Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

'2010, Sivil Toplumu Tasfiye Ediyor'

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yönetim Kurulu’nun iki üyesi, Faruk Pekin ve Halim Bulutoğlu, önceki akşam istifa etti. Pekin ve Bulutoğlu, yedi üyeli 2010 Yönetim Kurulu’ndaki ‘sivil toplum’ kökenli iki üyeydi. Pekin ve Bulutoğlu, istifa mektuplarında 2010 Ajansı’ndan sivil toplumun dışlandığını, bütçe ve ihale komisyonlarının

Radikal Gazetesi
'2010, Sivil Toplumu Tasfiye Ediyor'

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yönetim Kurulu’nun iki üyesi, Faruk Pekin ve Halim Bulutoğlu, önceki akşam istifa etti. Pekin ve Bulutoğlu, yedi üyeli 2010 Yönetim Kurulu’ndaki ‘sivil toplum’ kökenli iki üyeydi. Pekin ve Bulutoğlu, istifa mektuplarında 2010 Ajansı’ndan sivil toplumun dışlandığını, bütçe ve ihale komisyonlarının sivillere kapatıldığını, iktidarın devlet kökenli bürokratlarda olduğunu anlatarak görevlerinden ayrıldı. Pekin ve Bulutoğlu, Danışma Kurulu’ndaki görevlerine dönmüş oldu.

Geçen hafta açılış etkinliklerinin düzenlenmesini üstlenen Büyük Etkinlikler Koordinatörü Serhan Ada da mevcut koşullarda hedefledikleri kalitede işler yapamayacaklarını söyleyerek 2010’dan istifa etmişti. Bir sivil toplum insiyatifi olarak yola çıkan, daha sonra devletin de destek vermesiyle büyük bir projeye dönüşen 2010, başından bu yana sivil toplum ve devlet arasında işbirliğinin ve ‘yönetişim’ kavramının vurgulandığı bir proje olmuştu. Ne var ki son istifalar ve iki yürütme kurulu üyesinin mektuplarında anlatılanlarla bu özelliğini tamamen yitirdiği konusundaki görüşler netlik kazanmış oldu. Daha önceki istifaların tersine, sorunların çözülebilmesi için eleştirilerini açıkça dile getiren Pekin ve Bulutoğlu’nun istifa mektuplarından satır başlarını seçtik:

Halim Bulutoğlu: Büyük bir hayal kırıklığı

* İlk günlerin coşku ve heyecanından geriye fazla bir şey kalmadı. 2010 Ajansı’nı oluşturan her halkada, bu büyük hayal kırıklığı ve isteksizlik kendisini belli ediyor. Bizden katkı alan proje ortaklarımızın hemen hiç biri, göğsünü gere gere ve 2010 projesinin ortağı olduğundan söz etmiyor. Birlikte görünmek bile istenmeyen duruma düştük.
* Rami Kışlası’yla ilgili Yürütme Kurulu’nun önüne konuşmaya değer bir proje bile gelmedi. Kültür Bakanlığı, Büyükşehir ile Ajans arasında top gidip geliyor. Her üç tarafın da oynamaya niyeti olmadığı ortada.
* Göreve başladığım günden beri bütçeyi ve ne kadar paramızın olduğunu ya da kaldığını konuşuyoruz. Geldiğimizde de gerçekleşmelerini izleyebildiğimiz gelir gider ve nakit akış bütçelerimiz yoktu, bugün de... İki ay öncesine kadar, bir çok projeyi paramız yok diye reddetmek zorunda kaldık. Şimdi ise tam tersini söylüyoruz.
* Son Yürütme Kurulu konuşmaları ve gündemleri de gösteriyor ki, bundan böyle sanat ve kültür projeleri yerine, içinde kültür işlevi olmayan yapım ve restorasyon projeleri imzalayacağız. Düne kadar Vakıflar Genel Müdürlüğü, İstanbul İl Özel İdaresi, bakanlıklar ya da belediyeler tarafından yapılan restorasyon projeleri, 2010 Ajansı tarafından fonlanacak.
* Bütçe ve İhale Komisyonu ve kurulları sivillere kapatıldı. “Devletin parası ancak devletten gelenlere teslim edilir” denildi. Satın almayı yapanlar, önlerine gelen projelere, restorasyon ya da kültür projesi diye bakmıyorlar. Müteahhitlere nasıl davranıyorlarsa, kültür projesi sahiplerine de aynı şekilde davranıyorlar. Sıkışıldığı zaman, alım yapsın diye devlet ya da belediye şirketleri işin içine sokuluyor.
* Bu proje, zaman içinde sivillikten arındırılmıştır. Ajansı uzun süre kilitleyen, Genel Sekreterlik - Yürütme Kurulu çatışmasının ardında bu sapma vardı. Şimdi Ajans devletin herhangi bir biriminden farklı değil. Devlet anlayışı ve alışkanlıklarıyla, bu boyuttaki bir kültür projesinin yürütülmesi mümkün değil. Mümkün olsaydı, bugüne kadar olurdu.
* İstanbul’un önemli kültür organizatörleri, 2010 Ajansı’na İstanbul 2010 etkinliklerini birlikte sırtlayacakları bir ortak olarak değil, kendi etkinliklerini fonlayacak bir finansal kaynak olarak bakıyor. Tıpkı Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve diğer belediyeler, Vakıflar Genel Müdürlüğü ya da diğer devlet kurumları gibi.
* 2010 Ajansı niteliği uygun olup olmadığını yeterince incelemeden onlarca insanı doldurduğumuz hantal bir kurum oldu. Devlette kocaman yapılar nasıl hantallaşıp, iş göremez hale geliyor, çok güzel anladık.

Faruk Pekin: Bütçe komisyonu yasadışıdır

* 2010 Girişim Grubu’nun Yönetim Kurulu (YK) ve genel ajans çalışmalarından inatla dışlanmak istenmesi (...) ve özellikle Bütçe ve İhale Komisyonu’nun oluşumunun yasa dışılığı nedenleriyle YK üyeliğinden istifa ediyorum.
* Yönetim Kurulu’na egemen olan anti-sivil toplum, anti-sanat ve ‘satın almacı’ yaklaşım ile böylesi bir işbirliğinin gerçekleştirilmesi (kamu-sivil toplum) artık mümkün görünmemektedir.
* Konumuz, kentlilerin yaşam kalitesinin kültür-sanat yoluyla yükseltilmesi (...) idi. Biz ise hep satın alma konuştuk. Arkeolojik işler, restorasyonlar müteahhitlere bırakılmayacak kadar önemli konular iken, biz ehliyetsiz firmalara, belediye şirketlerine iş dağıttık. Onlar da tarihi yapılara zarar verdiler. “Kamu kuruluşu olarak zorunlu iş almamız gerektiği” belirtilen bu firmaların çoğu işlerini zamanında bile bitiremedi.
* Devlet Bakanı Sayın Hayati Yazıcı çok sayıda basın mensubunun önünde kamu kaynaklarının çarçur edilmeyeceğini ve yanlışların üzerinin örtülmeyeceğini söyleyerek şu üç konuda kamuoyuna söz vermişti: Şeffaflık, açıklık, dürüstlük. Şeffaflık ve açıklık konusunda hâlâ bir yol aldığımızı düşünemiyorum. Medyayı bırakalım, 2010 Ajansı’nda Danışma Kurulu’nu oluşturan kurul üyeleri bile bu konudan şikâyetçi.
* İhale ve satın almalar konusundaki öneriler dikkate alınmıyor. İdari, mali hukuki bir dış denetim yok. Demirbaş listesi yok. Gerçek bir nakit akış tablosu yok. Denetçilerin önerdiği suistimali önleyici önlemler alınmış değil.
* Ajans işlerinin yürütülmesine ve bazı çalışanlara hakim olan ‘devletçi kafa’ ile bu yapının düzeltilmesi mümkün değil. Bazı kişiler ayrıldı, ama Kültür ve sanat dünyasını anlamayan, hiçbir zaman da anlayamayacak ‘o kafa’ devam ediyor. İktidar, Yönetim Kurulu’nda değil; devlet kökenli bürokratlarda. Parayı onlar harcıyor, ama sorumlu Yönetim Kurulu.
* Ajans, personel politikası ve iş verimliliği açısından felaket durumdadır; sorumluluklar, yetkiler, cezalar ve ödüllendirmeler belli değildir. Ajansa uğramadan para alanlar, geç gelenler, erken çıkanlar, verilen işi yapamayanlar, yaratıcı çalışmada bulunmayanlar, iç kavgalar, bürokratik engellemeler... Değerli arkadaşımız Ajans Genel Sekreteri bezmiş durumdadır, çözümü proje sayısını azaltmakta görmektedir.
* Ajansın en önemli kurullarından Danışma Kurulu, gerçek anlamda çalıştırılmamaktadır.
* YK Başkanı her konuda tek başına ilişki kurmakla ve tek başına kararlar vermekle suçlanmaktadır.
* Kanunda sözü geçen üç konunun akıbeti belli değildir. Rami Kışlası’nın ne olacağını bilmiyoruz. Ayazağa Kültür Merkezi konusunda bildiğim kadarıyla bir Yönetim Kurulu kararı yoktur. AKM süreci ise iyi yönetilememiştir.
* İlgili yasadaki açık hükme rağmen sivil Girişim Grubu, Bütçe ve İhale Komisyonu’ndan yasa dışı bir biçimde dışlandı. 5706 Sayılı Kanunu’na göre Bütçe ve İhale Komisyonu’ndaki 5 kişiden 2’si sivil toplum temsilcisi olmak zorundadır. İTO ve İSO zorunlu meslek kuruluşu olup sivil toplum kuruluşu sayılamaz. Bütçe Komisyonu’nun bugüne kadar aldığı kararlar yasa dışıdır, kadüktür. Böylesi bir yasa dışı çerçevede kalmayı, aşırı İstanbul sevgim nedeniyle bile, daha fazla uzatamazdım.

Bir yıl içinde yönetimde iki üst düzey istifa

2010 Ajansı’ndaki huzursuzluk Mart ayında ortaya çıkmış, Yürütme Kurulu Başkanı Nuri Çolakoğlu ve üç üye, İskender Pala, Metin Sözen ve Gürhan Ertür istifa etmişti. Bir ay sonra tartışmaların odağındaki isim, genel sekreter Eyüp Özgüç görevden alınmıştı. Haziran ayında, Sahne Sanatları Yönetmeni Dikmen Gürün önemli projelerin Yürütme Kurulu’ndan geçmemesi üzerine istifasını vermiş, geçen hafta da Serhan Ada 2010’dan ayrılmıştı.

Faruk Pekin Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı, Halim Bulutoğlu ise Tarih Vakfı temsilcisi olarak çalışmalara katılmıştı. 2010 Danışma Kurulu’nda görev yapan Pekin ve Bulutoğlu, Mart ayındaki istifalardan sonra Yürütme Kurulu’na seçilmişti. Yürütme Kurulu’nun diğer üyeleri şöyle: Şekip Avdagiç (Başkan), Ahmet Emre Bilgili (Kültür Bakanlığı), Ahmet Tanyolaç (Vakıflar Genel Müdürlüğü), Ataman Onar (İSO), Sabri Kaya (Valilik), Yılmaz Şener (İştirakler Daire Başkanı).

Bulutoğlu ve Pekin, İstanbul 2010'dan bu yüzden istifa etti

http://www.yapi.com.tr/haberler/2010-sivil-toplumu-tasfiye-ediyor_74455.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!