Mülkiyeti Tanrıverdi Holding'e ait
olan, Cumhuriyet'in ilk sanayi yapılarından Beşiktaş'taki tarihi Tütün
Deposu, 7 katı yerin altında olmak üzere 14 katlı ve 7 yıldızlı otel
olacak. Otel inşaatı hakkında bilgi veren Tanrıverdi Holding Yönetim Kurulu
Başkan Asistanı Aziz İba, Beşiktaş'ta 1929'da mimar Victor
Adaman tarafından yapılan ve Astro Tütün Deposu olarak yıllarca hizmet veren
binanın, bir süre Grundig televizyon fabrikası olarak kullanıldığını belirterek,
1985'ten bu yana boş bulunan binayı Tekfen Holding'ten satın aldıklarını
anlattı.
İba, metruk bir şekilde yıllarca boş kalan, zamanla tinercilerin yuvası
haline gelen binayı temizlerken bir kamyon martı ölüsü attıklarına dikkati
çekerek, “Satın aldıktan sonra binada aşırı derecede pire vardı. İnceleme yapmak
üzere gelen Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu
üyeleri içeri giremedi. Binayı temizledik, ilaçladık, sonra üyeler içeri
girebildi” dedi.
Basında ve kamuoyunda Tütün Deposu'nun yıkılmasının sert eleştirilere neden
olduğunu anımsatan İba, Tanrıverdi Holding'in, yolculuğu Sultanhamam'da başlayan
100 yıllık bir firma olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
“Firma olarak tarihin içindeyiz. Binanın 'tarihi eser' olması için başvuru
yapanlardan birisi de biziz. Burayı satın aldıktan sonra belediye, kaymakamlık
ve valilik bize sürekli yazı yazdı. 'Binanın güvenliğini alın, taş düşüyor,
insanlar açısından tehlike oluşturuyor' diye. Bina yıllardan beri boş kaldığı ve
herhangi bir bakım yapılmadığı için çok kötü durumdaydı. Oteli, gerçekten binayı
onararak yapmak mümkün değildi. Tütün Deposu'nu kafamıza göre yıkmadık. Kurul,
bu konuda çok ciddi araştırmalar yaptı. Defalarca rapor alındı. Yıkmadan
yapılabilmenin çözümleri arandı. Bunun mümkün olmadığı ortaya çıktığında teknik
olarak yıkılmaya karar verildi.”
Aziz İba, bina yıkılırken fotoğrametrik rölöve yapıldığını, her katın
fotoğraflarının bilgisayar ortamına aktarıldığını anlatarak, otelin de kurul
kararı doğrultusunda eski binanın birebir aynısı olacak şekilde inşa
edileceğini, binanın tarihi eser olmasının sebeplerini gerektiren her şeyin
korunacağını vurguladı.
Binanın, üzerindeki bir rölyeften ya da bir işlemeden dolayı değil, yıllarca
insanların hafızasında bir kütle olarak yer aldığı, farklı cam büyüklüklerine
sahip olduğu ve Cumhuriyet'in ilk sanayi yapılarından biri olduğu için tarihi
eser ilan edildiğine dikkati çeken İba, sözlerine şöyle devam etti:
“Yıkıp yeniden yapıldığı zaman bunun aynısını yapmak çok kolay. Üzerinde bir
el işçiliği yok, sıva ve boya. Sıradan bir bina. Özelliği olan bir bina değil.
İnsanlar Dolmabahçe Sarayı yıkılmış gibi davranıyorlar, işin içini bilmedikleri
için konuşuyorlar. Yıkmadan yapılabilseydi elbette öyle yapardık ama teknik
olarak mümkün değildi. Otel, eski binanın birebir aynısı, kütlesi ve yüksekliği
kadar olacak. Biz içinde oynayacağız. Farklılık içinde olacak, binanın içinde
yaptıklarımızla farklı olacağız. Kurul kararı da binanın bir kütle olarak
korunması ve galerinin korunması doğrultusunda.”
“Akvaryum otel olmayacak”
Aziz İba, çalışmaya başlamadan önce hazırlatılan trafik raporunda 430 araçlık
bir otopark ihtiyacı ortaya çıktığını belirterek, bu nedenle otelin 4 zemin
katının otopark olacağını bildirdi. Otelin yerin 7 kat altında, 7 kat üstünde
toplam 14 kat olacağı bilgisini veren İba, “Aslında işin parasal olarak en fazla
tutacak yönlerinden birisi de o kadar inmek. Biz burada farklı bir şey,
Türkiye'de yapılmamış bir otel olmasını istedik” dedi. İba, otelin işletmesini
yabancı bir grubun yapacağını ve görüşmelerin sürdüğünü ifade ederek,
sözleşmenin 2-3 ay içinde imzalanacağını söyledi.
Otel alanı içindeki tescilli tarihi eser ağaçların da korunacağını belirten
İba, “Onlar bizim için otelden daha kıymetli” diye konuştu.
Aziz İba, otelin 7 yıldızlı olacağını, Türkiye'de kimsenin kullanmadığı
kalitede malzeme kullanılacağını kaydederek, “Boğaz'da şu lokasyonda çok fazla
yer yok. Bizim yerimiz denize sıfır olan binalardan çok daha iyi durumda”
dedi.
İba, Deniz Müzesi'nin yeni projesi ile odalarının yüzde
85'inin deniz görür hale geldiğini bildirdi. Basında, “otelin akvaryum otel
şeklinde inşa edildiği yönünde haberler” yer aldığını anımsatan İba, “Akvaryum
otel olmayacak. Muhakkak akvaryumlar olacak ama camdan bakınca denizin dibini
göremeyeceksiniz” diye konuştu.
Bina üstten alta doğru yapılacak
Otelin 2012 yılının ilk aylarında tamamlanmasının planlandığını belirten İba,
bugüne kadar yapılan çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi:
“Bugüne kadar dışarıdan gelecek suyu kesmek için arsanın çevresini diyafram
duvarla çevirdik. Deniz taraflarında 50 metre, diğer yerlerde 40 metre yerin
altına doğru duvarlar yapıldı ve 7-8 metre ana kayaya soketlendi. Şimdi kazıklar
çakılacak. Binayı üstten alta doğru yapacağız. Önce bir katın betonu dökülecek,
betonda kısmi boşluklar bırakılacak, sonraki aşamada bu boşluklardan aşağıya
inilecek, toprak çıkarılacak ve bir katın daha betonu dökülecek. Yeni betonda da
yine kısmi boşluklar bırakılacak, bu boşluklardan alt katın toprağı çıkarılacak
ve bir beton daha dökülecek. En alt katın zemin betonu da döküldükten sonra
eksik kalan yerleri tamamlayarak zemine çıkacağız. Türkiye'de bu büyüklükte bu
şekilde yapılan bir başka otel yok.”
Projesi Piramit Mimarlık'tan Turgut
Toydemir, statiği İrfan Balioğlu tarafından yapılan
otelin kaba inşaatının 50 milyon dolara mal olacağını bildiren Aziz İba, otelin
tamamlanmış halinin maliyetinin anlaşılacak grupla alakalı olduğunu söyledi.
İba, depreme dayanıklı inşa edilen otelin ana kayaya soketlendiğini anımsatarak,
“Dolayısıyla deniz kenarında olmamız zeminin gevşek olduğu manasına gelmez,
İstanbul'da bir deprem olursa, otelimiz en güvenli yerlerden birisi olacak”
dedi.
Otel hakkında
Mülkiyeti Tanrıverdi Holding'e ait olan otelin yüksekliği en tepe noktasında
27 metreyi bulacak. Otel, yükseklik sınırı 17,5 metre olan Dolmabahçe
Sarayı'ndan sonra sahilde yer alan ikinci yüksek bina olacak. Zemin
altı 7 ve zemin üstü 7 olmak üzere 14 katlı otelin inşaat alanının yaklaşık 19
bin 500 metre karesi tarihi bina olarak yer üstünde, 27 bin 500 metre karesi yer
altında inşa edilecek.
Binanın zemin kattaki camları birleştirilerek, Deniz Müzesi'ne bakan
kısımdaki orta bölümde duvar kaldırılarak, o kısım yelken biçiminde cam olarak
tasarlandı. Otelin zemin katı lobi olarak hizmet verecek. Bu katın denize bakan
tarafında 600 metrekare büyüklüğünde 200 kişiye hizmet verebilecek nitelikte bir
restoran tasarlandı. Restoranın hemen yanında bar olacak. Ayrıca bu katta bina
ile ilgili bir müze ve iki dükkan bulunacak.
200 odalı otelin çatı eğimi nedeniyle beşinci ve altıncı katları çatı katı
olacak. Otelin altıncı katının Dolmabahçe Caddesi'ne bakan kısmında iki dubleks
oda tasarlandı. Bu katın denize bakan kısmında 308 metrekare büyüklüğünde her
taraftan Boğaz'ın tüm noktalarını gören bir restoran hizmet verecek. Otelin
birinci bodrum katında SPA alanı, ikinci bodrum katında balo ve toplantı
salonları, üçüncü bodrum katında teknik alan, depo, mutfak ve çalışanların
dinlenme alanı olacak. Otelin 4, 5, 6 ve 7. bodrum katları 443 araçlık otopark
olarak inşa ediliyor.
|