Yangına karşı yalıtımın önemini vurgulamayı amaçlayan Rockwool'un, Efectis Era Avrasya ve Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) işbirliğiyle
düzenlediği 'Binalarda Pasif Yangın Güvenliği: Türkiye’de İzolasyon ve
Yangın Yönetmeliklerinin Rolü' başlıklı toplantı, YEM etkinlik
salonunda gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan YEM Bilgi ve
Organizasyon Grup Yönetmeni Banu Durmuşoğlu, Türkiye'nin afet yönetimi konusunda çok iyi bir noktada
olmadığını ifade ederek, afetler gerçekleşmeden önlem almanın, mevzuatı
bilmenin, doğru malzeme seçmenin ve tasarım yapmanın önemine işaret etti.
Yangın güvenliği öncelikli konularımızdan biri
Rockwool Adriatic Satış ve İş Geliştirme Müdürü Özgür
Oralkan da,
Rockwool'un Avrupa ve dünyada enerji verimliliğinin en güçlü savunucularından
biri olduğunu vurguladı ve kendileri için bir diğer öncelikli konu başlığının
ise yangın güvenliği olduğunun altını çizdi. İstatistiklere göre yangında
hayatını kaybeden her 10 kişiden 8'inin ölüm sebebinin ortaya çıkan duman
olduğunu belirten Oralkan, Türkiye'de yangın konusunun kötü tecrübelerle gündeme
geldiğini, ancak buna rağmen üzerinde yeterince durulmadığını sözlerine
ekledi.
"Yönetmelik, sorumluları çok net tanımlıyor
Açılış konuşmalarının ardından "Türkiye'deki Yangın Yönetmelikleri
Hakkında Gerçekler" başlıklı bir sunum yapan Efectis Era Yönetim Kurulu
Başkanı İlker İbik ise 2007'nin Aralık ayından bu yana
yürürlükte olan Yangın Yönetmeliği hakkında açıklamalarda
bulundu. İbik yönetmeliğin, yangın dayanımı ve yangına tepki konularında
sağlanması ve uygulanması gereken kriterlere değinerek, yönetmelik uygulanmadan
ruhsat alınamayacağının çok net biçimde ortaya konulduğunu ifade etti. Daha
önceki yönetmeliklerde sorumluların çok net tarif edilmediğini anımsatan İbik,
söz konusu yönetmeliğin ise devrim sayılabilecek biçimde sorumluları şüpheye yer
bırakmayacak biçimde açıkladığını, tüm tarafların yetkileri dahilinde
gerçekleştirilen eylemlerden dolayı yasa karşısında sorumlu olduklarını
aktardı.
Yönetmeliğin 27 ve 29.'cu maddelerinde yapı malzemelerinin karşılaması
gereken standartların tarif edildiğini belirten İbik, malzeme üreticilerinin
eski beyanlarını gözden geçirmesi tavsiye etti ve yeni testlerin hem
sınıflandırmasının farklı olduğunu, hem de farklı bir metedoloji izlediğini
söyledi. İbik, Türkiye'nin 2008'den bu yana ulusal yangına tepki test
laboratuarlarına, 2011 yılı itibarı ile de yangın dayanım laboratuarına sahip
olduğuna dikkat çekti ve şöyle konuştu:
"Böylece, test yapabilmek, araştırma ve geliştirme
verilerini ülke sınırları içinde tutma, değerlendirme, koruma şansına sahibiz.
Türkiye bir deprem ülkesi olmasına rağmen, deprem nedeniyle yaşadığımız
kayıplar, yangın kaynaklı kayıplardan daha az. Herkes, bu konuda üzerine düşen
sorumluluğu yerine getirmeli".
Rockwoool Grubu: Taş yünü teknolojisinde dünya lideri
Rockwool Adriyatik Bölge Müdürü Mehdi Ossor da katılımcılara Rockwoool
Grubu, faaliyette bulunduğu ülkeler ve ürün grupları hakkında bilgi verdi.
Grubun, Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’da 14 ülkede faaliyetlerini sürdürdüğünü,
ayrıca 30’dan fazla grup şirketinin dünya genelinde faaliyet gösterdiğini
açıklayan Ossor, faaliyette bulundukları başlıca iş kollarının da bina yalıtımı,
cephe panelleri, akustik asma tavan sistemleri, gemi ve deniz inşaatı,
mühendislik elyafları - ses ve titreşim kontrolü, teknik yalıtım, danışmanlık ve
bahçecilik substratları olduğunu bildirdi.
Rockwool International A/S Yangın Güvenlik Müdürü Miroslav
Smolka da 'modern hafif yapı elemanlarında yangın güvenliği sağlamanın
kriterleri', 'konutlarda yangın güvenliği - ETICS' ve endüstriyel yapılarda
yangın güvenliği konularına değindi. Avrupanın önemli yangın güvenliği
laboratuvarında 8 yıl yöneticilik yapan Smolka, zehirli gazların oluşturduğu
tehditinin AB yangın yönetmeliklerinde dikkate alınmadığını ve bunun özellikle
sandviç paneller için risk oluşturduğunu vurguladı. Ayrıca dış cephe ısı yalıtım
sistemlerinde ve teras çatılarda kullanılan yalıtım malzemelerinin yangın
esnasında nasıl davrandığı konusunda çeşitli bilgiler verdi.
|