br/>
Günümüzde, uluslararası toplumun hızla yeniden örgütlendiği,mesleklere yeni rollerin biçildiği, yeni mesleklerin ortaya çıktığı ve bir anlamda insanın zaman ve mekanla olan tarihsel bağlarının çözüldüğü yada yeniden tanımlanmaya çalışıldığı küreselleşme ortamında, mimarın ve mesleğin geleceği ve değişen rollerinin tartışıldığı yuvarlak masa toplantılar dizisinin dördüncüsünde bugüne değin çok fazla değinilmeyen bir sorunsal tartışmaya açıldı.
Cinsler arası yeni bir savaşım yada rekabetin mimarlık alanında başlatılması yada salt içeriği boş bir eşitlik söylemi kaygısı olmayıp, "Mimarlık tarihi; emeğin, aklın ve yaratıcılığın tarihidir ve mimarlık uygarlıktır."diyerek kutsadığımız mimarlık mesleğini, örgütlenmelerini ve uygarlık tarihini; ataerkil sistemler tarafından kadına ve erkeğe biçilen cinsiyetçi roller açısından yeniden irdeleyebilmeyi birlikte başarabilmeyi; buradan da gerçek demokrasi ve uygarlığa doğru atılan adımlara mütevazi bir katkıda bulunabilmeyi amaçlayan TMMOB ve Mimarlar Odası, "Mekan, Toplumsal Cinsiyet Rolleri ve Mimarlık" adlı konuyu tartışmaya açtı.
Afife Batur, Yıldız Cıbıroğlu, Neslihan Türkün Dostoğlu, Özlem Erdoğdu Erkaslan, Mücella Yapıcı'nın konuşmacı olarak katıldığı toplantıda genel olarak "kadın ve mimarlık" ve kadının mimarlıktaki yeri tartışıldı. İYTE Mimarlık Fakültesi'nden Özlem Erdoğdu Erkaslan, mimarlığın öncelerde içinde yaşanılan bir makine olarak değerlendirilmesinin yanında birey özelliği ve insan yaşayışı yönünden incelenmediğini daha sonralarda Le Corbusier ile birlikte "gerçekte cinsiyetçi olma" temalarının ortaya çıktığını ve eskizlerinde kadın-erkek figürlerini çalışarak kadın-erkek dengesi üzerinde düşünmeye başladığını belirtti.
Erkaslan'dan sonra sözlere devam eden Neslihan Türkün Dostoğlu (Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü), kadının öncelerden beri birçok simgelemelerde kullanıldığını belirterek barınma ve hayatta kalabilme ihtiyaçlarını da karşılayabildiğini söyledi.
Diğer bir konuşmacı olan Afife Batur, mimarın/mimarlığın ortaya çıkışından itibaren bir konuşma yaptı. 18.yy ın ikinci yarısından itibaren mimarlığın akademik eğitiminin başladığını, öncelerden krala firavuna hizmet eden insanların mimar olduğu belirtilirken, günümüzde de meslek ismi mimar olmayan birçok kişinin yapı yaptığı anlatıldı. Batur sözlerine şöyle devam etti : "İlk olarak Cumhuriyet Dönemi'nde ortaya çıkan kadın mimarlar, günümüz Türkiyesi'ne bakınca tüm mimarların %33 ünü oluşturuyor. Gelecek 10-15 yıl içerisinde de bu yüzdenin %50 lere dönüşebileceğine inanıyorum. Yakın zamanlarda tercihen çalışma gücü ve performans olarak erkeklerden daha rahat çalışılabilecek bir bölüm olan restorasyon, kadınlara daha açık bir bölüm haline gelmiştir."
Mimarlar Odası 50. yıl Etkinlikleri çerçevesinde devam eden yuvarlak masa toplantılarından bir diğeri olan "Bulgaristan Mimarlık Meslek Pratiği ve Yeni Gelişmeler" konulu toplantı ise 06 Kasım 2004 Cumartesi, saat: 15.00 - 17.00 arası TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nde yapılacak.
|