İstanbul Serbest Mimarlar Derneği'nin
(İSMD) 2008 yılında hazırladığı “FRAGMENTS OF LIVING IN
ARCHITECTURE” (FOLIA) Projesi kapsamında yer alan
konferanslardan biri olan dünyaca ünlü mimar Stefan Behnisch
Konferansı, 3 Haziran 2009, Çarşamba günü saat 19.00’da Yapı-Endüstri
Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
İstanbul Serbest Mimarlar Derneği’nin FOLIA Projesi, Türk
Mimarlığı’na ilişkin NTV’de yayınlanacak 13 bölümden
oluşan bir dizi film, film ile aynı içeriğe sahip internet sitesi ve biri
Paris’te diğeri İstanbul’da gerçekleşecek iki konferansı kapsamaktadır.
Türkiye’nin önde gelen mimarlarından Han Tümertekin ve
Emre Arolat’ın konuşmacı olarak katıldığı, proje kapsamındaki
ilk konferans 15 Mayıs 2009’da Paris’te gerçekleştirildi.
Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen seramik üreticilerinden biri olan
Çanakkale Seramik & Kalebodur ana sponsorluğunda, projenin
İstanbul ayağında 3 Haziran 2009 tarihinde gerçekleştirilecek olan konferansta;
sürdürülebilir mimarlığın önemli temsilcilerinden dünyaca ünlü Alman mimar
Stefan Behnisch; mimarlığa, içerik temelli bir yaklaşımla
bakmak konusundaki deneyimlerini Türk mimarlar ile paylaşacak.
Konferansın konuşmacısı Stefan Behnisch’in sahibi olduğu Behnisch
Architekten mimarlık bürosu, sürdürülebilir mimarlığın dünyadaki önemli
temsilcilerinden. Sürdürülebilirlik merkezli mimarlık pratiğiyle RIBA
Ödülü başta olmak üzere çok sayıda ödüle değer görülen Behnisch
Architekten, büro boyutlarını ve iş hacmini büyütmenin öncelikli amaç olduğu o
dünyadan orta boy ölçeğinde, ama çevresel duyarlılıklı bir çalışma gündemine
doğru evrilen mimarlığın en önemli temsilcilerinden biri. Büronun ekolojik
yapılar statüsünde Avrupa kıtası özelinde geliştirdiği pilot proje Doğa
Araştırmaları ve Ormancılık Enstitüsü (Wageningen, Hollanda),
tasarımının sadeliğine rağmen yüksek enerji verimiyle geniş yankı
uyandırdı. Grup şimdilerde Almanya’nın yanısıra, ABD’de Harvard
Üniversitesi, Los Angeles ve Chicago; İsviçre’de Cenevre; İtalya’da Ravenna;
Paris ve Kazakistan’da projeler hazırlıyor.
Stefan Behnisch Konferansı
Tarih: 3 Haziran 2009, Çarşamba Yer:
Yapı-Endüstri Merkezi, Fulya/İstanbul
Program:
18.30–19.00 Kayıt 19.00–20.00 Stefan Behnisch Konferansı 20.00–21.00
Kokteyl
Konferans simultane olarak İngilizce’den Türkçe’ye çevrilecektir. Sınırlı
kontenjan nedeni ile katılım için www.yemetkinlik.com/stefanbehnisch
kayıt yaptırmak gereklidir.
LCV: 0212- 266 70 70 Dahili: 200 – Irmak Uzun
Behnisch Architekten ve Stefan Behnisch hakkında
Behnisch Architekten, Günther Behnisch’ in 1952’den bu yana Stuttgart’ta
faaliyet gösteren ve Münih Olimpiyat Stadyumu (1972), Alman Parlamentosu için
Bonn’da tasarlanan Toplantı Kompleksi (1992) gibi projeleriyle ünlenen Behnisch
& Partner mimarlık bürosunun bir yan kuruluşu olarak mimarın oğlu Stefan
Behnisch tarafından 1989 yılında kuruldu. Behnisch & Partner ile işbirliği
halinde ama firmadan bağımsız olarak sürdürdüğü etkinliğini kurumsal yapısında
meydana gelen değişiklikler nedeniyle farklı isimler (Behnisch & Partner
Büro Innenstadt; Behnisch & Behnisch; Behnisch, Behnisch & Partner)
altında devam ettirdi. 2005 yazından bu yana Behnisch Architekten adıyla anılan
büro, 1999 yılında Los Angeles ofisini (Behnisch Architects, Inc.) açtı. Kurucu
ortaklar Stefan Behnisch (1958), David Cook (1966) ve Martin Haas (1967)
faaliyetlerini Stuttgart’taki merkez ofiste sürdürüyor. Venice, California
ofisinin yöneticiliğini ise Christof Jantzen (1963), Stefan Behnisch ile
birlikte yürütüyor.
Alman mimar Stefan Behnisch, enerji-etkin tasarımlarıyla tanınan ve Alman
standartlarına göre, 100 çalışanıyla büyük bir firma olan Behnisch
Architekten’in yönetiyor ve birçok Alman mimar için bir rol modeli. Behnisch,
1989 yılında Stuttgart’ta kurduğu firmasında çağdaş mimariyi yüksek çevresel
performansla birleştirdiği işleriyle farklı bir ün kazandı. Mimar dünyada
–özellikle ABD’de- en çok biyoteknoloji şirketi Genzyme için Cambridge,
Massachusetts’de tasarladığı ödüllü merkez binasıyla tanındı. Bina 2004’te
açıldığında, yakınlardaki bir enerji santralinin atık enerjisiyle ısınma ve
soğuma sorununu çözmesi ve gündüz aydınlatmayı azaltmak için de gün ışığından
faydalanmasıyla, ülkenin en büyük LEED Platin binası olmuştu.
Daha sonraki çalışmalarında da –henüz tamamlanan, Baltık Denizi’nde,
Stralsund’da yer alan okyanus müzesi Ozeaneum ve Hamburg’daki mücevher biçimli
Unilever merkez binası gibi – Behnisch’in işlev ile çevre mühendisliğini formu
oluştururken kullanma biçimi, mimarlığının kıvrılmasına ve bükülmesine neden
oldu. Mimar, “Her zaman tasarımın çevresel boyutuyla ilgilenirdim, tasarımla
sürdürülebilirlik arasında herhangi bir çelişki olduğunu düşünmüyorum. Her zaman
sürdürülebilirliğin mimari formu oluşturabileceğine inanırım” şeklinde
açıklıyor.
Behnisch Architekten, sürdürülebilir mimarlığın önemli temsilcilerinden.
Kendi yönelimlerini, Dünya Çevre ve Gelişme Komisyonu’nun 1987 tarihli
Brundtland Raporu’nda ifade edildiği biçimde, “Bugünün gereksinmelerini gelecek
kuşakların kendi gereksinmelerini karşılama yeteneğini tehlikeye atmaksızın
karşılamak” olarak tanımlıyorlar.
İstanbul Serbest Mimarlar Derneği ve FOLIA Projesi
hakkında
Türkiye'de mesleğini uygulayan ve serbest çalışan tasarımcı mimarların bir
araya gelerek mimarlık mesleği ve mesleğin uygulanmasını geliştirmek, toplumda
saygınlığını ve etkinliğini artırmak, topluma karşı sorumluluk anlayışı ile
planlama ve inşaatın niteliğini yükseltmek amacıyla 2003 yılında kurulan
İstanbul Serbest Mimarlar Derneği, kurulduğu günden bugüne amacı ve
hedefine uygun önemli etkinlikler düzenlemiştir.
Kuruluş amaçlarından biri mimarlık mesleğinin yüksek standartta uygulanmasını
teşvik etmek olan Dernek, 2008 yılında düzeyli mimarlığın ilke ve koşullarını ve
Avrupa Birliği (AB) mimari standartlarını anlatan 13 bölümden oluşan bir
dizi-film, biri Paris’te diğeri İstanbul’da gerçekleşecek iki konferans ve film
ile aynı içeriğe sahip internet sitesinden oluşan “FRAGMENTS OF LIVING IN
ARCHITECTURE” (FOLIA) projesi için, AB Merkezi İhale ve Finans Birimi Meslek
Örgütleri Hibe Programı’nın CFCU-TR 0604.01/02/31 referans numaralı ihalesinden
hibe almaya hak kazanmıştır.
FOLIA projesinin ana hedefi AB’nin bir parçası olmak yolunda ilerleyen
Türkiye’de mimarlık mesleğinin “sürdürülebilirlik” prensibi paralelinde, en
yüksek standartta uygulanmasını teşvik etmektir. FOLIA projesi mimarlığın
ölçülebilir değerlerini, prensiplerini, sürdürülebilirliği gündeminin en vurgulu
maddelerinden biri haline getiren AB’nin mimarlık üretimine dair ilke ve
mevzuatlarını Türkiye ve AB ülkelerinden seçilecek uygun örneklerle hedef
kitleye anlatmayı amaçlamaktadır.
Çanakkale Seramik & Kalebodur hakkında
1957 yılında Çanakkale’nin Çan ilçesinde, Dr. İbrahim Bodur tarafından
temelleri atılan Kaleseramik, bugün seramik sektöründe dünya devlerinden biri.
Türkiye'nin ilk seramik karo üreticisi olarak kurulan Çanakkale Seramik
Fabrikaları A.Ş.’nin ardından 1972 yılında ilk yer karosu üreticisi olarak
kurulan Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş aynı zamanda Türkiye’de seramik sektörünün
de temelini oluşturturdu. Bu iki şirketimiz 2000 yılında birleşerek Kaleseramik,
Çanakkale Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş adını aldı.
Çanakkale Seramik ve Kalebodur markaları ile üretim yapan Kaleseramik, hem
teknolojik hem de ürün anlamında ilkleri seramik sektörüne getirmektedir. 1959
yılında ilk duvar karosu üretimi ile Türkiye’de seramik sektörünün temelini
atmıştır. 1960 yılında Türkiye'de ilk kez alçak ve yüksek gerilim izolatörlerini
üretimini gerçekleştirmiş, 1972 yılında Türkiye’nin ilk seramik yer karosu
üreticisi olmuştur. 1962’de Türkiye'nin ilk seramik ihracatını gerçekleştiren
Kaleseramik, Türkiye’nin dünyanın önde gelen seramik ihracatçısı ülkelerinden
biri haline gelmesinin de öncüsü ve mimarı olmuştur.
En
yeni teknolojileri dünya ile eşzamanlı olarak Türk seramik sektörüne kazandıran
Kaleseramik, Türkiyede ilk granit seramik üretimini 1990 yılında
gerçekleştirmiştir. Twinpress teknolojisini ilk kez kurarak, doğaya en yakın
ürünleri üreten ve piyasaya sunan ve halen bu konuda Türkiye’nin öncü ve
dünyanın sayılı şirketleri arasında yer almaktadır. 1m x3m ebadında ve 3mm.
kalınlığında seramik karosu ile dünyanın en büyük, en ince ve esneyebilen
karosunu üreten ilk şirketi olarak Kalesinterfleks ürününe imza atmıştır Bu ürün
ile Kaleseramik, ilk defa seramik karoyu farklı alanlara taşıyarak bir yapı
malzemesi olarak kullanabilme imkanını da sunmaktadır. Türk seramik sektörüne
ebatta da yenilikler getiren Kaleseramik, duvar karosunda da 33x90 ebadı ile
Türkiye’nin en büyük duvar karosunu üretmektedir.
|