ayda 13 işçinin hayatını kaybettiği Tuzla tersanelerindeki "ölümler" iş kazası olmaktan çıktı, seri cinayete dönüştü.Son olarak 19 yaşındaki Giresunlu Onur Bayoğlu, elektrikçi olarak çalıştığı geminin ambarına düşerek can verdi.
DİSK'e bağlı Limter-İş Sendikası'nca dün, peş peşe gelen ölümlü "iş kazaları"nı protesto eylemi yapıldı.
Gemi inşa sanayii büyüdükçe sektördeki denetimsizlik ve "taşeron" şirketlerin iş güvenliğini ihmal edip ucuz emekle üretimi artırma politikası giderek daha fazla işçinin yaşamına mal oluyor. Malum, bu sektördeki hızlı gelişme ve tatlı kazançlar nedeniyle ülkeyi yönetenlerin çocukları "gemicik" işine girdiler. Sektörün taşımacılık yönüyle ilgilenmenin "para batırmak" gibi ticari riskleri dışında -ki ihracatın patlama yaptığı bir dönemde sıfır ihtimal- iş kazası gibi riskler içermesi düşünülemez. Oysa "ağır işçilik" gerektiren gemi yapımında ve tersanelerde çalışmanın zorluklarını anlayabilmek için kazalardaki ölüm nedenlerine bakmak yeterlidir.
2000'li yıllarda hızla artan kazalarda işçiler patlama, düşme, elektrik çarpması gibi nedenlerle ölüyorlar.
Sedef Tersanesi'nde elektrik taşeronu şirket adına çalışan 19 yaşındaki Giresunlu Onur Bayoğlu da yorgun bir çalışma gününün ardından gemi ambarına düşerek yaşamından oluyor.
Geçtiğimiz ağustos-eylül aylarında da Tuzla'da 5 tersane işçisi "cinayet gibi kaza"ya kurban gitmişlerdi.
Limter-İş Sendikası'nın girişimleri üzerine, İstanbul Tabip Odası, TMMOB İstanbul Koordinasyon Kurulu ve İstanbul İşçi Sağlığı Enstitüsü "Tuzla Tersaneleri İzleme ve İnceleme Komisyonu" oluşturdu.
Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in tersaneleri gezdikten sonra "Müfettişlerle baktık, tedbirler alınmış, sorun yok" demesine karşın iş kazaları devam ediyor. Ve giderek "seri cinayet"e dönüşüyor.
Tersane işçileri dün Tuzla'da "Yaşam hakkı istiyoruz" diye pankart açtılar. Sendika Başkanı Cem Dinç ile konuştuk; sorunu Ankara'ya ve Meclis'e götüreceklerini söyledi.
Tuzla tersaneleri geliştikçe, artan üretime koşut iş güvenliği önlemlerinin yetersiz kaldığı ortada.
Anadolu'dan gelen ucuz işgücü "taşeron şirketler" eliyle ağır işkolunda teknik beceri ve dikkat isteyen tersanelere dağılırken, iş güvenliğinin gerektirdiği önlemler alınamayınca bedeli ağır oluyor.
Giresunlu Onur Bayoğlu belki de devlet büyüklerinin çocuklarından etkilendi ve "gemi işi"ne girdi.
Pazartesi akşamı yorgun düştüğü bir iş günü sonunda gemi ambarına düşerek öldü.
Henüz on dokuzundaydı!
|