TMMOB, Meslektaşlarının Sorunlarına...
Çeşme Projesine Mahkeme 'Dur' Dedi
TMMOB V. İstanbul Kent Sempozyumu
Çeşme Turizm Projesi’nin İptal...
Danıştay Savcısının Çeşme...
“Çeşme Projesi’nde Yürütülen...
Çeşme Projesi için Yürütmeyi...
Çeşme'de Stratejik Çevresel...
Çeşme Projesi'ne Yönelik Yürütmeyi...
Çeşme Turizm Projesi’nde Kamu Yararı Yok
Çeşme Projesi için Çağrı:...
TMMOB: Çeşme Projesine Karşı Mücadelemiz Sürecek
Çeşme Projesi sınırları içinde kalan tarım alanlarıyla ilgili yerel mahkemenin 'tarım dışı kullanım' kararını iptal etmesini değerlendiren TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, turizm projesi adı altında sürdürülen rant projesine karşı mücadelenin süreceğini açıkladı.
İzmir’in ‘Kanal İstanbul’u olarak tanımlanan ve uzun süredir tartışmalara neden olan Çeşme Turizm Projesi için İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İzmir İl Toprak Koruma Kurulu gerçekleştirdiği çalışmalarda tarım alanı olmadığı yönündeki kararı İzmir 7’inci İdare Mahkemesi tarafından bozuldu. Kazanılan hukuk zaferi sonrası Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu İzmir Mimarlık Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Aykut Akdemir, eski TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi YK Başkanı Helil İnay Kınay da katıldı. Cumhuriyet'te yer alan habere göre; basın açıklamasını okuyan ve “Bütünüyle rant amacı taşıyan Çeşme projesine geçit vermeyeceğiz” diyen Peyzaj Mimarlar Odası Şube Başkanı Elvin Sönmez Güler, şunları dile getirdi: “İzmir’de doğal ve kültürel varlıklara, kamusal alanlara yönelik müdahaleler gün geçtikçe artarak devam ederken; TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu ve bağlı odalar olarak kent suçlarına karşı mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz. Kentimize yönelik çılgın projeler ile ilgili mücadelemizde bizler açısından bütünüyle bir rant projesi olan Çeşme Projesi ve buna ilişkin yürüyen hukuki sürece ilişkin sözümüzü bir kez daha ifade ederek hatırlatma gereği duyduk. İzmir, Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim bölgesi sınırları 2019 yılında belirlenmiş, 2020 yılında ise sınırların yeniden belirlendiği Resmi Gazetede yayınlanmıştı. Bu yeni kararla birlikte, Çeşme Yarımadasında güneye doğru orman olarak tescilli alanlar, kıyılar, deniz alanı ve koruma alanları, mera alanları, tarım alanları ve hatta Carufa Adası da dahil edilerek, önceki 11 adet turizm alanı ile birlikte Yarımadanın yüzde 40’ına tekabül eden bir bölge turizm alanı olarak ilan edilmiş, dolayısı ile bu alanda bir kullanım olanağı yaratılmak istenmiştir. Bu karar; Çeşme Yarımadasında mevcut devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanların tümünü, 47 km kıyı alanını, yarımadanın kuzey ve güneyinde 4.000 hektarı bulan deniz alanlarını ve bu alanlardaki beş adet adayı, 4,293 hektar orman alanını, 600 ha. mera alanı, içme suyu koruma havzalarının tamamını, bölgedeki doğal koruma alanlarının yüzde 70’ini, nitelikli tarım alanları ile zeytinlik alanları, kültürel ve arkeolojik miras alanlarını, yarımadada yerleşim alanları dışında kalan alanların tamamını içeren 16.000 hektarlık (22400 futbol sahası büyüklüğünde) devasa kamu arazisini kapsamaktadır. Bu kararların hemen arkasından Kültür Turizm Bakanı tarafından bizzat açıklanan, toplantılar ile ortak bir proje olarak ortaya konulan Çeşme Projesi itirazlarımızı ve haklılığımızı ortaya koymuştur. Bu devasa kamu arazisi ve deniz alanları yatırımcılara irtifak hakkı tesisi suretiyle tahsis edilerek bu alanın tümünde ve adaları da içeren deniz alanlarında halkımızın girişine kapalı imtiyazlı bir azınlığın kullanımına özgülenmiş, girişi denetimli, bağımsız özel bir yetki alanı oluşturulacaktır. Bu devasa kamu arazisinin ve deniz alanlarının irtifak hakkı sahibine devri karşılığı alınacak bedel kamu harcamaları için kullanılamayacak sadece alanın alt yapı yatırımlarına harcanabilecektir. Yani irtifak bedeli dahi kamuya değil yatırımcının hizmetine sunulacaktır. Tahsis edilecek kamu arazisi ve deniz alanları nadir bir ekosistemi barındırmaktadır. Alan, Doğal sit alanları, su koruma havzaları, orman alanları ile çok özel niteliklere haizdir. Ancak alanın bu çok özel niteliklerine müdahale edilerek, imtiyazlı bir azınlığın hizmetine sunulmak üzere; mega yat limanları, golf sahaları, kıyı otelleri, lüks konut ve rezidanslar vb. yapılacaktır. 'Tarım ve Orman Bakanlığı'nın kararı iptal edildi' 'Doğal Sit alanlarının statülerinin düşürülmesi kurumsal tahribatın bir parçası' 'Rant projesine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz' |