Karo halının önde gelen isimlerinden InterfaceFLOR,
'sürdürülebilir bir dünya' için geliştirdiği çevreci ürünü ile Türkiye
piyasasına girdi. Tamamen çevreci Ar-Ge çalışmalarıyla geliştirilen ve
'Biosfera I' adı verilen özel karo halı koleksiyonu hem
yüzde 100 geri dönüşümlü hem de balık ağları gibi atık malzemelerden oluşan özel
iplikler ile üretildi. Bu sayede Biosfera I, çevrecilikte gerçek bir
başarı öyküsü...
Büyük şirketler son yıllarda, daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya
için önemli çalışmalar yapıyor. Uluslararası ölçekteki firmalar için geri
dönüşümlü malzemelerden üretim yapmak, günümüzde tüm Ar-Ge faaliyetlerinin en
önemli bölümü haline geldi.
Amerikan kökenli Interface Inc., bu konuda çaba gösteren isimlerin başında
geliyor. 'Sürdürülebilir çevreci bir dünya' gerçeğini 1990'lı yılların
ortalarından itibaren gündemine alan Interface Inc., bu tarihten itibaren
'Mission Zero' adını verdiği ilkeyi ana strateji olarak benimsedi. Bu ilke,
İnterface Inc’nin 2020 yılına kadar bütün üretimlerinde, çevrede yapmış olması
mümkün, tüm olası olumsuz etkileri ortadan kaldırmaya yönelik bir strateji.
Karo halının en önemli özelliği, halının yıpranan ya da kullanıcının
değiştirmek istediği yerlerinin anında ve hiç zorlanmadan değiştirebilir olması.
InterfaceFLOR bu noktada bile atıkları yeniden değerlendirmeyi amaçlıyor.
Çevreci katkı
InterfaceFLOR, çevreci bir dünyaya yönelik, bu özel ilgisinin en son
örneklerinden birini ‘Biosfera I’ adıyla piyasaya sürdü. Biosfera I, üç ayrı
model üründen oluşan bir karo halı koleksiyonu. Çevreci olduğu kadar modern
desen tasarımlarıyla da iddialı olan koleksiyondaki modellerin isimleri de
üretim teknikleri ile aynı: Boucle, Velour ve Micro…
Biosfera I koleksiyonu, bu alanda şu ana kadar dünyada geliştirilmiş ‘en
sürdürülebilir’ özellikli ürün olarak kabul ediliyor. Ürüne bu unvanı kazandıran
özellik ise yüzde 100 geri dönüşümlü iplikle üretilmiş olması. Çünkü firma halı,
karo halı ve tüm zemin döşemelerinden kaynaklananı atıkların, yaklaşık yüzde 50
oranında ipliğinden kaynaklandığını saptadıktan sonra Biosfera I adındaki
koleksiyon serisini geliştirmiş.
Böylece InterfaceFLOR, sürdürülebilir bir dünya adına, daha az kaynak
kullanarak, çevre duyarlılığını kendi alanında oldukça yüksek bir seviyeye
çekmiş bulunuyor.
Yüzde 100 Geri dönüşümlü İplik
Ürünün yüzde 40’lık bölümünün ayrıca geri dönüşümlü ve biyolojik bir girdi
olarak yeniden kullanılabilir olması Biosfera I'ın sürdürülebilirliği
destekleyen özelliklerinden bir diğeri. Öyle ki, firma bu düzlemde, 1996 yılında
bu oranın sadece yüzde 0.5 ile sınırlı olduğunun altını özellikle çiziyor.
Biosfera I’deki 'geri dönüşümlü' ipliğin yüzde 30’unda ise, yine kullanım
ömrünü tamamlamış atık ürünler bulunuyor. Şirketin bu amaçla kullandığı
malzemeler ise oldukça ilginç. Örneğin artık kullanılmayan balıkçı ağları ile
eski halılar bu atık malzemelerden yalnızca birkaçını oluşturuyor.
Öte yandan 'geri dönüşümlü' ipliğin geri kalan yüzde 70’lik bölümü ise,
şirketin kendi özel teknolojisiyle geliştirdiği ve yine geri dönüşümlü
hammaddelerden üretilmiş. Böylece yüzde 100 geri dönüşümlü bir iplik ortaya
çıkmış.
InterfaceFLOR’un piyasaya sürdüğü son ürünü Biosfera I, 1990’lardan itibaren
uyguladığı temel stratejinin bir sonucu olarak doğmuş.
Halı için geliştirilen yepyeni bir sistem: UYD
InterfaceFLOR’un bu ana strateji doğrultusunda geliştirdiği bir de özel
sistemi var. Ürün Yaşam Değerlendirmesi (UYD) adındaki sistem, 2000 yılından bu
yana uygulanıyor. Firma UYD sistemi ile firma, ürünlerin çevreye yaptığı olumsuz
etkileri saptıyor ve bunu azaltarak ürünlerinin olumsuz yönlerini iyileştirmeyi
amaçlıyor.
Buna göre, bir halı ve karo halının oluşturduğu atık miktarının yüzde
50’sinin ipliğin niteliğine bağlı olması gerçeği de bu UYD sistemiyle ortaya
çıkartılmış. Böylelikle UYD sistemi bugün, dünyanın 'en sürdürülebilir karo
halısı koleksiyonu' olarak nitelendirilen Biosfera I'in geliştirilmesinde önemli
bir mihenk taşı olmuş.
Biosfera I koleksiyonunu çevreci kılan bir diğer özellik de, halının zemine
uygulaması sırasında ortaya çıkıyor. Bu karo halıyı zemine yapıştırmak için
tehlikeli kimyasal yapıştırıcılar kullanılmıyor. Çünkü Biosfera I’in üç üyesi
de, çevreye ve insana hiçbir zararı olmayan, ama kendiliğinden özel yapışma
özelliğine sahip ‘Tac Tiles‘ teknolojisiyle kolayca uygulanıyor.
İplik üreticisi de işin içinde
InterfaceFLOR, Biosfera I adlı ürününü tasarlamadan önce iplik tedarikçisi
Aquafil firması ile bilimsel bir çalışmaya yönelmiş. Dünyanın en önemli iplik
üreticilerinden olan Aquafil’in CEO’su Giulio Bonazzi de ulaşılan sonuçtan son
derece memnun. Çünkü böylece, InterfaceFLOR’un amaçları doğrultusunda, Aquafil
firması da ‘Econyl’ isimli yüzde 100 geri dönüşümlü kendi özel
ipliğini üretmiş.
Giulio Bonazzi, bu süreci şöyle özetliyor:
“InterfaceFLOR’un 1990’larda
başlattığı çevresel üretim konusundaki cesur hedefler, bizim de benzer çevreci
amaçlar doğrultusunda hız kazanmamızı sağladı. Bu konuda InterfaceFLOR ile yakın
bir işbirliğine girerek aynı performansa sahip fakat daha az atık üreten,
karbondioksit ve su tüketimini minimuma indiren bir iplik üretmek için çalıştık.
Yenilikçi ve geri dönüşümlü Econyl isimli ürünümüzle hedeflerimize ulaşmış
olmaktan gururluyuz.”
|