ew York’ta yaşayan ünlü Türklerin bu kentte geçen hayatlarının bir anlık kareleri, önümüzdeki günlerde İstanbul’a yansıyacak.
Fotoğraf sanatçısı Muammer Yanmaz, kimi sanatçı, kimi akademisyen, kimi de işadamı olan ‘ünlü Türkler’i, âşinası oldukları metro istasyonlarında görüntülemeye devam ediyor. Yanmaz’ın karelerinde donup kalan görüntüler, sadece bir fotoğraf olmaktan öte, yabancı bir kennte yaşıyor olmanın bütün izlerini ve muhtemel öykülerini de saklıyor.
Paris metrosunda başlayan ‘40 İstasyon’ projesinin ikinci durağı olan New York’taki çalışmalarını tamamlayan sanatçı, şimdi bunları İstanbul’da sergilemeye hazırlanıyor. New York’ta yaşayan ünlü Türkleri kentin metrosunda fotoğraflayan Yanmaz’ın sergisi, 17 Mart’ta Mavi Jeans’in Beyoğlu mağazasında açılacak. Müzik yapımcısı Arif Mardin, müzisyen Ömer Faruk Tekbilek, ünlü kalp cerrahı Dr. Mehmet Öz, ressam Burhan Doğançay, caz sanatçısı İlhan Erşahin, şef Gürer Aykal, şarkıcı Neşe Karaböcek, karikatürist Salih Memecan, yazar İlhan Mimaroğlu, tiyatrocu Zişan Uğurlu ve karikatürist Kutlukhan Perker gibi ünlülerin fotoğraflarından ve hikâyelerinden oluşan sergi, 5 Mayıs’tan itibaren de New York’a taşınacak.
Metro güzergâhlarını gösteren haritalar, yolu Avrupa ya da Amerika’da bir metropole düşen gezginlerin edineceği ilk nesnelerin başında gelir. “Metro nereye kadar gider, hangi istasyonda hat değiştirir; mavi, yeşil ve sarı hatlar şehrin hangi noktalarına kadar uzanır?” gibi sorular ya da sorunlar bu haritalara sahip olanlar için ortadan kalkar. Şehri yaya olarak gezmek isteyenler için de iyi bir rehberdir bu haritalar. ‘40 İstasyon’u ‘bir yol projesi’ olarak nitelendiren Yanmaz, her insanı bir istasyon, her istasyonu da bir keşif olarak görüyor. Yanmaz’ın bu fotoğrafları ev ya da işyerlerinde çekmemesinin sebebi ise insanların doğal olarak davranmayacağı inancından kaynaklanıyor. Mekanının, insan üzerindeki etkisinin kırıldığı yerlerin başında metro istasyonlarının geldiğini söyeleyen Yanmaz’ın bir sonraki durağı Londra’daki metro istasyonları olacak. Sonra da Moskova ve Tokyo’da yaşayan; ama pek tanınmayan 40 Türk’ü kentin metro istasyonlarında görüntüleyecek.
Yanmaz, ‘40 İstasyon’ projesiyle metrolarda, istasyonlarda akıp giden zamanı deklanşöre basarak durdurmaya çalışıyor. Metropol istasyonlarının olanca kalabalığında akan insan selinin içinde, tanıdığı bir yüze ‘zoom’ yaparak onu öne çıkarıyor. Sonuçta, kimisi muzip, kimisi yapmacık; ama çoğu doğal portreler çıkıyor ortaya. ‘Objelerini’ hergünkü hal ve tavırlarıyla, doğallığı içinde fotoğraflamak isteği için, onlara ‘poz verin’ demiyor, Yanmaz. “Müdahale etmiyorum, gerçi beklemek de bir müdahale; ama insanların doğal olmasına özen gösteriyorum. Mesela kişi, ben fotoğraf çekerken gülmeye başlarsa, bu durum sona erdikten sonra çekiyorum. Bazen zorluk çıkaranlar oluyor, hatta ben niye geldim diye söylenenler de...” Fakat o, ne bu sözlere ne de kalabalıkların şaşkın bakışlarına aldırıyor. Tek derdi tarihe not düşmek. Daha sonra bu yüzleri, bu yüzlerdeki ifadeleri sanatseverlerle paylaşmak...
Sırada‘40 Vapur 40 Edebiyatçı’ var
Muammer Yanmaz’ın en az ‘40 İstasyon’ kadar adından söz ettirecek bir projesi daha var: ‘40 Vapur/40 Edebiyatçı’... Koordinatörlüğünü Selen Akçalı’nın yaptığı bu projede Yanmaz, vapur üzerine yazı ya da şiir yazmış 40 edebiyatçıyı, bir vapur seyahati sırasında görüntülemek istiyor. Bir ay içerisinde çekimlerine başlanacak olan ‘40 Vapur/40 Edebiyatçı’ projesinde fotoğraflar, daha sonra yine bir sergi vesilesiyle sanatseverlerle paylaşılacak.
|