Riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan veya yıkılma, ağır hasar görme riski taşıdığı ilmi ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapıya riskli bina deniyor.
Kat malikleri yapılarını, Bakanlığa, belediyelere, il özel idarelerine, büyükşehir belediyelerine, büyükşehir ilçe belediyelerine veya Bakanlıkça lisanslandırılacak, kurum ve kuruluşlara riskli yapı tespiti yapılması için başvuruda bulunabiliyor. Riskli bina tespitinin yapılabilmesi için herhangi bir çoğunluk şartı bulunmuyor.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında yer alan hükümlere göre riski yapı tespiti, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Emlak Kulisi'nde yer alan habere göre; riski binaların tespit edilmesi halinde Bakanlık, riskli yapıların tespitini süre vererek maliklerden veya kanuni temsilcilerinden isteyebiliyor.
Vatandaşların riskli binalar hakkında merak ettikleri bir çok husus bulunuyor. Ruhsatsız binalar riskli ilan edilir mi? Metruk binalar riskli bina kapsamında değerlendirilir mi? İşte, riskli binalar hakkında tüm merak edilenler...
1-) Ruhsatsız binaların 6306 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün müdür? Herhangi bir bina için 6306 sayılı Kanun kapsamında risk tespiti yapılabilmesi ve Kanun kapsamındaki haklardan yararlanılabilmesi için, binanın ruhsatlı olması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır.
2-) Metruk ve Natamam yapıların 6306 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün müdür? Uygulama Yönetmeliği MADDE 7 – (1) (Değişik:RG-25/7/2014-29071) : ¨…Riskli Yapı Tespiti; kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan yapılar ile hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılar hakkında yapılır. İnşaat halinde olup ikamet edilmeyen yapılar ile metruk olması veya bir kısmının yıkılması sebepleriyle yapı bütünlüğü bozulmuş olan yapılar riskli yapı tespitine konu edilmez.¨
3-) Kamu binalarının 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli olarak tespit edilmesi mümkün müdür? 6306 sayılı Kanun kapsamında kamu binalarına da risk tespiti yapılması ve yapının riskli çıkması halinde ilgili tapuya risk şerhi düşülmesi ve akabinde ilgili mevzuatı çerçevesinde yıkılması mümkün olup, söz konusu binaların lojman türü yapılar olması halinde lojmanda oturan kiracıların Kanun kapsamındaki yardım ve desteklerden yararlanması mümkündür.
4-) Bir parselde birden fazla yapı bulunması ve bu yapılardan bir kısmının riskli yapı olarak tespit edilmiş olması halinde, risk tespiti yaptırılmayan diğer yapılar Kanun kapsamında yıktırılabilir mi? İlgili tapu müdürlüğünce, parsel üzerinde bulunan bütün yapılar için değil, sadece riskli olarak tespit edilen yapılar için tapu kütüğüne ‘riskli yapıdır’ belirtmesi işlenir. Tapuda bağımsız bölümlerin belli olmadığı bu gibi durumlarda, fiilen arsa üzerinde mevcut olan yapıların riskli yapı tespitinin bu yapıların maliklerince yaptırılması gerekmektedir. Yani, arsa paylı tapunun söz konusu olduğu hallerde arsa hissedarlarından herhangi birinin arsa üzerinde bulunan yapıların tamamının riskli yapı tespitini yaptırarak yıktırması söz konusu değildir.
5-) Riskli olarak tespit edilen yapıların yıktırılması yerine güçlendirilmesi tercih edilebilir mi? Riskli yapının yıktırılması yerine güçlendirilmesinin istenilmesi durumunda, riskli yapının yıktırılması için maliklere verilen süreler içerisinde; maliklerce, güçlendirmenin teknik olarak mümkün olduğunun tespit ettirilmesi, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen şekilde (4/5 çoğunluk ile) güçlendirme kararı alınması, güçlendirme projesinin hazırlatılması ve imar mevzuatı çerçevesinde ruhsat alınması gerekir. Ayrıca, yapılacak güçlendirmenin mahiyetine göre ruhsatı veren idare tarafından belirlenecek süre içerisinde güçlendirme işi tamamlandıktan sonra, tapu kaydındaki riskli yapı belirtmesinin kaldırılması için ilgili Müdürlüğe başvurulması gerekmektedir.
6-) Deprem sonrası orta hasarlı olarak tespit edilerek yıkılan bir binanın 6306 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi ve haklarından yararlanması mümkün müdür? Herhangi bir binanın 6306 sayılı Kanun kapsamındaki haklardan yararlanabilmesi için, yıkılmadan önce bu Kanun kapsamında riskli yapı olarak tespit edilmiş olması gerekmektedir. 6306 sayılı Kanun kapsamı dışında herhangi bir sebeple hasarlı olduğu tespit edilerek yıkılan bir binanın bu Kanun kapsamındaki haklardan yararlanması söz konusu değildir.
7-) 7269 sayılı Afet Kanunu kapsamında verilen haklardan yararlanan bir vatandaş, aynı bina için 6306 sayılı Kanun kapsamındaki haklardan yararlanabilir mi? 6306 sayılı Kanun’da; 7269 sayılı Kanun kapsamındaki haklardan faydalananların 6306 sayılı Kanun’dan faydalanmasına engel bir hüküm bulunmamakta olup, herhangi bir binanın 6306 sayılı Kanun kapsamındaki haklardan yararlanabilmesi için, yıkılmadan önce bu Kanun kapsamında riskli yapı olarak tespit edilmiş olması yeterlidir.
8-) 6306 sayılı Kanun kapsamında “riskli yapı” olarak tespit edilen “tescilli yapılar” hakkında nasıl bir uygulama yapılmaktadır? 6306 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan; “2863 sayılı Kanun ve 5366 sayılı Kanun kapsamındaki alanlarda uygulamada bulunulması hâlinde alanın sit statüsü de gözetilerek Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın görüşü alınır.” hükmüne istinaden, riskli olarak tespit edilen ve itiraz süreci de tamamlanarak riskli olduğu kesinleşen 2863 sayılı Kanun kapsamındaki yapılar hakkında ilgili Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun görüşünün alınması ve bu kurulun alacağı karara göre işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
9-) Bina ile üzerinde bulunduğu arsa farklı kişilere ait ise, bu bina için 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı tespitine müracaat hakkı kime aittir? Arsa üzerinde yer alan yapının arsa malikleri dışında, tapu kaydındaki muhdesat bilgileri kısmında lehine şerh konulmuş bir başka kişiye ait olması halinde, riskli yapı tespitinin lehine şerh bulunan kişi tarafından yaptırılması gerekmektedir.
10-) 6306 sayılı Kanun kapsamında tespit edilen riskli bir yapı yıkıldıktan sonra, yerine yapılacak olan yeni yapının mevcut parsel dışında başka bir parsele yapılması ve Kanun kapsamındaki imkânlardan yararlanılması mümkün mü? Zeminden kaynaklanan sebeplerle veya herhangi bir afet riskinden dolayı veyahutta mevzuata göre yapılaşma hakkının olmaması hallerinde; riskli yapıların yerine yapılacak yeni yapıların, bulunduğu parseller dışındaki başka parseller üzerine yapılması ve Kanun kapsamındaki hak ve desteklerden yararlanılması mümkündür. Bu durumda, belirtilen sebebe göre; zemin etüt raporunun veya imar planının veyahutta ilgili idareden alınacak yazı vb. belgelerin istenilerek, söz konusu talebin uygun olduğuna dair yazının verilmesi gerekmektedir.
11-) Malikler tarafından 6306 sayılı Kanun kapsamında “riskli yapı tespit işlemi”ne, “yıkım kararı”na karşı yürütmenin durdurulması ve iptali talebiyle dava açılması halinde süreç nasıl işleyecek? Riskli olarak tespit edilen bir yapı ile ilgili olarak açılmış herhangi bir dava bulunması durumunda; bu davalarda verilmiş yürütmenin durdurulması veya iptali kararı verilmediği sürece, sadece dava açılmış olması idarece yapılan işlemlerin yürütülmesine engel teşkil etmeyecek.
12-) 6306 sayılı Kanun kapsamında yürütülecek itiraz, yıkım vb. süreçlerin hak sahiplerine tebellüğ edildiği tarihten mi yoksa tapu müdürlükleri tarafından tebligatın postaya verildiği tarih üzerinden mi başlatılacak? Tebligat tarihi olarak tebligatın postaya verildiği tarih değil, Tebligat Kanunu kapsamında tebellüğ edildiği tarih esas alınmakta olup, tüm tebligatların tamamlanmasından itibaren 15 gün içerisinde ilgili Müdürlüğe ulaşan ve yapı malikince veya kanunî temsilcilerince verilen itiraz dilekçeleri dikkate alınır.
|