2 Bin Yıllık Tarihe Beton Döküldü

Gökova Körfezi’nin ortasında yükselen Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri 2014 Aralık ayında özelleştirildi. Yıllardır yöre halkının sağlığını tehdit eden santralleri alan ortaklık, halkla ilişkiler faaliyetleri çerçevesinde bir sosyal sorumluluk projesi olarak Arkeoloji Müzesi binası projesini başlattı.

Sözcü’den Yusuf Demir’in haberine göre; “Milas Arkeoloji Müzesi Yapımı ile Gümüşkesen Anıtı Çevre Düzenleme İşi” için Kültür Bakanlığı ile Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. arasında 2016 Aralık ayında protokol imzalandı. 1 yıl süre verildi. İşe başlandı, kaba inşaat tamamlandığında, uzmanların ifadesiyle yapılan “büyük yanlış” ortaya çıktı.

Silueti yok oldu
Kültür Bakanlığı web sitesinde, “Dünyanın yedi harikasından biri olan Halikarnasos’taki Mausoleum’un, küçük bir kopyası” olarak nitelendirilen ve 2 bin yıl önceye tarihlenen Gümüşkesen Anıtı, betonla çevrelenmiş, silüeti tamamen yok olmuştu. Müze, anıta birkaç adım mesafede planlanmıştı.

İnşaat yarım bırakıldı. İnşaatın durması kimilerine göre, “Yapılan tarih katliamı fark edildi ve yapımından vazgeçildi” şeklinde yorumlandı. Ancak, Kültür Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Yüzde 40 fiziki gerçekleşme olan müzenin kaba inşaatı bitme aşamasında olup, finansal sebeplerden dolayı yüklenici/sponsor firma tarafından iş durdurulmuştur.” denildi.

Arkeolog Ümit Işın, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Milas'ta hiç yer mi kalmamıştır da, Gümüşkesen Anıtı'nın dibine yapılır betonarme bina. Tarihi eserleri, antik eserleri koruması gereken kurumlar beton döküp duruyor. Patara'ya karşılama alanları, otoparklar yapılıyor. Göbeklitepe'ye asfalt yol döşediler, etrafına karşılama alanları yaptılar. Burda da Gümüşkesen Anıtı'nın dibine müze inşaatı yapacağız diye devasa betonarme binayı dökmüşler. Aslında buna izin veren Koruma Kurulları'ndaki hocalara sormak lazım: ‘Siz ne düşünerek izin verdiniz?’ Bunların hepsi akademisyen, profesör, arkeolog, şehir planlamacısı, mimar… Bu bir siyasi rant ama buna çanak tutan akademisyenler. Eğer baskı varsa o kurullarda bulunmak zorunda değiller, istifa edebilirler.” şeklinde konuştu.

İzmir Mimarlar Odası Eski Başkanı Hasan Topal da daha uygun çok alan varken, bu kadar yakınına inşaat yapılmasının çok yanlış olduğunu belirterek, “Yer seçiminde daha özenli olmak gerekiyor. Karya'nın bir dönem başkenti olan Milas gibi bir yerde müze yapılacaksa uygun, erişilebilir bir yerde kurulabilirdi. Gümüşkesen Anıtı, kültürel varlık açısından zaten kendisi müze niteliğinde bir yapı. Son derece nitelikli bir yapıydı. Bu özelliğinin bozulduğunu düşünüyorum.” dedi.

Mimar Laçin Karaöz ise “Bina buraya yakışmayacak, bu konuda herkes hemfikir artık. İnşaatın durmasını bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Şimdi, bu anıt mezara zarar vermeden, yapılan imalatları nasıl geri alabiliriz ve tepe nasıl eski haline dönüştürülür bunu konuşmalıyız. Hatta ulusal bir mimari proje yarışması düzenlenmeli.” ifadelerini kullandı.

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.