Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU
İLİŞKİLİ HABERLER

İstanbul Buluşmaları 2012

Kriz “İstanbul Buluşmaları 2009”da!

Her yıl TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü işbirliği ile düzenlenen “İstanbul Buluşmaları 2009” etkinliğinin bu yıl ki teması: “Kriz ve

yapi.com.tr

Toplantılar

Kriz “İstanbul Buluşmaları 2009”da!
BAŞLANGIÇ TARİHİ: 19 Ekim 2009
BİTİŞ TARİHİ: 20 Ekim 2009
YER: İTÜ Mimarlık Fakültesi, Taşkışla, İstanbul
+ Ajandama Ekle

BR>Kriz Ortamında İstanbul’un Yönetimi
Moderatör: Doç. Dr. Fatma Ünsal- Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
unsal.fatma@gmail.com
19-20 Ekim 2009 tarihlerinde İTÜ’de düzenlenecek olan, “İstanbul ve Kriz” temalı İstanbul Buluşmaları’nın IV. Oturumunda, “Kriz Ortamında İstanbul’un Yönetimi” konusu tartışılacaktır.
Küresel ölçekte yaşanan ve kapitalist işleyişin olağan bir kesiti olarak kabul edilmekle birlikte, kentsel yapıyı şiddetle sarsan ekonomik kriz, ulusal ekonominin başkenti olan İstanbul’da derin etkiler yaratarak varlığını sürdürmektedir. Barınma, çalışma ve kentsel hizmetlerden yararlanma gibi en temel kentsel hakların paylaşımında mevcut bulunan eşitsizlikler daha da derinleşmektedir.
Kamu yönetiminin her kademesinde, rekabetçi liberal ekonomik yapının gerekleri ile sosyal devlet olabilmenin koşulları çatışmaktadır. İstanbul’da, krizin, kentin işlevsel yapısının değişimi ile eş zamanlı olarak yaşanması sorunu daha da karmaşıklaştırmakta ve tartışmaya değer kılmaktadır. Ekonomik kriz, bankacılık ve borsalardan başlayarak reel sektöre doğru yayılırken, sanayiden hizmet sektörüne yönelen İstanbul’da, bir yandan üst düzey hizmet sektöründe hedeflerin gerisine düşülürken, diğer yandan terk edilmekte olan üretici sektörlerde toplumsal sorunlar hızla büyümektedir.
Sanayi alanların desantralizasyonu ve yeni alt merkez oluşumları olarak kentsel mekana yansıyan bu işlevsel değişiklik, kamu yönetimi alanına yeni sorunlar taşımaktadır. Yeni gelişen sektörlerin gereksinim duyduğu nitelikte olmayan büyük nüfus grupları, kapasitelerini arttırmalarına yönelik sosyal destek politikalarının eksikliği nedeni ile, işgücü piyasasında dışa itilmektedirler. Ayrıca, eski sanayi odaklarını çevreleyen ve kiracılık oranının yüksek olduğu yaşam alanlarında, sadece mülk sahiplerini hak sahibi olarak gören kentsel dönüşüm projeleri kapsamında kiracıların barınma hakları baskı altına alınmaktadır. Kamu kesimi tarafından konut üretiminde kurumlar arası eşgüdüm yetersiz kalmakta, arz fazlalığına rağmen konut sorunu varlığını sürdürmektedir.
Kamu yönetimi alanında yaşanan bütçe açıkları, kentsel hizmetlerin özelleştirilmesine ve vatandaşı müşteri olarak gören bir anlayışla hizmet üretilmesine neden olarak yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bu hizmetlere erişimi sınırlandırmaktadır. Özelleştirme eğilimleri hizmet üretimi ile sınırlı kalmayıp, kamuya ait arazi stokları da elden çıkarılmaktadır. Kamu yönetimi anlayışından işletme yönetimi anlayışına doğru kayan kent yönetimleri, kentsel rant olarak elde edilen haksız kazanımların yeniden topluma dönmesi için gerekli çabayı göstermek yerine, kendileri de rant geliri elde etmenin peşine düşmüşlerdir. Rant ekonomisinin çekiciliği karar çevrelerini baskı altına almakta ve demokratik, katılımcı karar süreçlerine işlerlik kazandırmak zorlaşmaktadır.
Ortaya konan bu karamsar tablo karşısında, kamu yönetiminin her kademesine önemli roller düşmektedir. Kuşkusuz, kriz dönemlerinin geri dönüşlü olması ve yeniden yapılanmayı tetiklemesi umut vaat etmektedir. Sınırlı kaynakların akılcı kullanımını önemle gerektiren kriz döneminde, tüm yönetim kademelerinde, kentsel kaynakların eşitlikçi paylaşımına yönelik mekansal organizasyon için yönetim ilkeleri tartışmaya açılmalıdır.
Bu bağlamda, tartışmaların aşağıda ifade edilen sorular çerçevesinde yapılması hedeflenmektedir.
1- Sosyal adaletin sağlanmasını içtenlikle savunan yönetim yapılarının demokratikleşme deneyimi önemlidir. Gerçek katılımcı karar süreçleri uygulanabilmekte midir? Nasıl daha etkin demokratik karar süreçleri geliştirilebilir?
2- Üst ölçek plan kararları ile yerel dinamikler arasında uyum sağlaması gereken plan tadilatlarını, plan bütünlüğünü bozan, kentsel rant elde etmenin aracına dönüştüren yozlaşma sürecinin nasıl önüne geçilebilir? Kentsel rantın yeniden topluma dönmesine yönelik yaratıcı uygulamalar nelerdir?
3- Krizden en çok etkilenen alt gelir grupları için, işgücünün kapasitesini arttırmasına, konut edinmesine veya kamu mülkiyetinde konut kiralamasına olanak yaratmak gibi, ne tür uygulamalar vardır ve olmalıdır?
4- Kentsel krizin olumsuz etkilerini en aza indirgemek ve mevcut sınırlı kaynaklardan akılcı yararlanmak adına, yönetim kademeleri arasında, yatay ve dikey eşgüdüm sağlanabilmekte midir? Nasıl sağlanabilir?

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3  |   4  |   5  |   6
http://www.yapi.com.tr/etkinlikler/kriz-istanbul-bulusmalari-2009da_73393.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!