Tarihî Evin mi Var, Derdin Var
Sultanahmet'in hemen aşağısında, sahile 50 metre uzaklıkta kırık dökük, her an üzerinize yıkılacakmış gibi duran ahşap evler... İçlerinde 3 nesildir oturan, torunlarının çocukları ile aynı evde yaşayanlar var. Buna rağmen daha çok kiracılar mesken edinmiş bölgeyi. Akbıyık, Şadırvan, Ahırkapı civarındaki bu tarihî evlerde yaşamak epey zor çünkü.
STRONG>Sultanahmet'in hemen aşağısında, sahile 50 metre
uzaklıkta kırık dökük, her an üzerinize yıkılacakmış gibi duran ahşap evler...
İçlerinde 3 nesildir oturan, torunlarının çocukları ile aynı evde yaşayanlar
var. Buna rağmen daha çok kiracılar mesken edinmiş bölgeyi.
Akbıyık, Şadırvan, Ahırkapı
civarındaki bu tarihî evlerde yaşamak epey zor çünkü. Hepsi 2. dereceden
tarihî eser kategorisinde değerlendiriliyor. Ev sahibi olsanız bile,
100 yılı geçkin tarihli bu ahşap evlerde yaşamak için birçok şeyi göze almak
zorundasınız. Kırık pencerelerin, çatlamış duvarların arasından esen soğuk
rüzgârlara alışmak ilk işiniz. Kalorifer döşetemez, istediğiniz yenilikleri
yapamazsınız. Belediyenin izni ve onayı olmadan bir çivi çakmak bile yasak bu
evlere. |
-
İlgili arkadaşlar cevaplarsa pek memnun olurum. Yıkılmaya yüz tutmuş ve tehlike saçan bir 3. dereceden sit alanı içinde taş yapı tarihi bir metruk evim var. anıtlar müdürlüğü binayı bir an önce rölöve, restitüsyon ve restore etmemi buyurmuş ancak maddi durumum ailemi geçindirmeye anca el veriyor. Sizce bu durumun cezai bir karşılığı var mı ve tedbir almaktan sadece ben mi sorumluyum? YANITLA
-
Benim ev tam 1647 tarihinde yapılmış Mudanya'da. Bu arada Türkiye'de ilk 8 bin içinde diyorlar tabi nerdeyse 4oo yıla yaklaşıyor değişmiş. Geçen sene mimarlar geldi restore edelim diye. Dedim imza istiyorlar devlet ödenek çıkarıyor ama yüzde 30'unu galiba mal sahibi ödüyor bende 4.5 milyon dedim çok istiyorsanız alın siz ne yaparsanız yapın ben o geri kalan yüzdesini bile ödeyemem. 4 kez geldiler anlaşamdık tekrar gelicez dediler bakalım... YANITLA
-
yukarıdaki tüm yazıları okudum. içinde benim sorunuma tam olarak bir açıklama,yorum yok. değerli mimar arkadaşlarımızdan şunu öğrenmek istiyorum, 1997'de geleneksel yapı kategorisinde olan evim yandı. aynı yıl tadilat için anıtlar kuruluna başvurdum. (alanya kalesi) ancak çalışmalar olduğu için bu talebim reddoldu. aradan geçen uzun yıllar sonucu evin tadil edilecek bir yanı kalmadı çünki iyice yıkıldı. şimdi ise zaten yoksulum, buda yetmez gibi tokinin geleneksel evlere kredi vermediğini, kültür bakanlığının ise ne proje nede restorasyon için hibe yada yardım etmediği söyleniyor. garçek nedir? ben şimdi param yok diye baba yadigarı dede yadigarı evimi satmak zorundamı kalacağım? elim kolum bağlı beklemedeyim. lütfen yol gösterici ve çözümleyici önerilerinizi bekliyorum. kültür bakanı duysun, param yok diye evimi satacakmıyım? unutmasınlarki kültür aynı zamanda insan ve toplum öğesidir. saygılar YANITLA
-
Bu yazının son kısmı tamamen çarpıtılmış. Projeler iptal olmadı ki Anıtlar Kurulu yine projeleri istiyor fakat bunların bahsettiği basit onarımlardır. Bu yüzden yazının düzeltilmesini ve oraya basit onarımlarda denmesini eklemelisiniz. Aksi takdirde insanları biz mimarlara karşı yanlış yönlendiriyorsunuz. Sanki böyle bi bedel yok da biz insanlardan basit bi başvuru için çok yüksek bedel istiyormuşuz konumuna düşürüyorsunuz. Hatanızı çabuk düzeltmeniz dileğimle. YANITLA