Çocuklar İstanbul Meydanlarını...
Atık Malzemeler Çocuk Parkına Dönüştü
Ekrem İmamoğlu'ndan Çocuk...
Viranelerden Topladıkları...
Aydınlatma Atıkları, Otizmli...
150 Çeşit Oyuncağın Anavatanı Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Avşar Gürpınar, 17. yüzyılın Eyüp oyuncaklarından, 1940'ların propaganda amacıyla üretilen oyuncak askerlerine, Türkiye'de üretilmiş 150 oyuncağın tasarım ve üretiminin veri tabanını hazırladı.
Türkiye'deki ilk oyuncak yapımı 17. yüzyılda Eyüp'teki "Oyuncakçılar Çıkmazı"na kadar uzanıyor. Türkiye'nin oyuncak envanterini çıkaran Bilgi Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Avşar Gürpınar, Türkiye'de üretilmiş 150 oyuncağın tasarım ve üretiminin veri tabanını hazırladı. Bianet’te yer alan habere göre; "Oyuncak, dünyanın ve insanın tuhaflıklarına dair eşsiz bilgiler içerir" diyen Gürpınar, hazırladığı veri tabanında, farklı dönemlerden yaklaşık 150 oyuncağın tasarımı ve üretimine dair bilgiler yer alıyor. Çalışma, Bilgi Kütüphanesi üzerinden araştırmacıların erişimine açılacak. "Günümüzdeki oyuncaklar çocukları pasifleştiriyor" Gürpınar, "Perdenin pelerine, oklavanın kılıca dönüştüğü bir oyunun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. İnsan için her şey bir oyuncak olabilir." diyor. Araştırmaya göre İstanbul'da üretilmiş en eski oyuncaklara ilişkin 17. yüzyıla kadar geriye gidilebiliyor. Gürpınar, o dönemdeki oyuncaklara Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde yer verdiğine dikkat çekerek şunları söylüyor: "1637 yılında İstanbul'un bütün zanaatkârlarının katıldığı bir geçit töreninden bahsediyor. Bu geçit töreninde mimarbaşına bağlı oyuncakçıların geçişini de anlatıyor. Çok da sempatik anlatmıyor açıkçası; çünkü bu oyuncaklar garip sesler çıkartan, gürültü yapan nesneler. O dönemde oyuncakçılığın merkezi Eyüp'teki Oyuncakçılar Çıkmazı. Eyüp zaten dönemin çok önemli bir sosyalleşme merkezi; çocukların sünnetten sonra gezmeye götürüldüğü, Yeniçerilerin cülus bahşişi aldığı, padişahın tahta çıktığı bir yer. Eyüp malzeme temini için de çok uygun bir yerde. Oyuncak yapımında kullanılan kil, Alibeyköy ve Kâğıthane derelerinden; deri, bağırsak ve yün Sütlüce'deki mezbahadan; ahşap ve tenekeler Eminönü ve Tahtakale'den geliyor. 18'inci ve 19'uncu yüzyıllarda Eyüp'te 200 kadar oyuncakçı dükkânı olduğunu biliyoruz. Bu dükkânlarda oyuncak üretiminin yapıldığı atölyeler de bulunuyor." "Oyuncak bebeklerin yüzleri olmazdı" "Bebekler de vardı, ama onlar istisnaydı. İslam kültüründe bir şeyi figüratif olarak göstermek yasak olduğu için bu tür oyuncaklara çok rastlamıyoruz. Anadolu'da çocuklar oynasın diye evlerde yapılan bebeklerin yüzleri olmadığını biliyoruz mesela. Bu oyuncakların çok azı bugüne kalıyor, çünkü Osmanlı'daki gündelik hayata dair nesnelerin arşiv değeri olduğu pek düşünülmemiş." "Propaganda amacıyla kullanılan oyuncaklar da vardı" Bu tarz oyuncaklarla ilgili örnekler vermeye devam ediyor: "Hatta Almanya'da zar atarak ilerlediğiniz 'Yılanlar ve Merdivenler' oyununun Musevileri Almanya'dan atmak üzerine uyarlandığı örnekler var. Bunlar tabii ki ideolojisi bas bas bağıran oyuncaklar. Ama aslında oyuncakların ideolojilerden tam anlamıyla azade olabilmesi pek mümkün değil. Yapı setleri dediğimiz şey sözgelimi, akılcı, matematiğe dayanan modernist düşüncenin bir ürünü. Barbie dediğiniz şeyde oranlarından, formuna; saç renginden yaptığı mesleklere kadar çok net bir ideoloji var. Dolayısıyla oyuncaklar ile yetişkinlerin dünyası arasındaki mesafe her zaman düşündüğümüz kadar net değil." diyor. |