İzmir'de 4 Ekimde düzenlenecek ''Sürdürülebilir Marka Şehir:
İzmir'' toplantısının tanıtımı amacıyla Swiss Otel'de yapılan
basın toplantısında konuşan Siemens AŞ Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza
Ersoy, dünyada kent nüfuslarının hızla arttığını, bunun yeni sorunlar
ortaya çıkardığını, bu sorunların ancak teknoloji kullanılarak çözüme
kavuşturulabileceğini belirtti.
''Yeni teknolojiler devreye girmezse şehirler mutluluk değil sefalet
merkezleri olabilir'' diyen Ersoy, Siemens'in bu konuda bilinçlenme ve uygulama
için dünyada belli şehirler belirlediğini, Siemens AŞ olarak da Türkiye'de
İstanbul, İzmir, Kayseri ve Gaziantep'in sürdürülebilir kentler konsepti içine
dahil edildiğini anlattı.
Ersoy, ilki Gaziantep'te düzenlenen toplantının İzmir ayağında özel şirketler
ve kamunun, kentin yaşadığı sorunlara karşı çözüm yaratma konusunda ortak adım
atması için farkındalık yaratılacağını, toplantıda şehrin enerji altyapısı,
temiz-atık su yönetimi, enerji verimliliği, akıllı binalar, ulaşım altyapısı,
spor tesisleri ve havaalanları gibi konularda değişim yaratmak için neler
yapılabileceğinin değerlendirileceğini ifade etti.
İzmir'in EXPO 2020 adaylığına dikkat çeken Ersoy, ''Bu toplantının EXPO için
fikirlerin tartışıldığı bir platform olacağını düşünüyoruz. Çünkü burada
tartışılacak tüm konular EXPO organizasyonlarının da olmazsa olmazıdır.
Şangay'da düzenlenen EXPO 2010'un çok büyük bölümü Siemens tarafından yapıldı.
Siemens'in olimpiyat, EXPO gibi organizasyonlar için çalışan özel bir departmanı
var. 2020'de inşallah İzmir için çalışmış olur'' dedi.
Ersoy, Capital ve Ekonomist dergileri ve GfK Türkiye Araştırma Şirketi
işbirliğiyle düzenlenecek toplantıda İzmir'de 1000 kanaat önderine gönderilen
anketlerle oluşturulan bir araştırmanın açıklanacağını, kente katkıda bulunmuş
bir kişiye ödül verileceğini söyledi.
''Türkiye'nin büyümesi''
Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ersoy, Siemens'in Türkiye'deki
faaliyetlerini her geçen yıl büyüttüğünü belirterek, ''İlk çeyrekte yüzde 8.8
büyüme müthiş bir rakam. Almanya'daki arkadaşlarımız şaşırarak 'siz ne
yapıyorsunuz' diyorlar. Türkiye, Siemens dünyasında da yıldız ülke haline geldi.
Diğer ülkeler bu dönemde biraz daha yerinde sayma durumunda'' dedi.
Türkiye'nin atalet içindeki Avrupa ülkelerine göre genç işgücüyle bir
dinamizm merkezi olduğunu söyleyen Ersoy, Siemens AŞ'de bilişim dalında bin 450
kişinin çalıştığını, bunun 250'sinin sadece ihracat bazlı faaliyet gösterdiğini,
1,5 yıl önce 30 kişiyle kurdukları ARGE merkezinin 50 kişiye ulaştığını, yakın
gelecekte bunu 300'e çıkarmanın hedeflendiğini belirtti.
Siemens'in İzmir'de yaptığı Kent Güvenlik Yönetim Sistemi'nin Avrupa'daki
benzerlerinden çok daha iyi olduğunu, kentin güvenliği konusunda büyük bir adım
atıldığını belirten Ersoy, Siemens olarak İZSU'nun bilişim altyapısını tamamen
yenilediklerini, İZSU için temiz su ve çamur ayrıştırma konusunda projeler
yürütmeye devam ettiklerini ayrıca İZBAN ile banliyö projesi ve tünellerde
güvenlik sistemi konusunda çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
Ersoy, Türkiye'de yürütülen elektrikli otomobil çalışmalarıyla ilgili bir
soruya karşılık, elektrikli araçlar için Almanya'da şarj istasyonlarında ödeme
sistemi ve iç elektrifikasyon üretimlerinin yapıldığını ancak Türkiye'de üretim
konusunda bir gündem olmadığını belirtti.
Eylül ayında ilki üretilecek yerli elektrikli otomobili şirket olarak örnek
olmak amacıyla talep ettiklerini ancak fabrikanın kamudan gelen talepler
nedeniyle ancak nisan ayında yanıt verebildiğini belirten Ersoy, ''Kamunun sahip
çıkması ve örnek olması, elektrikli otomobilin geleceği açısından çok güzel bir
gelişme'' dedi.
|