178
|
TÜRK YAPI SEKTÖRÜ RAPORU 2016
için atanmasına, bağımsız bir kuruluşça değil, proje işvereni ta-
rafından karar verilmektedir. Kâğıt üzerinde çok yanlış durma-
sa da bu uygulama; özellikle anlaşmanın pazarlığa açık olması
ve süre baskısı olan projelerde denetimin işin çabuk bitirilmesi
önünde ciddi bir engel olarak görülmesiyle, yapı denetim şirke-
tini ödün vermeye zorlamaktadır. İlgili yasa ile riskin tamamen
yapı denetim şirketine aktarılmış olması da işi ifa eden müte-
ahhidin üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmış, mühendislik ilke-
leri ve şartnameler doğrultusunda hareket edilmesini zorlayan
bu baskı unsuru varlığını yitirmiştir. Diğer bir ifadeyle kötü ima-
latın tek sorumlusu uygunluk raporunu veren ve bu büyük ris-
ki pazarlığa açık bir anlaşmayla ve çok küçük bir bedel karşılığı
alan yapı denetim şirketidir. Bunun sonucu olarak beton üreti-
cisini belirleyen yegâne unsur ürünün birim fiyatı olmuştur. Ya-
pı denetim şirketleri, yakın işbirliği içinde oldukları beton üreti-
cilerini işverene ve yüklenicilere empoze eder hale gelmişlerdir.
Bu teamülün sonucu olarak, beton üreticisinin en önemli refe-
ransı, başarıyla gerçekleştirdiği çalışmalar veya işler değil, ilgi-
li projedeki sorumlu yapı denetim şirketidir. Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nın çok sınırlı bir kadroyla bugüne kadar gerçekleştir-
miş olduğu ve betonun sahada denetimi esasına dayalı uygula-
ması, betonun üretim tesisinde denetlenmesi ile ikame edilmiş,
bu da iyi niyetli olmayan üreticiye kalitenin fiktif ve geçici sü-
re ile düzeltilmesine yeterli fırsat vermeye başlamıştır. Bu ak-
saklıkların çözümü için Amerika’da ve Avrupa ülkelerinde uy-
gulanan müşavirlik sistemine acilen geçilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de faaliyet gösteren ve büyük işlere imza atan ulusla-
rarası konsorsiyumlar, üstlendikleri büyük projelerde (Marma-
ray, Körfez Geçiş Köprüsü, Avrasya, 3. köprü vb.) işini etik ku-
rallara ve yasalara uygun olarak yerine getiren düzgün çalışan,
kurumsal ve köklü beton şirketlerini tercih etmektedirler. Bu
tür uluslararası şirketlerin fiyatı geri plana iterek kurumsal fir-
maları tercih etmelerinin sebebi, müşavirlik firmaları ile çalış-
malarıdır. Müşavirlik firmaları tamamen bağımsız ve yetkin ol-
duğundan denetim mekanizması doğru işlemekte ve kişilere,
işini doğru, yasalara ve etik kurallara uygun olarak yapan şir-
ketler ile çalışmaktan başka tercih bırakmamaktadır. Yapı dene-
tim şirketleri, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ya da bağımsız
bir kuruluşça oluşturulan havuzdan kura yöntemiyle görevlen-
dirilmeli ve denetim ücretini bu havuzdan almalıdır. Bağımsız
yapı kalite denetim üst kurulunun, üniversite, TÜBİTAK vb. ku-
ruluşlar tarafından atanmış, konusunda uzman elemanlardan
oluşturulması gerekmektedir. Yapı sigortası zorunluluk haline
getirilmelidir. Böylece; sigorta kurum/kuruluşunun denetleme
çatısının yeterli teknik eleman altyapısının oluşturulması ile si-
gortayı gerçekleştirecek kurum/kuruluşun yapı üzerinde etkin
denetimi sağlanacaktır. Müteahhitler için gerekli yetkinlikler
gözden geçirilmelidir. Yetkin personel yetiştirilmesi ve çalıştı-
rılması yönünde düzenlemeler yapılmalıdır. Yapı denetim sis-
teminde gerekli değişikliklerin yapılması, etkin bir denetleme
mekanizmasının uygulanması, yaptırımların ağırlaştırılması ile
hazır beton fiyatları istenilen marja oturacak, böylece işini sos-
yal sorumluluk bilinci ile ve etik kurallara uygun olarak yerine
getiren kurumsal şirketlerin piyasada kalması sağlanarak, kali-
teli yapılaşmaya geçilebilecektir.
Yapı Denetim Sistemi'nin İnşaatlarda Etkin Rol
Almaması
Soğuk havada korunmamış inşaat ya da numunelerden, sıcak
havada bakımı yapılmamış inşaatlarda yaşanan sorunlardan doğ-
rudan sektörümüz sorumlu tutulmaktadır. Ancak bu konu usta-
ların bilgi ve tecrübelerine bırakılmamalı; kış ve yaz şartlarında
beton dökümünde yapı denetimler inşaat koşullarında etkin rol
almalı ve sorumluluk üstlenmelidir.
Haksız Rekabet Koşulları
İnşaat malzemeleri üreticileri arasında yasal mevzuatlara,
standartlara uyma ya da uymama gibi farklı davranışların ne-
den olduğu haksız rekabet koşulları, yapılan inşaatların kalite-
sini olumsuz etkilemektedir. Kaliteli beton üretimi yapanlarla,
kalitesiz beton üretenler arasında bir ayrım bulunmamakta-
dır. Bugün dileyen herkes hiçbir kritere tabi olmadan hazır be-
ton tesisi açabilmektedir. Haksız rekabeti önleyecek ürün-kali-
te-operasyon denetiminin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nce
daha sıkı, etkin ve olumlu sonuç yaratacak şekilde yapılması
gerekmektedir. Bunun yapılması, kalite merkezli üretimlerin ya-
pılmasını sağlayacaktır.
Hammadde Kaynaklarının Yetersizliği
Hammadde kaynaklarının yetersizliği, var olan sınırlı kaynak-
ların verimli üretim yapamaması, taşocaklarının bulunduğu böl-
gelerin yerleşim birimleriyle etkileşimleri ile yaşanan sorunlar
nedeniyle tesislerin kapatılması ve sık sık yaşanan elektrik kesin-
tileri yine sektörümüzün sorunları arasında yer almaktadır.
Sektörde Kimi Üreticilerin Başvurduğu,
Adil Rekabeti Bozan Uygulamalar
Beton sınıfının belirlenmesi için alınan numuneler, sahada ve
pompa ucundaki betondan (yerleştirme için gerekli minimum S3
kıvam sınıfına sahip olan betondan) değil, laboratuvar koşulla-
rında ve uygulamada pompalanamayacak ve yerine yerleştirile-
meyecek ölçüde düşük kıvamlı betondan (S1 veya S2) alınmak-
tadır. Ardışık iki kıvam sınıfı arasında, çimento ve kimyasal katkı
maliyetleri bakımından minimum 4-5 TL/m
3
'lük fark vardır. Ya-
sal olarak irsaliye üzerine yazılması gereken küp ve silindir daya-
nım sonuçlarından, sınıflamaya esas silindir dayanımı yerine da-
ha yüksek olan küp numune sonuçları pazarlama unsuru olarak
kullanılmaktadır.