“Tarım Alanlarını Yapılaşmaya...
"Konutta Krizi Yaratan Serbest...
“Kamu Kaynakları Hukuka Aykırı...
Karabağlar, Abdi İpekçi Mahallesi...
Şehir Plancıları Odası Maden...
Büyük Kentsel Yeşil Alan Kullanım...
“Doğal Alanlara Müdahale Etmekten...
Mimarlar Odası ve ŞPO’dan...
AFAD, Türkiye'nin Afet Risk...
Çökme Riski Bulunan Gaziantep...
Kahramanmaraş Fuar Merkezinin...
Paralı Yolun Kar Yağışı Nedeniyle...
İstanbul’da Yollar Kapandı,...
İstanbul Havalimanı’nda Çatı Çöktü
ŞPO İzmir, Narlıdere İmar...
ŞPO’dan Manisa Büyükşehir...
ŞPO, Plansız Alanlar İmar...
ŞPO: “Afetlerden, Önlem Almayan Yetkililer Sorumlu”
TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından yapılan basın açıklamasında, “Doğa olaylarının afete dönüşmesinin sorumlusu gerekli önlemleri zamanında almayan merkezi ve yerel idarelerdir.” denildi.
TMMOB Şehir Plancıları Odası, Türkiye genelinde son günlerde hayatı olumsuz etkileyen kar yağışı ve yaşanan mağduriyetler üzerine bir açıklama yaptı. Yaz aylarında gerçekleşen yangın ve sel felaketlerinin de hatırlatıldığı açıklamada, “Doğa olaylarının afete dönüşmesinin sorumlusu gerekli önlemleri zamanında almayan merkezi ve yerel idarelerdir.” denildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Son günlerde başta İstanbul olmak üzere birçok kentimizde yaşanan kar yağışı hayatı olumsuz etkilemiş; birçok mağduriyete sebebiyet vermiştir. Her zamanki gibi hem merkezi idare hem de yerel idareler yaşanan olumsuzluklar karşısında yaşadığımız doğa olayının şiddeti/büyüklük açısından ender rastlanan bir seviyede olduğuna dair söylemlerle, yaşanan olumsuzluklar karşısında kendilerine ilişkin mazeret oluşturma çabalarına girişmişlerdir. Ancak yaşadığımız hadisenin mevsimsel bir durumun çok ötesinde bir soruna işaret ettiği açıktır. Çünkü hemen hemen her mevsimde, ülkemizin değişik bölgelerinde, can ve mal kaybına yol açan meteorolojik olaylar gerçekleşmektedir. Çok eskiye gitmeye gerek kalmadan sonbaharda Sinop, Kastamonu ve Bartın illerimizde yaşadığımız sel felaketi, yazın Antalya ve Muğla illerinde yaşadığımız yangın felaketleri bu durumun en yakın örnekleridir. Yaşadığımız tüm bu felaketler bizlere iklim değişikliği sürecinin yakıcı şekilde kendini hissettirdiğini ve yakın gelecekte de şiddetinin artacağını göstermektedir. Artık iklim değişikliği sürecine karşı daha bütünlüklü şekilde hazırlanılması aciliyet gerektiren bir zorunluluktur. Bu anlamda birçok meslek disiplini gibi planlama meslek alanının da yasal, yönetsel ve akademik kurgusunu bu süreci göz önüne alacak şekilde değiştirmesi ve geliştirmesi gerekmektedir. Yasal dökümanlarla birlikte, idari yapılanmaların ve mesleki eğitimlerin müfredatının iklim değişikliği baz alınarak yenilenmesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca, yerel ve merkezi idarelerin de bu anlamda iklim değişikliğinin yaratacağı olumsuz etkilere karşı bütçe, idari yapılanma ve donanımlarını revize etmeleri, meteorolojik olaylardan kaynaklı riskleri azaltma amacıyla kullandıkları verileri içinde bulunduğumuz yeni dönemin koşullarını göz önüne alarak yenilemeleri gerekmektedir. Aynı şekilde, planlama meslek alanının doğa olaylarına karşı dirençli yerleşimler oluşturmadaki rolü ve kapasitesi doğrultusunda yerleşimlerin risk sakınım planlaması doğrultusunda geliştirilmesi, planlı kentleşme düşüncesinin hakim kılınması elzemdir. Bu vesileyle yaşanan olumsuz koşullar sebebiyle mağduriyet yaşayan tüm yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletmek isteriz. Bununla birlikte merkezi ve yerel yönetimleri iklim değişikliği sürecinin ciddiyetini göz önüne alarak her ölçek ve alanda gerekli çalışmaları ivedilikle başlatmalarının ve koordinasyon içerisinde çalışmaları yürütmelerinin kamu yararı adına en öncelikli görevlerinden birisi olduğunu hatırlatırız.” |