaz alabilecek. İlgililerine iade
edilmesi gereken taşınmazlardan orman olduğu iddiasıyla Orman Genel
Müdürlüğü'nce açılan davalar sonucunda orman niteliğiyle Hazine adına tescil
edilen, fiilen orman niteliğinde olan, bu nedenle dava açılması gereken veya
ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğü'ne tahsis edilenler ile kamu
hizmetlerine ayrılan, özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken ya da
Maliye Bakanlığı'nca belirlenen taşınmazlar, ilgililerine iade edilmeyecek. Bu
taşınmazların yerine, idarece belirlenen rayiç bedel ödenecek veya rayiç
bedeline uygun taşınmaz verilecek. Davalar
2-A alanları için orman sınırları dışına çıkartma ile orman sınırlandırması,
tespit, tefrik ve tescil işlemlerine karşı yapılan itirazlar ve açılan davalar,
bu kanuna göre yapılacak işlemleri durdurmayacak, davalarda yürütmeyi durdurma
ve tedbir kararı verilemeyecek. Bu yerlerde hak iddia edenlerin açtıkları
davalar, davacılar lehine sonuçlandığında, bu taşınmazlar genel hükümlere göre
kamulaştırılacak. Düzenlemeye göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar 2-B
alanları hakkında Hazine tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar
açılmayacak, açılan ve devam eden davalar
durdurulacak. Askeri yasak bölgeler
Kanunla, askeri yasak bölgelerde kalan orman vasfını kaybeden arazi üzerinde,
orman kadastrosunun en geç 6 ay içinde yapılmasına imkan tanındı. Bu yerlerin 31
Aralık 2011 tarihinden önceki kullanıcısı veya üzerindeki muhdesatın sahibi olan
kişiler, hak sahibi sayılacak. Bu kişiler, rayiç bedeli ödemeleri halinde,
kullandıkları taşınmazın rayiç değerine eşdeğer, öncelikle aynı il sınırları
içindeki 2-B alanlarındaki taşınmazı, hesaplanacak satış bedeli karşılığı
alabilecek. Devlet üniversitelerine orman alanlarında tesis
kurma imkanı
Kanun, vakıf üniversiteleri hariç, yükseköğretim kurumlarının orman
alanlarında, bedeli karşılığında, eğitim ve araştırma tesisi kurma imkanı da
getiriyor. Ayrıca izin verilen bu alan içinde, yurt da inşa edilebilecek. Bu
tesislerin özel ormanlarda yapılması halinde, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nca
izin verilebilecek. Yaylalara
düzenleme Devlet ormanlarında 31 Aralık 2011 tarihinden
önce toplu yerleşimin bulunduğu yaylak ve otlak olarak kullanılan alanlar
içindeki yerler ile yılın belirli dönemlerinde geleneksel yaylacılık maksadıyla
yerleşim yeri olarak kullanılan alanlar, Orman Genel Müdürlüğü'nce tespit
edilecek. Bu alanlardan uygun görülenler, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın
teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yayla alanı ilan
edilecek. 2-A alanlarına nakline ve yerleştirilmesine karar verilen
ve halen işlemleri devam eden orman içi veya bitişiği köylülerin iskan
işlemleri, Orman ve Su İşleri ile Çevre ve Şehircilik Bakanlıkları tarafından
yürütülecek. Bu köylülerin yeni iskan edileceği alanda hak sahiplerine verilecek
bina, arsa ve arazilerin bedelleri, peşin veya 20 yıl içinde ve yıllık eşit
taksitlerle faizsiz olarak tahsil edilecek.
|