Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA)
bölgesindeki otel yatırımlarının bu yıl da geçtiğimiz yıl
olduğu gibi 11 milyar dolar seviyesine ulaşacağı öngörülüyor.
Jones Lang LaSalle Hotels
tarafından yayınlanan Otel Yatırımı Geleceğe Bakış Raporuna
göre (Hotel Investment Outlook Report), 2012'de EMEA bölgesindeki otel
yatırımlarının sabit kalacağı ve 2011'deki 10,9 milyar dolarlık hacme benzer
şekilde 11 milyar dolar seviyesine ulaşacağı, portföy satışı yerine tek varlık
satışı işlemlerinin piyasaya hakim olmayı sürdüreceği tahmin ediliyor.
Hacizli varlık satışları dikkate alındığında,
bankaların rolünün 2012'de önem kazanması beklenirken, 42 otelden oluşan
Marriott İngiltere portföyü, Birmingham'daki Hyatt Oteli ve Belfry Hotel &
Golf Resort halihazırda satışa sunulan ve 2012'de satışı gerçekleşmesi beklenen
oteller arasında yer alıyor. Pazardaki en büyük
engelin finansman açığı olmaya devam edeceğine dikkatin çekildiği raporda,
2012'deki borçlanma oranının yüzde 50-60 arasında kalmaya devam edeceği, bunun
da düşük sermaye gerektiren yatırımların daha çok talep görmesini beraberinde
getireceğine işaret ediliyor. Jones Lang
LaSalle Hotels Kuzey Avrupa Üst Yöneticisi (CEO) Jon Hubbard,
2012 yılında da birincil ve ikincil varlıklar arasındaki fiyat farkının artmaya
devam edeceği, gözde varlık olarak adlandırdıkları sınıfın daralacağını
belirtti. Bu doğrultuda gözde varlıklarla ilgili pazarda yüksek net değere sahip
bireylerin ve kraliyet fonlarının önemli şehirlerde seçkin oteller alacağının
gözleneceğini vurgulayan Hubbard, söz konusu yatırımların düşük getiri ve yüksek
satış fiyatlarına karşın uzun dönemli yatırımlar olarak değerlendirildiği,
özellikle Ortadoğu ile Asyalı yatırımcıların ilgisini çektiğini kaydetti.
Jones Lang LaSalle Hotels Avrupa Kıtası Üst
Yöneticisi Christoph Harle de Fransa ve Almanya'daki işlemlerde
2011'e göre bir artış beklendiğini, Paris'in Londra'ya benzer şekilde her
sektörde olduğu gibi yatırım aktiviteleri için gözde yerler arasındaki yerini
koruyacağını vurguladı. Harle, Almanya'daki yatırımcıların az risk içeren
birincil şehirlere odaklanması, ancak yüksek getiri fırsatları sunan ikincil
şehirlerdeki fırsatları değerlendirmelerinin de beklendiğini belirterek,
ekonomik durum dikkate alındığında yüksek arz sebebiyle yatırımcıların alımlarda
her geçen gün daha seçici hale gelmelerinin öngörüldüğünü ifade
etti.
|