STRONG>Sika’nın İsviçre’de St. Gotthard
demiryolu tünelinin elektrifikasyonu projesiyle başlayan serüveni 100 yılı
geride bıraktı. 1910 yılında Kaspar Winkler tarafından
İsviçre’de kurulan şirket, bugün dünya genelinde 100 şirketiyle
80 ülkeye yayılmış durumda. Şirket, yapı ve endüstri kollarında, özel
kimyasallar konusunda faaliyet gösteriyor. 20 yıldır Türkiye pazarının da önemli
aktörlerinden biri olan Sika’nın beton katkılarından endüstriyel zemin
kaplamalarına, mastik ve yapıştırıcılardan çelik koruyuculara, su yalıtım
malzemelerinden tamir-koruma ürünlerine ve yapısal güçlendirme malzemelerine
kadar çok geniş bir ürün grubu yelpazesi var.
Yapı kimyasallarının
Türkiye’de, diğer yalıtım kalemleri gibi son yıllarda çok ciddi bir gelişme
çizgisi yakaladığını kaydeden Sika Yapı Kimyasalları A.Ş. Pazarlama &
Teknik Servis Hizmetleri Müdürü Turgay Özkun, Sika’nın 20 yıl
önce küçük ölçekli beton katkıları ve toz üretimiyle başlayan üretim sürecinin
bugün tek vardiyada yıllık 130 bin tonluk bir kapasite yakaladığını söyledi.
www.yapi.com.tr için bugün Sika’nın geldiği noktayı değerlendiren
Özkun, “Hem likit, hem toz, hem de epoksi; işletmesi farklı üç başlıkta olan bu
üretimde, eğer vardiya sayısını üçe çıkarırsak 400 bin tonu aşan bir kapasitemiz
olduğunu söyleyebiliriz. Artık bölgesel bir güç olan Sika Türkiye, üretim
kapasitesi, ar-ge si, cirosu, müşteri portföyü ve dağıtım gücü bakımından
Sika’nın faaliyette bulunduğu 80 ülke içinde hep ilk onda yer alıyor” dedi.
Daha önce Sika’nın
Güney Avrupa operasyonları içinde yer alan Sika Türkiye’nin, üç yıl önce
gerçekleştirilen yeniden yapılanma sürecinde oluşturulan IMEA (India,
Middle East & South Africa) bölgesine kaydırıldığını hatırlatan
Özkun, bununla birlikte üretim ve satış operasyonları açısından da
farklılaştıklarını açıkladı. “Çok geniş bir ürün yelpazemiz var; dolayısıyla çok
geniş bir müşteri grubumuz var” diye konuşan Özkun, şöyle devam etti:
“Üç
yıl önce, bu geniş müşteri grubuna daha iyi odaklanabilmek için merkez
yönetimimiz tarafından ‘iş birimi’ modeli geliştirildi. Model çerçevesinde
şirket, kendi içinde dört ana birime ayrıldı. Bu birimlerden biri olan beton
grubunda hazır beton tesislerinin yanısıra tünel, baraj gibi büyük ölçekte
projeler gerçekleştiren büyük müteahhitler var. Dağıtım kanallarımız da bir
diğer birimimizi oluşturdu. Dağıtım kanallarımız içerisinde bölge
distribütörleri, bayiler, yapı marketler ve diğer satış noktaları var. Uzman
uygulayıcılarımız da bir birim oluşturdu. Örnek olarak çatı su yalıtımı,yapısal
güçlendirme ve Endüstriyel zemin kaplamaları gibi belli ürün gruplarımız, özel
eğitimli uygulayıcılar gerektiriyor. İşte bu iş birimimiz bünyesinde sadece özel
uygulama işleri yapan, özel eğitimli uygulayıcı bayilerimiz var. Ayrıca,
otomotiv, marine ve dış cephe sistemleri elemanları sektörlerini de kapsayan bir
endüstri grubumuz var”.
İnşaat sektörün yakın zamanda yüzde 19’luk bir
küçülme yaşadığını anımsatan Özkun, 2010 yılıyla birlikte bir toparlanma
beklediklerini, ancak asıl düzelmenin 2012 yılında gerçekleşmesini
öngördüklerini söyledi. Mevcut binaların renovasyonunun kendileri için yeni bir
pazar oluşturduğuna değinen Özkun, uluslararası projeler gerçekleştiren Türk
firmalarını, yöneldikleri pazarları da yakından takip ettiklerini açıkladı.
İhracatın toplam ciroları içinde yaklaşık yüzde 15 paya sahip olduğunu belirten
Özkun, ar-ge yatırımlarıyla ihracat için ellerini güçlendirdiklerini ve buradaki
en büyük pazarlarının Orta Asya ve Türki Cumhuriyetleri olduğunu sözlerine
ekledi. Sika için yeni bir pazar olan çimento katkıları alanında Türkiye’nin
ar-ge merkezi olarak seçildiğini dile getiren Özkun, “Ar-Ge merkezi olan
Türkiye, IMEA ülkelerine bu anlamda hizmet sunacak” dedi.
|